Muhteşemler, cebi doldurup protestoya adam ayartan Alaboralar…

Avrupa Parlamentosu'nun raporları…

Yalanlar, yalanlar, yalanlar..!

Gezi Parkı'na taşınan ağaçları, “ağaç sökülüyor” yaygaralarıyla duyuranlar..!

Arap Baharı'nın fotoğraflarını “Taksim fotoğrafı” diye twitter'de dolaşıma sokanlar…

Taksim'e divan kurup, eylemcileri koç gibi doyuranlar!

“Ben de çapulcuyum” pankartı asıp kızı eliyle yemek dağıtanlar…

Sanayide montaj devrimi yapıp, borsada köşe olanlar…

Terörle mücadele konusunda yapılan bir toplantıda “Sayın Başbakanım emrinizdeyim. Bir sonraki toplantıya ev sahipliği yapmak istiyorum” diyerek “sureti haktan” görünenler..!

AĞZI BOZUK ZİHNİ BOZUK KIRCA

Meğer topunuzun, ortak dili ağzı bozuk Levent Kırca imiş!

Yanlış duymadınız!

Levent Kırca!

Hani şu gelmiş geçmiş en “iyi sarhoş taklidi yapan” posbıyıklı adam!

“Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi denirmiş” ya hani!

Güldürü sanatçısı kıtlığı çektiğimiz dönemlerde ortaya çıkıp, hani şu yıllarca “Olacak O Kadar” geyikleriyle 12 Eylül cuntacıları sayesinde cebini doldurmuş olan, şimdi de televizyon yönetmeye kalkışan herif!

CUNTACI LEVENT KIRCA

Levent Kırca yukarıdaki tüm, tarafların, kişilerin, grupların, ortak dili olup şöyle söylemiş aynen:

“Kendini Adnan Menderes'e benzeten Erdoğan'ın neredeyse finali de Adnan Menderes gibi olacaktır!”

Bu söz, için dışa vurumu dur!

Narkozdan uyanırken ya da sarhoşken insanların bilinçaltında gizledikleri ortaya çıkar!

“Kendini Adnan Menderes'e benzeten Erdoğan'ın neredeyse finali de Adnan Menderes gibi olacaktır!” sözü ancak bir sarhoşun söyleyeceği türdendir!

Zira ayık kafayla bu sözün kendisinden sadır olduğunu bilen biri, “Asmayalım da besleyelim mi?” diye soran cuntacıdan geri kalır olmadığını bilecektir!

Gerçi, Levent Kırca'nın bu devirdiği ilk çam değildir!

SANATÇILARA VE KILIÇDAROĞLU'NA AĞIR HAKARET

Öyle çamlar devirmişti ki yakın geçmişte, balık hafızalı olmayanlar elbet unutmamışlardır.

Örneğin, 2012'nin Aralık ayında yaptığı iki terbiyesizliği hatırlatayım.

İlki sanatçılara yönelik söylediği sözlerdi.

Kayseri'de düzenlenen bir etkinlikte aynen şunları söylemişti:

''Ben sizlere sanat alanındaki dönek arkadaşlarımdan söz edeyim. Sezen Aksu ile başlayan döneklik furyası Halil Ergün ile devam etti ve en son Ali Poyrazoğlu girdi devreye. 'Hükümetin yaptıklarını çok beğeniyorum' dedi. Gıyaplarında yüzlerine tükürüyorum. Benim için onlar birer vatan hainidir.”

İkinci vukuat ise tam bir rezalet örneğiydi.

Sanatçı Girişimi'nin Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenlediği toplantıda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yüzünden konuşma sırasının değiştirildiğini öne süren Levent Kırca, “Bu geceye geliyorsan, bekleyeceksin. İşi varmış diye gidiyormuş. Benim de işim var, belki bir karı buldum gidip onu ….” şeklinde konuşmuştu.

“Bu iş Gezi Parkı meselesi değil” diyenlerin ortak dili olan ağzı bozuk sanatçı tayfası Levent Kırca'dır.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın akıbetinin rahmetli Adnan Menderes gibi olması gerektiğini ima değil yekten söylemiştir.

“Finali de Adnan Menderes gibi olacaktır” deme cüretini göstermiştir!

KAZLI ÇEŞME'Yİ GÖRÜNCE NE DÜŞÜNDÜLER?

Lakin Kazlıçeşme Meydanı'nı dolduran 1 milyonun üzerindeki insanın verdiği mesajı da görmelidir ağzı bozuk sanatçı tayfası Levent Kırca'ya sözcülük yaptıran tayfanın tamamı!

Ne diyordu Kazlıçeşme Meydanı'ndaki 1 milyonu aşkın insan,

“Asla yalnız yürümeyeceksin!”

Ortak kadere talip olmak böyle bir şeydir!

Yeryüzü kurulalı hiçbir gün öylece kalmamıştır. Her gün Güneş yeniden doğar.

Ve elbet Kıyamet gününe kadar elbet yarın Güneş yine doğacak.

Geriye, “kötü gün dostları” ile “iyi gün dostları” kalacak!

Kötü gün dostlarına selam olsun.

Kalın sağlıcakla.

Not: Hafta sonu Bosna'daydım. Ve sizlere Bosna'dan görünen Türkiye'yi aktaracaktım. Kötü niyetlileri bir tarafa bırakırsak.  Gezi Parkı eylemine katılan gençler bilseler ki “Dışarıdan Türkiye nasıl görünüyor?” şaşırıp kalırlar. Bosna'dan Türkiye'ye ve Başbakan Erdoğan'a bol bol selam ile dua var bilinsin isterim!