Onca, "yolsuzluk" iddiası, onca "kaset" furyası, onca tezvirat ortadayken…

Nasıl olur da Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı olarak Anadolu'nun şehirlerindeki mitinglerine "olağan üstü bir ilgi" var?

Oturup uzun uzun bu soruları tartışmaya durmuşlar..!

Bazıları da "haset" ve "kinden" olacak…

Ya da rutin alışkanlığından…

"Montaj bunlar" diyerek, miting meydanlarındaki halk yığınlarını gösteren görüntü ve fotoğrafların "montaj" olduğunu anlatmaya yelteniyor!

Oysa bu halkı biraz tanısalar işin aslını çözecekler!

Anadolu irfanını bilseler…

Anadolu, samimiyetini bilseler…

Çoktan "ne oluyor" sorusunun cevabını bulacaklar.

Ne olduğu çok açık:

Başbakan Erdoğan'ın Anadolu mitingleri, millet tarafından "Yedirmeyiz mitingleri"ne dönüşmüş durumda..!

Peki neden?

Bu da açık:

Çünkü, "kalp kalbi tanır!"

Çünkü, bu millet hasbi; kimi hasbi olduğunu da "bilir!"

Çünkü bu millet, 100 yıl önce "memleketin birliğini ve dirliğini" korumak için kendini "feda" eden Abdulhamit Han'ın duruşunu 100 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan'da buluyor!

Çünkü, 100 yıl önce Anadolu'ya hapsedilmiş olan bu milletin, yeniden Anadolu'dan taşmasının öncülerinden biri olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı görüyor..!
Çünkü, memleketin ve milletin birliğinin ete kemiğe bürünmüş…
Müşahhas hale gelmiş kişilik olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı görüyor…

Çünkü, ümmetin yeniden dirliğinin ete kemiğe bürünmüş hali olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı görüyor..!

Bu yüzden, 30 Mart yerel seçimlerinin propaganda dönemindeki Ak Parti mitingleri, "Recep Tayyip Erdoğan'ı yetirmeyiz mitingleri"ne dönüşüyor!

Bu memleket Lozan'dan sonra, Anadolu'dan taşmak için ilk hamlesini 1974'te Kıbrıs çıkartmasıyla yaptı.

İkinci ve daha kapsamlı hamleyi, Saraybosna ile, Erbil ile, Prizren ile, Gazze ile, Açe ile, Arakan ile vel hasıl bütün uzak- yakın ilgi alanlarıyla ünsiyet kurmakla yaptı.

Elbet bu yüzden, nasıl ki 1974 Kıbrıs'ın ardından bu memlekete bedel ödetmek için her türlü numarayı çektiler…

Yine bedel ödetmek için bütün ihanet şebekeleriyle birlikte hareket ediyorlar.

Lakin bu millet, kendinden biri ve "kendi olan" bir lidere "Seni yedirtmeyiz" diyerek meydanlarda sahip çıkıyor.

Mavi Marmara'ya yapılan saldırı ile MİT TIR'larının durdurma iradesi mahiyet olarak aynıdır.

Zira, Mavi Marmara'nın amacı mazlum Gazze'ye yardım etmekti.

MİT TIR'larının amacı da aynı…

Suriye'nin mazlumlarına yardım etmek.

Bu iki olayın "saldırganları"nın amacı da aynı!

Uluslararası sularda Mavi Marmara'ya saldıran İsrail askerleriyle, Türkiye sınırları içinde seyir halindeki MİT TIR'larını durduran savcının amacı da aynı.

Bu milletin Anadolu'dan taşmasını önlemek..!

Büyü bozuldu.

Şapka düştü…

Kel göründü!

Bu yüzden işte, tam da bu yüzden…

Recep Tayyip Erdoğan'ın Anadolu'daki mitingleri "Seni yedirmeyiz" mitinglerine döşüntü.