Vereceği krediyle işsiz-güçsüz olan Bosna-Hersekliler nasıl iş-güç sahibi olur?

Bosna savaşında yerlerinden yurtlarından edilen insanlar nasıl olur da verilen kredilerle, ev-iş sahibi olur?

Ya da işsiz-güçsüz, yersiz-yurtsuz kalan Boşnaklar kamu mallarını tahrip edip, ortalığı savaş alanına çevirse bu kimin işine yarar?

Bütün bunların cevabını Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Saraybosna'da verdi.

Ziraat Bankası'nın Bosna vatandaşlarına kredi vermesini eleştiren Taraf gazetesi için, “Yapmaya çalıştıkları şey, Türkmenlere giden yardım TIR'larını durduranlarla aynı” dedi Davutoğlu. Ve haklı.

Ahmet Davutoğlu'nun geçtiğimiz gün Sabah Namazı vaktinden Saraybosna'ya gitmesinin nedenini biliyorsunuz.

Bir hafta önce Tuzla ve Saraybosna olmak üzere Bosna-Hersek'in Boşnakların çoğunlukta olduğu şehirlerinde çıkan olaylar.

Cumhurbaşkanlığı binasının yakılmasından tutun da, araçların ateşe verilmesi, polisle girilen çatışmaları filan anlatacak değilim.

Lakin Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Boşnak üyesi Bakır İzzetbegoviç'in Anadolu Ajansı'ndan Ömer Çetres'e verdiği röportajdaki bir ayrıntı hatırlatmakla yetineceğim.

İzzetbegoviç, “Güvenlik Bakanı ne işe yarar?” diyerek olayların arkasında olduğunu düşündüğü bir isme işaret etti: Fahrudin Radonciç

Ve şöyle devam ediyor konuşması İzzetbegoviç'in, “Gelinen noktada, güvenlik bakanının bu ülke için ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Kendisi zengine karşı konuşan bir zengin, iktidarın önemli bir parçası. Güvenliği olmayan ülkenin güvenlik bakanı. Ancak kendisi çatışmaları alevlendiriyor. Protestocuların haklı olduğunu, polisin müdahale edemeyeceğini söylüyor. Kendisi suçlularla ilişkileri olan bir adam. Yüksek tirajlı ‘Avaz' gazetesinin sahibi aynı zamanda.”

Gerçekten de, işsiz-güçsüz Boşnaklar kamu binalarını ateşe verip, ortalığı savaştan sonra tekrar savaş alanına çevirdi. Olayların arkasında da devlette “güvenlik bakanı” olarak görev alan yeraltı dünyası ile ilişkisi olduğu düşünülen, aynı zamanda yüksek tirajlı Avaz gazetesinin sahibi Radonciç var.

Radonciç'in siyasal hamlesini yanlış yaptığını hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Lakin Radonciç'in kendi ülkesini ateşe atması gibi, Türkiye'de de bazı çevreler “milli çıkarlara” zarar veriyor.

Bosna'nın yeniden inşası ve barışı için Ziraat Bankası'nın Bosna Hersek'te örgütlenmiş bunulan şubeleri eliyle verilen krediler Taraf gazetesinin dikkatini çekmiş.

Sadece dikkatini çekmemiş Taraf'ın, Taraf tutmuş bu kredilerin, “Boşnakların, Sırplara karşı güçlenmesi için verildiği” yalanını uydurmuş.

Neden?

Çünkü, Bosna-Hersek meselesine tıpkı, Suriye meselesine olduğu gibi yabancı.

Ya da, hükümet aleyhtarlığı, sınırları aşmış!

Ahmet Davutoğlu'nun konuyla ilgili sözleriyle devam edelim:

“Biz tam Bosna-Hersek'te barış için, krizleri bertaraf etmek için gece-gündüz çalışırken yapılan haberlerin ben amacını sorgularım. Boşnaklar katliamdan kaçmak için doğdukları şehirleri terk ettiler. Asırlardır ekmeğini yiyip suyunu içtikleri topraklardan ayrılmak zorunda kaldılar. Neden? Canlarını kurtarmak için. Aynı bugün Suriye'den kaçanlar gibi. O gün uluslararası toplum aynı bugün olduğu gibi bu katliama uzun süre sessiz kaldı. Bu göçler nedeniyle de Bosna'daki nüfus dengesi bozuldu. Şimdi Türkiye çıkıyor, bu dengeyi yeniden tesis etmek için, göç etmek zorunda kalan Boşnaklara kredi açıyor. Bu kredi ne için? Eski yerlerine dönsünler, iş kursunlar ve Bosna'da hayat normalleşsin diye. Sonra sen çıkıp Türkiye bu krediyi neden veriyor diyor ortadaki sanki bir suç varmış gibi birilerine ihbar ediyorsun. Ben burada sorarım, sen kimin avukatısın, kime hizmet ediyorsun.

Bugün Suriye'de işlenen katliamlara dolaylı şekilde bu tavırlarıyla ortak olanlar utanmadan bundan 20 yıl önceki suçların günahına da ortak olmak için yarışıyorlar. Bunları hepsini gelecek nesiller ibretle okuyacak.”

Bosna'nın savaştan sonra yaşadığı en büyük bunalımı aşmasının yolu, Türkiye'nin ilgisinin azalmadan devam etmesinde yatıyor.

İşsizliğin çözümü, Türk işadamları Bosna'da ne yapabilir? Ya da devlet bürokrasisine rağmen yatırım nasıl yapılır konularını da bir başka yazıya bırakalım.

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber7