Asimetrik savaşta medyanın algı yönetimi
“Cihadist” ile “mücahit” arasında sıkışmış kavram kargaşası…
Yüz yılın yenilgi psikolojisiyle “defansa çekilmişlik” hali…
Ve elbet, “onur”lu duruşta “Ben Müslümanım” diye bilme erdemi..!
Asimetrik savaşta kullanılan terör enstrümanı ile İslam’ı özdeşleştirme aymazlığı..!
Xxx
ÖNCE İMAJ OLUŞTUR SONRA İNANDIR
Önce kısa bir tarihçe:
2001 11 Eylül’ünde Dünya Ticaret Merkezi’ne çarpan uçakları ve tarihin en büyük “terör” eylemini canlı yayınlarda izlerken sonraki 10 yıllarda İslam dünyasının başına gelecekleri düşünmemiştik…
Ve İslam dünyasına nasıl bir çorap örüldüğünün farkında bile değildik.
Afganistan tarihinde Ruslara karşı mücadelede hiç adı sanı duyulmamış bir isim Bin Ladin ve örgütü El Kaide 11 Eylül saldırıları öncesinde sistematik olarak kamuoyunun dikkatine sunulmuştu.
Öyle ki elindeki Rus silahı, başındaki sarığı ve uzun sakallarıyla çizdiği profil, “Müslüman” eşittir “terörist” imgesi üzerinden oluşturulan “algı” bir süre sonra “olgu”nun çok önüne geçti.
Sonunda her fırsatta “ilkel”liğine vurgu yapılan bir terör lideri ve terör örgütünün 11 Eylül uğursuz saldırılarını yaptığına bütün dünyayı inandırdılar. Afganistan’ın Torabora dağlarında Bin Ladin avına çıktılar…
Ava çıkanların yıllarca o isimle nasıl iş tuttukları ise ayrı bir tartışma konusu..!
Aynı merkez, Birleşmiş Milletlerdeki simülasyon ile “Bakın Saddam’ın kimyasal silahları nasıl da hareket halinde. İsrail’in güvenliği tehlikede” iddialarının ardından Bağdat semalarında göründüğünde; yine canlı yayınlarda “Müthiş bombalama” (İfade bana ait değil o dönemin sakallı anchormanına aittir HÖ) ya şahit olduk.
Sonuç ortada!
Afganistan kan gölü.
Irak kan gölü.
Saddam aylarca bir yerlerde tutulduktan sonra saçı sakalı birbirine karışmış halde teşhir edildi. Şii hasımlarına teslim edilip medyatik görüntüler eşlinde bir Bayram Sabahı idam edildi…
Bin Ladin Pakistan’da bir derme çatma evde öldürülüp cesedi ne hikmetse denize atıldı..!
Amerika öncülüğündeki Batı hegemonyası milyonlara varan Müslüman cesedi üzerinden ve sunni/şii çatışması üzerinden coğrafyamızda uzun yıllar onulmayacak bir yarayı açtı. (Ebu Gureyb’i, Guantanamo’yu anmıyorum bile)
Xxx
RAKİPLERİNİ MEDYA ELİYLE LİNÇ EDİYORLAR
Tam burada size bir algı operasyonunu daha anlatayım ki aklımızı toparlamamıza yardımcı olsun.
Hani bir IMF Başkanı vardı, Dominique Strauss-Kahn!
Mayıs 2011’de tam da Fransa’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi adı bir otel görevlisine cinsel taciz davasıyla anılmıştı. Dahası cinsel taciz olayı öylesine detaylarla medyada yer almıştı ki Kahn’ın bu işi yaptığı mutlak kabul edilmişti.
Sonuç: Kahn medyatik bir komploya maruz kalmış, Fransa Cumhurbaşkanlığı seçiminden tasfiye olmuştu. Fakat biz bu gerçeği çok sonraları öğrenmiştik.
Xxx
ASİMETRİK SAVAŞIN ENSTRÜMANI “İSLAMCI TERÖR” YAFTASI
Dönelim konumuza.
