“Bu kadar da aşağılık olunabilir mi” diye düşündükçe daha da aşağıya indiğini, irtifanın yok olduğunu görüyoruz.

Rahmetli Necip Fazıl, bir keresinde muhatabına “Sana şimdi alçak desem, alçaklığın da bir irtifası vardır. Sen bir çukursun” demiştir.

İşti tam da “çukurluk”la mücadele ya da çukurlukla karşı karışaya kalmışlığın “sersemliği”ni yaşıyoruz..!

Çukurluk!

Yaşadığımız süreci, devletin karşı karşıya olduğu sorunun tanımına uyuyor.

Önemli bir bakanın benim de bulunduğum bir ortamda “paralel yapıyla ilgili” söylediği şu cümle ne kadar kıymetli ve doğru:

“Aslanın, bir sinekle cebelleşmesi gibi bir şey bu!

Yiğit düşman, mert düşman gelir karşına çatır çatır mücadelesini veri.

Kim kimi ikna ederse ya da yenerse onun  dediği olur.

 Oysa burada aslanın bir orasına bir burasına konan sinek söz konusu.”

Dedim ya yukarıda, alçaklığın da bir irtifası var!

Lakin yaşadığımız şu günlerde devlete karşı, devletleşmek isteyenlerin yaptıklarına bakınca mide krampları geçirmemek elde değil.

7 bin kişiyi dinliyorsunuz..!

Neden?

Selam terör örgütü diye bir örgüt uyduruyorsunuz. Savcıların yaptıkları “yalanlama” açıklamalarını görmüşsünüzdür.

Tevil yoluyla ikrar söz konusu değil mi?

Neyse…

“Selam terör örgütü” deyip, Türkiye'nin Başbakanı'nı, bir başka ülkede siyaset yapan bir dini lideri ve bir komşu ülkenin eski liderini örgütün şemasında üst seviyede bir yere yerleştirseniz gösteriseniz olur?

Ben size söyleyeyim.

Suriye Tükmenlerine yardım götüren MİT TIR'larını aksiyon filmlerini aratmayacak operasyonlarla durdurup…

 Hatta yüzbaşı rütbeli MİT personelini uzman çavuşa darp ettirip TIR'ların içindekileri görüntüleyince ne murat edilmişti?

Suriye'deki El Kaide unsurları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin istihbarat örgütü MİT'in bağlantılı olduğunu ima etmek!

Peki sonra!

MİT'in doğrudan bağlı olduğu Başkana Erdoğan'ı uluslararası terör suçluları arasında gösterebilmek!

Bu tutmadı, ya da şimdilik tutmadı..!

Bu kez daha başka bir kumpas görülüyor.

7 bin kişinin dinlenmesine neden olan Selam terör örgütü icadıyla yine Başbakan Erdoğan uluslararası terör suçluları kapsamına alınmak isteniyor..!
Bu ne kin! Bu ne nefret!
Sadece Başbakan Erdoğan'a mı?

Benim  de çok yakından tanıdığım…. Hatta bazılarıyla 30 yıllık dostluğum olan insanları tutup Selam terör örgütü kumpasının içine alıp dinleyeceksiniz ve oluşturacağınız şemada onları birer örgüt elemanı göstereceksiniz öyle mi?

Yuh olsun!

Bu alçaklık bile değil, rahmetli Necip Fazıl üstad'ın dediği gibi bu tam bir “çukur”luk hali artık.

Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, bu meseleyi ilk yazanlardan. Ondan ödünç alarak buraya aktarıyorum.

Son dinleme skandalı gösteriyor ki, Amerika'nın uluslararası camiada çok büyük bir skandala dönüşen NSA dinlemesinin Türkiye ayağını bu devlet içindeki çeteye havale etmişler!

Daha dananın büyüğü ahırda!

Her gün yeni bir şok yaşayarak, umulur ki normalleşeceğiz!

Çelik gibi iradesi olanlara ihtiyaç var!

Bakalım bu irade kimde var?

Ben sadece diyorum ki;

Allah yar!