Hasan Karakaya
Hasan Karakaya
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

AK Parti-CHP Koalisyonu kurulur mu?

GİRİŞ 16.07.2015 GÜNCELLEME 16.07.2015 YAZARLAR

Merhum Necmettin Erbakan Hoca’nın “2 koruması” vardır...

Birinin adı Ekrem,

Diğerinin adı Hüseyin...

Merhum Hoca; 

Bir yere gideceği zaman kâh Ekrem’i alırmış yanına, kâh Hüseyin’i...

Ama, daha çok Ekrem’i tercih edermiş... 

Bu durum, yakın kurmaylarının dikkatini çekince, sormuşlar merhum Hoca’ya;

“Hocam, Hüseyin, Ekrem’e göre daha muttaki... Beş vakit namazında bir arkadaş... Ama siz, Ekrem’i daha çok tercih ediyorsunuz... Bunun sebebi nedir?”

Merhum Hoca cevap vermiş:

“Hüseyin konusunda gerçekten haklısınız... Çok takdir ettiğim bir arkadaş... Ekrem de, havalı biri...

Ne var ki;

Ben, bir yere Ekrem’le gittiğim zaman; bütün kapılar önümüze açılıyor...

Hüseyin’le gittiğim zaman ise;

Kapıları biz açıyoruz!..”

Peki, neden böyle oluyor?

Çünkü Hüseyin, edebinden dolayı Hoca’nın önünde yürümek istemiyor, hep Hoca’nın bir-iki adım gerisinde kalıyor... Dolayısıyla kapıları hep Hoca açıyor!..

“Koalisyon görüşmeleri”nin yapıldığı şu günlerde, merhum Erbakan Hoca’yı bir defa daha rahmet ve minnetle anıyor, kabrinin, “nur bahçelerinden bir bahçe” olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum...

Bu anekdotu niye aktardım?..

Çünkü efendim;

AK Parti’den, CHP ve MHP’ye giden “heyet üyeleri”ne baktım, çoğu “koalisyona meyyal” isimler!..

Yani, “maraza” çıkaracak isimler değil... Hepsi de, “kapıları açacak, ılımlı ve uyumlu” kişiler!..

Eğer AK Parti ve elbette Genel Başkan Davutoğlu; “koalisyon istemeyen” bir görüşte olsaydı, yanına “uyumlu” kişileri almaz, “maraza çıkaracak” ve kapıları daha açılmadan kapatacak kişilerle giderdi!..

O zaman da;

“Ön görüşme” bile olmadan, kapılar anında kapanır, görüşmeler “birkaç dakika” içinde biterdi...

Oysa; gerek Kılıçdaroğlu, gerek Bahçeli ile görüşmeler “hayli uzun” sürdü!..

Bu demektir ki;

“Bir koalisyon isteniyor!”

Yani, AK Parti;

Hem samimi, hem istekli!..

Ama sadece bu, yetmiyor işte!..

KIBRIS HAREKATI BİLE!

Bunu ifade ettikten sonra, tekrar dönelim “CHP-MSP Koalisyonu günleri”ne...

Malûm, “CHP ile Koalisyon” yapan ilk partilerden biri MSP’dir...

Gençler için söyleyelim;

MSP, yani Milli Selâmet Partisi...

İşte “Hoca’nın MSP’si” ile “Ecevit’in CHP’si” 1974’lerde, yani 26 Ocak 1974’te bir “koalisyon” kurdular!..

Bu koalisyonun; “Kıbrıs Barış Harekâtı” gibi parmak ısırtacak bir “zafer”i olmasına rağmen, uzun sürmedi!..

Erbakan Hoca; “Kıbrıs’ın tamamını alalım” derken, “Barış Harekâtı’na bile karşı” olan Ecevit, bu zaferi “fırsat”a dönüştürmek isteyip de “seçim”e gidince, boyunun ölçüsünü aldı...

İKİ GAZETE PATRONU

O “Kıbrıs Harekâtı” ki;

20 Temmuz 1974 günü, yani “Harekât’ın sabahı”nda, CHP’nin yarı resmi gazetesi Barış’ın sahibi Yaşar Aysev ile AP’yi destekleyen Son Havadis, Hür Anadolu ve Başkent gazetelerinin sahibi Mustafa Özkan, Hür Anadolu’nun idare binasında buluştular...

Her ikisi de çok mutluydu...

Öyle ya;

Bu harekâtla; Kıbrıs’taki “oldu-bitti”lere son veriliyor, Rumların “zulüm, katliam ve işkence”lerine dur deniliyordu!..

Mustafa Özkan, bugünkü ifadesiyle “CHP yandaşı” olan Barış’ın sahibi Yaşar Aysev’e dedi ki;

“Kıbrıs Barış Harekâtı, CHP’yi en az 20 yıl iktidarda tutar... 

Benden 20 yıl... 

Eğer bunun değerini iyi bilirse, daha uzun yıllar iktidarda kalabilirler!”

Kalktı yerinden, Yaşar Aysev’in boynuna sarıldı, kucakladı ve tebrik etti onu...

Düşünebiliyor musunuz;

Biri “Ecevit yoldaşı” bir patron,

Diğeri “Demirel yanlısı” bir patron!..

Ama, birbirlerine sarılıyorlar, kucaklaşıyorlar, tebrikleşiyorlar!..

Her ikisi de;

“Türkiye gibi, tek yürek!”

Fakat, uzun sürmedi...

26 Ocak 1974’te kurulan CHP-MSP koalisyonu; 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı gibi “dev bir başarı hikâyesi” gerçekleştirmiş olmasına rağmen 17 Kasım 1974’te yıkıldı!..

“Milleti birbirine kenetleyen” bu başarı hikâyesi uzun sürmedi!..

Harekât’tan 4 ay sonra dağıldı!..

ECEVİT’İN AÇGÖZLÜLÜĞÜ!

Peki, niye?..

Açık ve net:

“Ecevit’in açgözlülüğü”nden!..

“Kıbrıs Harekâtını başlatma” kararını Erbakan Hoca aldırmış olsa da; o dönemde de var olan “Algı Operasyonu” sonrasında, “Kıbrıs Fatihi” ilân edilen Bülent Ecevit oldu!.. Ecevit de; “Ben bu rüzgârla malı götürür, tek başıma iktidar olurum” diye düşündü, seçime gitti ama havasını aldı!..

Tarihleri tekrarlayalım:

l 26 Ocak 1974 - Koalisyon!

l 20 Temmuz 1974 - Kıbrıs Harekâtı

l 17 Kasım 1974 - Ecevit’in istifa etmesi ve koalisyonun dağılması!..

l 12 Nisan 1975’te de, “Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti”nin kurulması!..

Anladınız herhalde;

20 Temmuz 1974 sabahı, “Demirel yanlısı” bir Mustafa Özkan’ın, bütün iyiniyet ve samimiyetiyle “en az 20 yıl gider” dediği Hükümet, 1 yıl bile sürmedi...

Harekât’tan 4 ay sonra dağıldı!..

 

Yazının devamını okumak için tıklayın...

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL