"Kaset" denince, akla.. Paralel, Paralel, Paralel
“Aynı konuda” derken; aralarında bir “paralellik”, bir “ittifak” ya da “ağız birliği” olduğunu iddia ediyor değilim...
“Aynı konuda” dememin sebebi; “Meral Akşener konusu”nu manşet veya sürmanşetlerine taşımalarıydı!..
Hürriyet, manşetten diyordu ki;
“İftira ters tepti!”
Hemen altında da, şu ifadeler vardı: Hakkında “Kasedi var” iftirası atılan MHP’li Meral Akşener’e; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Sare Davutoğlu ve Hayrünnisa Gül’den destek telefonu geldi.”
Okuduğunuz gibi; Meral Akşener’i, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, eşi Emine Erdoğan da aramışlar!..
ZAMAN NİYE GİZLEDİ?
Ama, Zaman’ın 1. sayfada sürmanşetten verdiği haberde, bu “ayrıntı” yok... Zaman’ın haberinde; “Akşener, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun kendisini telefonla aradıklarını, üzüntülerini paylaştıklarını açıkladı” diyor ama, “Tayyip Bey ve eşinin telefonu”ndan hiç bahsetmiyor!..
Acaba niye?..
Bu “görmezden gelme”nin sebebini kendilerine sormak lâzım ama, “oluşturmak istedikleri algı”yı ben söyleyeyim:
“Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı, kaset iddiasını sahipleniyor şeklinde gösterip, onları yıpratmak!”
Değilse, Akşener’e; “Erdoğan’ların da telefon açtığını” niye gizlediler?..
“Erdoğan düşmanlığı”ndan mı?..
KASET İDDİASININ ASLI
Bu “ayrıntı”yı dikkatlerinize sunduktan sonra, gelelim “asıl mesele”ye!..
Birkaç gündür, “Meral Akşener’in kasedi var” iddiaları üzerinden yazarımız Latif Erdoğan ve Haber X Yönetmeni Cemil Barlas’a yönelik bir “linç kampanyası” yürütülüyor!..
Olayın özü ve özeti şu: 13 Mayıs günü, A Haber’de yayınlanan Gece Ajansı programında gazeteci Cemil Barlas’ın “Onun da kasedi mi var nesi var, nasıl ele geçirdiler” demesi üzerine devreye giren Latif Erdoğan, “Cemil Bey’in dediği çok önemli. O kasedi olan birisidir ve şu an esaret altındadır” dedi.
“Kaset nerede” sorusu üzerine ise “Kaset... biliyor da, paralelcilerin elinde bir kadın için hiç de yakışmayacak kasetler var. Dolayısıyla o artık bir esire durumundadır. Ne derlerse yaptırırlar. Samanyolu’na da çıkar, hatta ‘Minarede röportaj yapacağız’ derlerse oraya da çıkar. Şu an acınacak halde. Bu kesin... Bunu ben bilgi olarak söylüyorum” ifadelerini kullandı.
Meral Akşener’in tepkisi üzerine;
“Merel Akşener’e yönelik iftira kasedi”nin Mustafa Yeşil tarafından yayıldığını açıklayan Latif Erdoğan; benzer iftiraların Kemalettin Özdemir’e de atıldığını söyledi... Bu açıklamalarından sonra Gülen ve Mustafa Yeşil’i “yeminleşmeye” davet eden Latif Erdoğan, bundan sonra yargıda konuşacağını söyledi.
GÜLEN VERDİ, İZLETTİRDİ!
Latif Erdoğan, Twitter hesabından “Son sözüm” başlığıyla 14 Mayıs günü paylaştığı mesajında da, şunları söyledi:
“Cevabımın gecikme sebebi, gösterilen yanlış tepkilerden habersiz oluşumdur. Dostlarımın bizzat arayarak bilgilendirmesi sebebiyle böyle bir açıklama zorunlu olmuştur.
Bundan sonra söyleyeceklerim tamamen vicdanımın ve imanımın gereğidir.
İlgili şahsın mahkemeye vermesi veya çevresinin aşırı tepki göstermesinin bu açıklamayla bir alakası yoktur ve mahkemeye vermesi ayrıca isabetlidir; paralelcilerin bir iğrenç sayfası daha böylece hukuk sayfasına geçmiş olur.
Bana dört sene önce ilgili kasedi izletmek isteyen önde gelen bir cemaat üyesinin (savcılıkta ismini açıklarım), bunun büyük bir iftira olduğunu başka şeyden değil sadece bir mü’min olma sıfatıyla zaten söyledim ve izlemedim.
İkincisi; aynı kasedin diğer mağdurunu kaç defa basın yoluyla açıkça tebrie ve tezkiye ettim.
Bu da Meral Akşener’e yapılan komplo ve iftiraları da ret anlamına gelir.
Benim kastım, alçakça hazırlanmış böyle bir kasedin varlığını söylemektir. Yoksa o kasedin içeriğini kabul anlamında değildir. Zaten hiçbir Müslüman böyle bir iftirayı kabullenemez.
Diğer taraftan; bu kasedi hazırlayan paralel örgütle siyasi anlamda dahi olsa bir birlikteliğin yanlışlığını başta Meral Akşener olmak üzere bütün MHP camiasına hatırlatmaktır.
Ayrıca; bu kasedin cemaat kurmaylarına bizzat örgüt başı tarafından verildiğini ve izlettirildiğini de yakinen onlarca şahidin bildirmesiyle biliyorum.
Ben; diğer iftira kasetleri gibi, bu kasedin de montaj olarak kurgulandığına kesinlikle inanan bir kişiyim ve asla böyle bir içeriği hiç kimse hakkında kabul etmem mümkün değildir.
Dünkü TV programındaki ifadelerimin başı ve sonu kesilerek tahrif edilmiştir. Bunu kasıtlı yapanları Rabbime havale ediyorum. Bütün hakaret edenlerin sözlerini de kendilerine misliyle iade ettiğimi bu vesileyle bildiriyorum.”