Kendilerine cihadist denen selefi grupların hangi dönemde türediğini ve bu türedi grupları kimlerin finanse ettiğini bilmiyor değiliz.
Bu grupların İslam dünyasında sayısal olarak azınlıkta olmasına rağmen silahlı bir mücadele yürütmeleri nedeniyle…
Hadi söyleyelim çok kolay insan öldürmeleri, ellerine kan bulaşmış olmaları nedeniyle…
Dahası savaştıklarını söyledikleri devletler ya da gruplar tarafından “medyatik” görsel şovlarla öne çıkartılmaları nedeniyle…
Sanki İslam’ı, Müslümanları “temsil” ediyor “imajı” oluşturulmuştur.
Oysa bu eline kan bulaşmış yapıların geneli temsil etmeleri asla kabul edilemez. (Bu grupların hangi sosyoloji üzerine oturduğu ise ayrı bir yazı konusudur)
Müslim, gayrimüslim ayırt etmeden insan öldüren, tarih/ medeniyet düşmanlığı yapan bu tür grupların yaptıklarını Müslümanların tamamına yamamak insafsızlıktır.
Dahası “medyatik savaş”ın ya da asimetrik savaşın en önemli enstrümanı haline gelen “terör grupları”nın İslam’ı temsil ettiğini söylemek bir “algı” operasyonun sonucudur.
(Terör üreten ve uygulayan İsrail’in pozisyonu, CİA’nın MOSSAD’ın bu gruplarla ilişkileri ayrı bir tartışma konusudur)
Avustralyalı medya patronu Murdoch’un Paris’teki saldırılardan neredeyse tüm İslam dünyasını sorumlu tutmaya çalışmasının anlamı da o “algı” operasyonunun devamıdır ve asla kabul edilemez!
MÜSLÜMAN SUÇA BULAŞMAZ DEĞİLDİR; AMA!
Sonuçta, 11 Eylül uğursuz saldırıları ve sonrasında yaşadıklarımız yeni dünya savaşının medya ve algı üzerinden yürüdüğünü bize öğretti.
Sütten ağızımız hem de birkaç kez yandı!
Afganistan işgali için üretilen gerekçelerin…
Irak’ın işgali için üretilen gerekçelerin…
Mısır darbesine verilen destek için üretilen gerekçelerin…
DEAŞ terörünü önce medya kanalıyla büyütüp sonra ona karşı mücadele ediyormuş gibi yapmak için üretilen gerekçelerin…
Böylece Suriye devlet terörünün unutulması için üretilen gerekçelerin…
Dahası Arap Baharı’nın yönünü sünni ana omurgadan koparıp marjinal selefi/ vahhabi eksenine evirip sonra onlarla mücadele ediyormuş gibi yapmanın gerekçelerinin tamamının farkındayız.
Bu farkında olma haliyle, Paris’teki saldırıların sorumluluğunu Müslümanlara atılmak istemesi asla kabul etmeyiz.
Müslüman suç işlemez değildir. Müslüman teröre bulaşmaz değildir.
Lakin bütün bunların tamamı marjinal unsurların neticeleridir; 2 milyarlık İslam dünyasında düşünsel olarak çok az bir orana tekabül eder.
Yeni dünya savaşının ana üssü medyadır.
Asimetrik savaşta terör kartı, istikrarsızlaştırılacak ve müdahale edilecek bölgeler için çok kullanışlı bir gerekçedir.
Yakın gelecekte Afrika ve Ortadoğu’da yeni müdahale alanları açılacaktır.
Kıta Avrupası’ndaki Müslümanların yaşam koşulları artık daha zordur.
Bizi zor günler beklemektedir.
Not 1: Sahi, Paris saldırılarını o isimlerini ezberlediğimiz iki kardeş mi düzenlemiştir?
Not 2: 80 bin polisin katıldığı operasyonda Yahudi marketinden kaçan kadın zanlının Türkiye’ye üzerinden Suriye’ye geçmesi üzerinden ne murat edildiğini anlamak bile bize yol gösterebilir..!
-
musa 9 yıl önce Şikayet Etmücahitler mütahit olmuş hocam artıkBeğen Toplam 1 beğeni