Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Alevilik kimin tekelinde

GİRİŞ 16.11.2014 GÜNCELLEME 17.11.2014 YAZARLAR

Alt başlık daha da ilginç!

“Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Gümüş, hükümetin Alevileri arasında ayrılık yaratmaya çalıştığını söyledi.”

Spottaki şu cümleleri de aktaracağım müsaadenizle:

“Alevilik, AKP’nin sıkıştıkça başvuracağı can simidi değildir. Alevilerin görüş birliğine varmadığı iddiası çok gülünçtür. Davutoğlu, sorunu çözmek yerine zaman kazanmak istiyor. Dersim’i de zaman kazanma stratejisinin mezesi yapıyor.”

Gümüş’ün sözleri elbette bunlarla da sınırlı değil. Haberin iç sayfasındaki spotu da dikkat çekici:

“Dersim’i konuşup zaman kazanmak ve Alevilerle CHP arasındaki bağı koparmak istiyorlar.”

Vay vay vay!

Demek neymiş, Alevilerin tümünü temsil eden biri varmış adı Feyzi Gümüş’müş!

Hatta sadece Alevileri değil Bektaşilerin de yegane temsilcisiymiş ve Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin huzurunda “Dersim, modern Kerbela’dır” diyen Başbakan Davutoğlu’na ayar vermek onun göreviymiş.

Vay vay vay!

Zira, Davutoğlu’nun Alevilerle ilgili sözleri, Dersim katliamıyla ilgili çıkışının amacı, “zaman kazanmak”, “Alevileri CHP’den koparmak” ve “Aleviler arasındaki ayrılık yaratmaya çalışmak”mış..!

Aleviler yek pare midir?

Her alevi aynı düşüncede midir?

Alevilik bir inanış mıdır: yoksa bir ırk mıdır?

Alevilik İslam dini içerisinde midir, yoksa başka bir din başka bir disiplin, başka bir inanç mıdır?

Alevilik ile Bektaşilik aynı mıdır?

Ali’siz Alevilik olabilir mi?

Aleviler ile Şia arasındaki bağ nedir?

Aleviler CHP’nin arka bahçesi midir?

Alevilerin oyları CHP’ye midir?

Bütün bu soruların cevabını vermekle mükellef olanların birçoğu farklı düşünce içinde değil mi?

Federasyon başkanı sıfatıyla bütün bir Alevi toplumunun yegane temsilcisi gibi davranan Fevzi Gümüş’ün tutumu bana terör örgütü PKK’nın bütün bir Kürt halkının yegane temsilcisi gibi davranmasını da hatırlatmadı değil!

Kürt muhalefetini tek başına temsil ettiğini öne süren PKK ve uzantıları, yıllarca neredeyse tüm diğer muhalefeti bastırdı, sindirdi, tasfiye etti. Devlet de bu durumu bazen teşvik etti bazen göz yumdu.

Tıpkı, Alevilerin küçük bir kısmını temsil etmesine rağmen sesi çok çıkan “Kemalist” yapılar gibi!

Alevi toplumunun içinde de çok farklı düşünce, inanç ve tutumda olanlar var. Fakat özellikle Kemalizm ile bir “ünsiyet” kurmuş olan ve CHP’nin arka bahçesi gibi hareket eden bir grup var ki “tekelci” anlayışlarını her yerde ortaya koyuyorlar.

Tıpkı Fevzi Gümüş gibi!

Kendisi gibi düşünmeyenleri bir çırpıda “düşük” ilan eden bu zihniyet Dersim katliamıyla yüzleşmekten, İslam dini içerisinde bir form olarak neşet eden Alevilikten, dindar Alevilerden nedense hep uzak durdu hatta onları horladı!

Uzun lafın kısası, Alevileri CHP’ye oy deposu gibi pazarlayanların bugünlerde neden bu kadar agresifleştiğini anlamıyor değiliz.

Maksat, Alevi toplumunun sorunlarını çözmek değil, bazı “klik”lerin iktidar alanlarını korumak sanırım.

Oysa, Sezgin Tanrıkulu’nun Dersim olayı nedeniyle “özür diliyorum” demesinden rahatsız olan CHP’liler ile Fevzi Gümüş’ün ideolojisi arasında bir fark yok!

Öyle değil mi?

Kalın sağlıcakla

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL