Erdoğan: Biz bu devleti sokakta bulmadık
Manisa'daki büyük mitingin ardından İzmir'de bu kez dev bir kalabalıkla buluştu Başbakan Erdoğan..!
Gündoğdu Meydanı Başbakan'ın "180 bin kişi" olarak açıkladığı rakamın da üzerinde bir kalabalıkla Erdoğan'ı karşıladı.
Miting meydanındaki İzmirlilerin coşkuları…
Başbakan Erdoğan'ın o coşkuya verdiği karşılık bir yana…
Kordon'un o muazzam binalarının birinden meydandakilerin görebileceği büyüklükte iki afiş dikkatimi çekti.
"ANTİ EMPERYALİST / DEVRİMCİ ERDOĞAN / HALK SENİNLE"
"KUMRAL DEVRİMCİ"
Yer İzmir, konu Recep Tayyip Erdoğan olunca…
Bu afişler çok dikkatimi çekti.
Çünkü, ulusalcı damarın çok güçlü olduğu, bu nedenle "anti emperyalist" söylemlerin her kesimde kabul bulduğu bir yer İzmir..!
Erdoğan'ın İzmir'e özel önem verdiğini gösteren en önemli gösterge de sanırım en çalışkan bakanlarından birini Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ı Büyükşehir adayı yapmasıdır.
Gecelim...
Miting alanını dolduranların coşkusu yüksekti ama asıl haber akşamki Ülke tv, Kanal 7 ortak yayınındaydı.
Başbakan Erdoğan, Pazar gecesi Ülke tv ve Kanal 7'nin ortak yayınında İskele Sancak Özel programında Mehmet Acet, Ersoy Dede, Turgay Güler ve benim de aralarında bulunduğum gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Benim açımdan önemli olan, Başbakan Erdoğan'ın, bazı konularda zihninin çok net olduğunu bir kez daha görmem..!
O kadar net ki Başbakan'ın zihni!
"Biz bu devleti sokakta bulmadık" derken…
"Vatanım için milletim için kefenimi giyip yola çıkmış bir insanım" derken…
Yapılan "dinleme ve görüntülemelerin" yasadışılığına vurgu yaparken…
"Paralel yapı"nın şu anki yargı düzeniyle yargılanmasının zorluğuna işaret edip, yerel seçim sonrasında Meclis'in açılır açılmaz bu konuyla ilgili yasal düzenlemeleri süratle yapacağını anlatırken…
Ziyadesiyle kararlı, ziyadesiyle tutarlıydı..!
Başbakan Erdoğan'ın 17 Aralık darbe teşebbüsü ve sonrasında yaşananların doğrudan "devletin bekası"na yönelik bir hamle olduğu vurgusu bence önemli.
Lakin, olup bitenin Erdoğan'ın kendi şahsına ve ailesine yönelik "çirkinlikler" içermesi ise onun "hicranı" olarak görüyorum.
Zira Başbakan'ın, "İnsanın iyi niyetle baktığı kimselerin bir kumpasın, bir tezgahın içine girdiğini görmek bir felaket oluyor. Bunların içlerinde ortak dostlarımız da var. Biz hep iyi niyetle baktık. Ama maalesef bu iyi niyet çok çok yanlışmış çok ters tepti" sözleri bu konudaki "üzüntüsünün" işaretiydi.
Hatta, "Bunlarla bu süreçte bir araya geldiğimizde yaptığımız uyarıların haddi hesabı yok" cümlesini kurduğunda, zihnimde, Başkan'ın son kerteye kadar "iyi niyetini" koruduğunu anladım.
Ancak, "Devlet sırrı olan görüşmelerimi dinlemişler. Bunlar devletin kriptolu -güvenli hatlarını bile dinleyecek kadar izanlarını yitirmiş insanlardır. Devletin bazı kurumlarına yerleşmişlerdir. Bunu hiçbir devlet kabul etmez" cümleleri gelinen noktada Başbakan'ın nerede durduğunun göstergesi.
Başbakan Erdoğan ile iki saate yakın yaptığımız canlı yayının sonunda anladığım şudur:
Memleketin neredeyse tüm illerini kapsayan seçim kampanyasında milletin ona olan teveccühünden son derece memnun.
Seçim atmosferine rağmen örneğin Kırım sorunu gibi uluslararası gelişmeleri de yakından takip ediyor.
Yayının planladığımızdan 15 dakika geç girmesinin sebebi Başbakan Erdoğan'ın Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu ile yaptığı görüşme oldu.
O görüşme bile başlı başına Türkiye'nin sadece Türkiye'den ibaret olmadığının bir göstergesi.
Hülasa…
Seçimde son viraja girildi.
Başbakan Erdoğan'ın miting meydanlarında ve televizyon ekranlarından "Paralel yapı" olarak tanımladığı ve anlattığı yapının tasfiye süreci seçim sonrası hızlanacak görülüyor.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, devletin bekasına "takoz koyan" ve yerli olmayanlarla "işbirliği" konusunda şüphe götürmeyen bir yapı ile mücadele kararı almıştır.
Bu mücadele "hukuk zemininde" yürüyecektir.
İlk yapılacak iş de mücadelenin "hukuki alt yapısı"nın tamamlanmasıdır.
Kalın sağlıcakla.
-
Hakan Sal 10 yıl önce Şikayet EtSadece sen mi? hepimiz.... "Vatanım için milletim için kefenimi giyip yola çıkmış bir insanım" diyoruz. Neden bu sozu sadece basbakan soyluyor. Hepimizin soylemesi gerekir.Beğen
-
Nermin İnce 10 yıl önce Şikayet Et.... hem izmirlilerin, hemde türkiye'nin sizlere hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Ali Gürbüz 10 yıl önce Şikayet EtGüzel İzmir. İzmir hiç bir zaman solun kalesi olmadı. hatta edirne, tekirdağ kırklareli bile olmadı. sadece buralarda SAĞ OYLAR BÖLÜNDÜ. Şimdi MHP+Saadet+BBP Ak partide toplanmış olsaydı, (Güneydoğudaki Müslüman Kürtler de dahil) Tunceli hariç Türkiyenin hiçbir ilinde sol bir tane bile belediye alamazdı. tuncelinin nüfusu da 20 bin zaten (mezhebi bir durum var). o nedenle bir daha kimse Güzel İzmirimiz için CHP nin kalesi filan demesin. İzmir İslamın kalesidir ve öyle olacaktır. İzmir İstanbul'dan önce İslam toprağı olmuştur.Beğen Toplam 3 beğeni
-
mehmet asil 10 yıl önce Şikayet Etİzmir. İzmir halkı da artık gerçeği gördü. Çalışan bir Belediye istiyorlar.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Serkan Gergin 10 yıl önce Şikayet Etbeka-i devlet. Devlet tüm grupların ve hükümetin üzerindedir. her ne sebeple olursa olsun itibarına yönelik en küçük bir girişim dahi kınanmalıBeğen Toplam 3 beğeni