O fotoğraflara bakıp TIR'latın
Kolum kanadım kırık; gönlüm de..!
Elim ayağım tutmuyor.
Kırgınlık hat safhada..!
Gözümün gördüğüne yüreğim yetmiyor..!
DÜN BOSNA
Bosna Savaşı'nı çok yakından takip ettim. Arkadaşlarım, dostlarım oralarda o topraklarda kaldı; kimi dönüp buralarda şimdi..!
90'lı yılların o dehşet ortamından sonra hala Bosna'ya ilgim devam eder.
Her fırsatta gider gelirim. Dostlarımdan hep bir haber almak onlara hep bir haber vermek üzerine kuruludur hayatım..!
Yüzyılın son soykırımı Srebrenitsa katliamı gibi onlarcasını tanıklık etmiş yakınlarının bir kısmını toprağa bile verememiş dostlarım var.
Bosna'nın kaderi son olsun derken…
Tıpkı Bosna gibi Suriye'ye de ilgim çok.
BUGÜN SURİYE
Gidip gelirdim iç savaş öncesi..!
Halep'ini, Şam'ını, Humus'unu...
Hele hele ki Busra'sını ziyaret etmişliğim vardır.
Busra dediğim, Hz.Peygamberin çocukluğunda ziyaret edip de Rahip Bahira'nın “O beklenen peygamberdir!” müjdesini verdiği yerdir.
Yani ki o kutlu Peygamberin habercisi kutlu Rahip Bahira'nın memleketi..!
Şam, Halep bizimle aynı havayı teneffüs ederdi; caddeleri, sokakları, camileri, meydanları bizim/bizim gibiydi!
Yumuşak geçiş olsun, Şam yönetimi demokratikleşsin, halkıyla bir olsun diye çok çaba sarf edildi.
Sadece siyasal iktidar değil, Türkiye'nin aydınları, yazarları, çizerleri Suriye ile ilişkileri hep geliştirme derdindeydi.
Doğu Konferansı bu yüzden kuruldu…
Araplar gözüyle Türkler, Türkler gözüyle Araplar Konferansları bu yüzden yapıldı.
Bu yüzden, Akçakale Kapısı'ndan geçilip Rakka'ya, Tel Abyat'a, Humus'a, Halep'e, Şam'a uzanıldı!
Lakin Baas'ın o korkunç yüzü ortaya çıktığında yapılanların hiçbir ehemmiyeti kalmadı.
İki gündür, yemek yerken midem bulanıyor..!
UTANÇ FOTOĞRAFLARI
İki gündür, ortaya çıkan görüntüleri mozaikli haliyle izlerken bile kendimden utanır haldeyim..!
İki gündür iletişim çağında; bir mezbahaneye dönmüş kapı komşumuz Suriye'den gelen görüntüler yüzünden gözlerimi kapatamaz haldeyim..!
Anadolu Ajansı'nın ulaştığı ve “Sezar” kod adlı bir Suriye askerinin çektiği o utanç fotoğraflarından söz ediyorum.
Bosna'da Sırplar ve Hırvatlar çok bilinçli bir soykırıma imza atmışlardı.
Erkek nüfusu yok etmişlerdi.
Genç kadınlara tecavüz etmişler, toplama kamplarında insanlık suçu işlemişlerdi.
Bugün Suriye'de Esad rejimi 3 yıldır 150 binin üzerinde insanı öldürdü. Sadece Türkiye'ye 1 milyona yakın mülteci sığındı.
Ülkede, marjinal grupların otonom bölgeleri oluştu.
Tam da bu noktada, Türkiye hem örtülü hem açıktan Suriye'nin haklı muhalefetine destek verdi.
Sivil toplum kuruluşları eliyle, yardım için canhıraş çalıştı.
Yetinmedi, MİT'in TIR'larıyla Suriye'ye el uzattı!
Lakin, Türkiye'yi “Teröre destek veren ülke” statüsüne sokabilme çabasındaki çok uluslu yapının payandaları MİT TIR'larını deşifre etti.!
Bitiriyorum.
Bosna savaşı sırasında “Mercimek vak'ası” olarak bize yutturulan ve “Bosna paralarının iç edildiği” algısı oluşturularak Boşnak kardeşlerimize yaptığımız yardımları bitirme hevesinde olanlar, sanki yeniden hortladı.
Ve şimdi, Suriyeli kardeşlerimize yönelik tüm “yardım” çalışmaları “El kaide” bağlantısı adı altında;
“silah yardımı” adı altında engellenmek istiyor..!
Biz öğrendik!
Zulüm ile abâd olunmaz.
Ve biz yine öğrendik!
“Her şey bittiğinde, düşmanlarımızın yaptıkları değil dostlarımızı sessizliği bizi üzecektir!”
Kalın sağlıcakla.
-
mehmet özkaya 10 yıl önce Şikayet Etmüsebbilerden biri ke mal kılıçdarogludur. o korkunç işkence fotograflarının müsebbibi esed ve türkiye temsilcisi ke malkılıçdarogludur.vicdan olan tepki koyuyor ama ke malden tık yokBeğen