Türkiye aynı zamanda birçok dünya markasının da üretim üssü konumunda…  Üretim dediğime bakmayın montaj sanayisi bir de yedek parça! Otomotiv sektöründen bahsediyoruz…

Türkiye'nin el üstünde tutulan, pışpışlanan üstelik tamamen ithalata endeksli bir sektör… Aynı zamanda Türkiye'de bir hayli etkililer; tıpkı birkaç lobinin olduğu gibi…

Birgün  Başbakan "içinizden bir babayiğit çıksın" dedi, hala kendi içlerine kaçıp bir yerlerde kaybolmuş o babayiğidi arıyorlar… Onlar araya dursun diğer taraftan Türkiye yerli otomobil konusunda oyalayıp iştah kabartan Türkiye otomobil pazarının kaymağını yemeyi sürdürüyorlar…

Bütün bunları neden anlattığıma gelince onu da kısaca izah edeyim…11.12.2012 tarihinde ‘Opel'den sıfır araç aldı pişman oldu!" haberi yaptım. Bir müşterinin sıfır aldığı araçla ilgili yaşadığı sıkıntıları gündeme getirdim. Okuyuculardan gelen elektronik postalar sorunun sadece münferit bir olay olmadığını ortaya koyuyor.

Sadece ilgili marka değil birçok diğer otomobil markasında da benzer sorunların olduğu gönderilen elektronik postalarda ortaya çıktı. Yalnız araçlar mı servisler de "eline sağlık"!

Bilgilendirme adına söyleyeyim. Haberini yaptığımız araç sahibinden özür dilenerek aracı değiştirilmiş…

Mesele burada marka ya da müşterinin mağduriyeti değildi. Mesele Türkiye'de bu konuda hak aranacak ya da haksızlığa uğranıldığında başvuracak merciinin yeterlilik sorunuydu…

2011 yılında da aynı konuyu gündeme getirerek ‘5 bin parça otomobilde denetim zafiyeti' haberi ile Ekonomi Gazetecileri Derneği ödülü almıştım.

Özellikle belirtmek istiyorum otomobil için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan üretim konusunda ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan tüketici hakkı açısından birimler mevcut.

Ayrıca mahkemeler de bu konuda hak aranacak mecralar arasında yer alıyor ama en büyük sorun bilirkişi tayini ve söz konusu iddianın test edileceği laboratuar ortamı… Akademisyenlerin büyük çoğunluğu markaların fabrikalarına danışmanlık veriyor...

Hemen hatırlatalım Türkiye'de otomotiv test merkezi için de adımlar atıldı. Henüz kazık çakılmış değil ama yapılması konusunda irade mevcut…

İddia ediyorum Türkiye'de üstün şahsi çabası ve parasıyla otomobiller üreticilerini mahkemede mahkum ettiren kişi sayısı iki elin parmaklarını geçmez…

Türkiye'ye gelen ithal otomobillerden bazıları Euro NCAP dedikleri testleri yapılmış, bazıları da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yönetmeliğine uygun olan yurda giriyor, satılabiliyor…

Şu sorular hep kafamı kurcalıyor…

Şu sorular hep kafamı kurcalıyor Türkiye'de bir serisi, modeli hatalı üretilmiş bir ya da Türkiye'deki üretiminde hata olan bir otomobil markasının tespitini, kim, hangi yetkiler veya haklarla ve nerede yapıyor ya da yaptırabiliyor?

Türkiye'de geri çağırmaların olmaması sadece dört dörtlük üretim ile anlatılabilir mi?

Şayet Türkiye'de bir geri çağırma söz konusu olursa markanın bu konuda kamuoyunu doğru ve net olarak bilgilendirme zorunluluğu var mı? Ve bunun yaptırımını hangi kurum sağlayacak?

Bu ve benzeri birçok konu zihnimi kurcalıyor.

Hakan GÖKSEL  /  Haber 7
hakan.goksel@haber7.com
twitter.com/hakan_goksel