Atı alan bu kez Üsküdar'ı geçmesin.

Bu kez, “Gerekirse serden de geçerim” diyen Başbakan Erdoğan'ın “çözüm süreci” için “başını” taşın altına koyduğu yerde bizler de en azından hafızamızı tazeleyerek “ne yapabiliriz?” sorusuna cevap arayabiliriz!

Xxx

19 YIL ÖNCE HACETTEPE'DE ‘NAL TOPLADIĞIMIZIN RESMİDİR'

Sakladığım bilgiyi bugünler için sakladığımı bilemezdim elbet!

Lakin bir gün lazım olacağını bilerek 19 yıldır arşivimin bir köşesinde şöyle bir not olarak durdu o bilgi:

“Cihat hoca beni Hacettepe Üniversitesi'nin Sıhhiye Kampüsü'nde bir toplantıya götürdü. Toplantının konusu Amerikalıların 30 yıl önce 1960'ların ilk yarısında ‘Bir gün Sovyetler dağıldıktan sonra Türk Cumhuriyetlerini ne yapmalıyız?' başlıklı raporlarının tartışılmasıydı!”

Bu bilgi notunu 19 yıldır arşivimde tutuyorum. Bilgi notunun fazlasını da hala zihnimde!

Cihat hoca değim isim, 1994 yılında Ankara'da gazetecilik yaparken tanıştığım sosyolog Profesör Cihat Özönder.

Hatırlayanlar bilir, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde MHP'den İstanbul Milletvekili olarak seçilen Cihat hoca, mazbatasını almak için yola çıktığında trafik kazası geçirip hayatını kaybetmişti.

Cihat hoca benim tanıyıp tanıyacağım en milliyetçi kişilerden biriydi. Hatta şöyle söylemeliyim “Türk Milliyetçiliğini” kafatasçılığa kadar götüren bir duruşu vardı.

Neyse konumuz bu değil.

1994 yılında Hacettepe Üniversitesi'ndeki toplantıda Amerikalıların Türk Dünyası'nın geleceğine ilişkin 30 yıl önceki perspektifleri tartışıldı.

Türkiye'nin “soydaşlarımız” konusunda perspektif geliştiremediği belirtildi.

Geç kalındığı ve TİKA gibi kuruluşlarla bir takım çalışmaların yapıldığı filan vurgulandı.

Bu hatırayı neden mi naklettim?

100 YIL ÖNCE PARÇALANAN OSMANLI ÇOĞRAFYASI

Şunun için:

Türkiye Cumhuriyeti dahil Osmanlı bakiyesi devletler, bundan 100 yıl önce cereyan eden Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra savaşın galipleri tarafından çizilen sınırlara hapsedildi.

Ve başta İngilizler olmak üzere galipler, “Osmanlı yıkıldıktan sonra ne olacak?” sorusuna çok önceden cevap buldu.

“Enerji kaynakları”nın pay edilmesi bu yüzden çok da zor olmadı.

Lakin bir şey daha yaptı galipler. (Siz buna emperyalistler de diyebilirsiniz)

Paramparça olan Osmanlı coğrafyasının ahalisi (CHP eski lideri Deniz Baykal bu ahali meselesini duymasın) birbirine düşman edildi.

Basit bir formülle, adına “ulus devlet” denen projeyle!

1'NCİ DÜNYA SAVAŞI İLE AYRILANLARIN BİRLEŞME VAKTİ

100 yıl sonra, gelinen durumun özetini, yine bir Türk milliyetçisi dün Yeni Şafak gazetesinde şu cümlelerle özetliyor:

“Ben kesinlikle inaniyorum iki yıl içinde Kuzey Irak'la Türkiye arasındaki ticaret hacmi 25 milyar doları bulacak. Ne ayrılığından bahsediyorsunuz. Ortadoğu'da 1. Dünya Savaşı ile ayrılanlar şimdi birleşme vakti geldi diyor. Çözüm süreci de Ortadoğu'da bu birleşmenin, bu ortaklığın ilk adımı. Türkiye'de üretilmiş ayrılık senaryoları vardır. Ama bunların gerçekle bağı yoktur. “

Bu cümlelerin sahibi Musa Serdar Çelebi!

Çelebi,  Murat Aksoy'a verdiği röportajda, Uluslararası Kalkınma İşbirliği Derneği'nin, Kuzey Irak'tan 52 tasavvuf liderini Türkiye'ye getirdiğini hatırlatıyor ve o liderlerin şöyle söylediğini belirtiyor, 'Biz Türkiye ile birleşmek istiyoruz, zaten asırlarca beraber idik, biz ayrılmadık, Batılılar bizi birbirimizden ayırdılar, inşallah tekrar beraber olacağız. İstanbul'u görünce buna tam iman ettik.'

19 yıl önce Amerikalıların 30 yıl önce hazırladıkları ve “Sovyet rejimi çöktüğünde Türk Cumhuriyetlerini ne yapmılıyız?” şeklindeki raporlarını tartıştığımızda, “Adamlar atı almış Üsküdar'ı geçmiş. Biz nal topluyoruz” diyerek hayıflanmıştım.

Bugün,  köprülerin altından çok suların aktığını görüyorum..!

Türkiye Cumhuriyeti, 100 yılın sonunda geleceğe zihin sınırlarını aşarak yürüyor!

Çözüm sürecine bir de bu gözle bakın.

Kalın sağlıcakla...

hasan.ozturk@kanal7.com