Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Bir fotoğraf ve bir öneri

GİRİŞ 12.04.2013 GÜNCELLEME 12.04.2013 YAZARLAR

Bütün bu radikal kararları uygulaması gerekenlerse bazen “zor oyunu bozar” kabilinden de olsa yoluna devam ediyor.

Perde gerisinde ne tür sıkıntılar var ya da bizim şuan izlediğimiz bölümün ötesinde süreçte hangi aşamaya gelindi bunu bilemiyoruz!

PKK terör örgütü açısından bilebildiğimiz gerçeklik ise, çok net.

Örgüt, İmralı'nın liderliğinde bir kanat hariç bütün unsurlarıyla saf tutmuş görünüyor!

Görünüyor diyorum zira, “iç infazlar” açısından dünyanın en acımasız örgütlerinden birinden söz ediyorum!

“PKK terör örgütü yüzünden 40 bin insan hayatını kaybetti” derken, bu kayıpların çoğunun örgüt içi hesaplaşmadan kaynaklandığını bilmeyen yok sanırım.

Şu an Erbil yakınlarında mukim bir hayat süren Osman Öcalan ile Diyarbakır Cezaevi'nde mahpusluk çeken Şemdin Sakık'ı dinleseniz…

Ya da Almanya'da yaşayan Selim Çürük Kaya'nın “Apo'nun Ayetleri” kitabını okusanız bile bu iç infazların hangi boyutlarda olduğunu öğrenebilirsiniz.

Lafı uzatmanın alemi yok!

Yani ki karşımızda kendi iç çekişmesinde kan dökmekten geri durmamış bir örgüt var.

Lakin bu örgüt bugünlerde bütün bu iç çekişmesine rağmen bir fotoğraf veriyor.

O fotoğraftaki mesaj çok açık:

“Biz Abdullah Öcalan'ın çözüm sürecindeki iradesine uyuyoruz.”

Bir unsur hariç!

Yukarıdaki fotoğrafta, PKK'nın en etkili kanatlarının liderleri var. Bu isimler öyle sıradan isimler değil. Hem hükmettikleri eleman, hem temsil ettikleri düşünce hem de yönettikleri para ve insan kaynağı açısından önemli isimler.

Nurettin Sofi'den Bahoz Erdal'a; Cemil Bayık'tan Duran Kalkan'a kadın yöneticilere kadar PKK'nın bütün unsurları bu fotoğraf karesinde.

Lakin PKK'nın Alevi yapılanmasını da yöneten Mustafa Karasu bu kareye girmemiş.

Dün bu fotoğrafı yayınlayan Habertürk gazetesinin haberine göre Karasu şu anda Suriye'de.

Suriye denince aklımıza elbette Baas, Nusayrilik, Acilciler filan geliyor ya neyse…!

Diyeceğim o ki çözüm sürecinde Abdullah Öcalan'ın talimatlarına uyan, verdiği kararları zaman zaman “kerhen” de olsa destekleyen gittikçe yekpareleşen bir PKK ile karşı karşıyayız.

Bu durum süreç açısından büyük bir kazanımdır!

Zira, şayet Apo'nun talimatları, Kandil'de ya da Avrupa'da veya alt kadrolarda kabul görmemiş olsaydı sıkıntı çok daha büyük olurdu.

O yüzden PKK'nın Kandil'de verdiği fotoğrafı sadece ayakkabı magaziniyle değil daha büyük bir anlam ifade etmesi açısından da değerlendirmemiz gerekiyor.

Karşımızda 30 yıllık bir örgüt var…

Örgüt geleceği ile ilgili karar verirken, karar vericilerin aldığı kararları uygulama konusunda ortak bir karar sergiliyor!

Şimdi bir önerim var.

Türkiye Cumhuriyeti 23 Nisan'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 93'ncü kuruluş yıldönümünü kutlayacak.

Bu kutlamalarda, başta birliğimizin temsilcisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, devletin tüm karar alıcıları ve uygulayıcılarıyla; iktidarı ve muhalefetiyle bu süreçte yek pare olduğunu gösterecek bir fotoğraf verse güzel olmaz mı?

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL