Bebek Chuk Pavey'den Freddy Feyzioğlu'na
CHP milletvekili Şafak Pavey, AK Partili bazı kadın milletvekillerinin başörtüleriyle Meclis Genel Kurulu'na katıldığı gün kürsüden, öyle bir konuşma yapmıştı ki “pes” dedirten cinstendi…
Hatırladınız mı?
O vakit Şafak Pavey'in kürsüden yaptığı konuşmayı şu cümlelerle eleştirmiştim:
“Şafak Pavey dünün en berbatıydı!
Zira tiyatral bir dil ile…
Tiyatral bir üslup ile, ince ince özenle seçilmiş ifadelerle "nefret suçunu" işleyen de…
Bu toplumu aşağılayan da…
Başörtülüleri ötekileştiren de...
Şafak Pavey'di!
Dahası toplumuna yabancılaşmanın cehaletini "Ortadoğu'da bizim seküler toplumumuz tektaş pırlanta gibi ışıldıyordu" cümlesini kurarak gösteren de…
Şafak Pavey'di..!
Şafak Pavey'in o sevimli görüntüsüyle birlikte kullandığı "nefret söylemi" bana "Bebek Chucky"i yi hatırlattı.” ( http://www.haber7.com/yazarlar/hasan-ozturk/1090256-safak-pavey-ya-da-bebek-chucky )
O gündün bugüne çok şey değişti zannetmişti ki…
Danıştay'ın kuruluş yıl dönümünde bu kez sahne alan bir avukat, yüzündeki ifade ile korku filmi karakteri Freddy'i andırdı!
Size uzun uzun Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun sözlerini ve Başbakan Erdoğan'ın “edepsizlik yapıyorsun” ile başlayan ve salonu terk etmeye kadar varan tepkisini yeniden anlatacak değilim.
Sadece, Metin Feyzioğlu'nun “istihza” dolu yüz ifadesiyle “Bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum” diye tekrar üzerine tekrarladığı cümleciği hatırlatıyorum.
Dahası, o yüz halini, o “aşağılamaya çalışma” halini!
O, “küçük görme” halini..!
Siyaset-bürokrasi ya da yargı erkinin kurduğu vesayet düzeni de buraya konu edinmeyeceğim.
Metin Feyzioğlu, kendi pr'ını yapmaya çalışıyor; bu belli..!
Başbakan'ın o “siyasetçinin onurunu savunan” sert tepkisi karşısında imajı zedelenen avukat arkadaş, çizdirdiği karizmayı düzeltmek için koşup Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuşmuş!
Röportajda, “Benim konuşmamda teşekkür de vardı” diyerek, niye bu kadar tepki gösterildiğini anlamadığını anlatmaya çalışıyor mesela!
Feyzioğlu, avukat değil de edebiyatçı olsa tecahül-i arif yapıyor diyeceğim ya o da değil..!
Konuşma hakkının nereden kaynaklandığıyla ilgili soruyaysa, “Teamül” diyor mesela..!
Teamül!
Hani şu, örneğin Yüksek Askeri Şuralardan önce, “Teamül gereği şu şuraya gelecek” diye tezviratların yapıldığı ve o teamüllerin aslında bir yapının “iktidar alanını temin ettiği” gelenekten söz ediyor Metin Feyzioğlu..!
Oysa “teamüllerin” anayasa ve yasalar eliyle nasıl değiştirildiğine şahit oluyoruz birkaç yıldır!
Ayşe Arman ile imajını düzeltmeye ya da şöyle mi desek, “yakası paçası dağılmış takım elbisesini ve saçlarını” Ayşe Arman'ın aynasında düzeltmeye çalışan Feyzioğlu, “Bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum…” dediği ve “istihza” içindeki yüz ifadesinden hiç söz etmiyor mesela..!
Feyzioğlu'nun o yüz ifadesi, kurbanlarının yüzüne alaycı ifadelerle bakan Freddy'in yüz ifadesine ne çok benziyor bir hatırlayın..!
Potansiyel CHP genel başkanlığından sonra; muhalefetin potansiyel cumhurbaşkanı adayı olmayı arzu ederken, “ihtirası”na yenik düşen Feyzioğlu'nun imajını Ayşe Arman'ın düzeltebileceğini hiç sanmıyorum!
Sahi Ayşe Arman CHP İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ü de böyle allayıp pullamamış mıydı?
Fevzioğlu'na bir tavsiye:
Önce gel, senin oyun benim oyum ve dağdaki çobanın oyu ile seçilen siyasetçilere “tepeden bakmaktan” bir vaz geç!
Ve o yüzündeki “tuhaf” gülümseme ile esneme arasındaki hali bir düzelt!
Sonra yaşın daha genç, ileri de ne olur Allah kerim!