La havle çekeceğine el freni çekiyorlar
Çünkü artık Başbakan Tayyip Erdoğan da biliyor ki, Türkiye'nin “trafik terörü”, “trafik sorunu” ve bir de “trafik magandası” sorunu vardır. Bu yüzden sözlerine şunları da ekliyor Başbakan Erdoğan, “trafikte makam araçları da kurallara uymalı.”
BAŞBAKANLIK OTOBÜSÜ 150 KM İLE GİDERSE
15 Nisan 2012 tarihinde yani bundan tam bir yıl önce İstanbul-Ankara otoyolunun Adapazarı-Hendek bölümünde başımdan geçen bir olayı burada nakletmiştim.
(Merak edenler yazıyı şu lingten okuyabilirler: http://www.haber7.com/yazarlar/hasan-ozturk/871509-bu-iki-otobusun-suruculeri-kime-hizmet-ediyor)
Olayın kahramanları iki otobüs şoförüydü ve yağışlı havada 150-160 km hızla yol alıyorlardı hem de tepelerindeki çakar lamlarını yakarak, sol şeritteki bütün araçları sağ şeride atarak… (fotoğrafları hala arşivimde HÖ)
O yazının yayınlandığı günün sabahında, Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarından biri aradı ve aynen şu cümleyi kullandı: “Kulaklarını çınlattık. Sayın Başbakan konuyla ilgilenecek!”
Ben de telefondaki muhatabıma ilgileri için Sayın Başbakan'a teşekkür ettiğimi söyleyip kapattım.
SİVİL POLİS OTOSUNA CEZAİ İŞLEM
3 Mart 2012 Pazar günü Tophane-Kabataş hattında tüm sürücüler gibi sıkışık trafikte ilerlemeye çalışırken, solumuzdaki tramvay yolunda bir beyaz Toyota göründü. Önünde çakar lamları yanıyordu. Bir sürücü ve arkada çok önemli bir makam oturuyordu; 12 yaşlarında bir erkek çocuk. Çakarlar eşliğinde tramvay yolunda ilerleyen otomobilin içindeki çocuk keyifle kolasını yudumlarken açık camdan dışarıya müzik sesleri de geliyordu.
Hafta içinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube'ye plakasını aldığım aracı ihbar ettim.
Ve bir saat geçmeden, “gereken soruşturmayın başlatıldığı” bilgisi tarafıma iletildi.
Bu iki olayı anlatmamın sebebi belli.
Türkiye iki terör belasıyla mücadele ediyor. Biri PKK terörü, ikincisi trafik terörü.
Şimdi PKK terörünün bitmesi sürecin tamamlanması için memlekette olağan üstü bir duyarlılık söz konusu.
Tam da bu noktada Başbakan Erdoğan diyor ki, “Trafik terörüne de dur demeliyiz.”
Bu terörün makam, mevki ve cehaletle ilgisi doğrudan..!
Zira, emniyet şeritlerinin sadece kendileri için yapıldığı vehmine kapılan yeni yetme “müteahhit tayfası” ile, oğlunu derbi maça götüren sivil polis memuru arasında zihniyet farkı yok...!
Ya da Başbakanlık arması taşıdığı için otoyolda 150 km hızla yol almayı maharet bilen otobüs şoförleri ile, bir sivil toplum kuruluşunun başkanının makam aracını süren sürücü arasında da!
Ben Başbakan Erdoğın'ın “Bu işin bizzat takipçisi olacağım” sözünü önemsiyorum.
Trafikte imtiyazların en aza indiği, kuralların işlediği, manganda terörünün bittiği bir Türkiye özlemi ile…
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr