Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
ALINTI YAZAR

Basın ahlakı ve özgürlüğü konusunda bir masanın etrafında toplanamazsak…

GİRİŞ 23.07.2021 GÜNCELLEME 23.07.2021 YAZARLAR

Medya-sermaye denklemi..!

Medyanın sermayesi ne ise perspektifini de o belirler.

“YANDAŞ MEDYA” YAFTASINI YAPIŞTIRANLAR AMERİKAN BESLEMESİ ÇIKTI

Yıllarca tekelleşme ve tröstleşme üzerinden Türk medyasını tartıştık. Medya sahiplerinin başkaca iş yapıp yapamayacağını bile konuştuk.

Sonra bir anda FETÖ’nün icat ettiği ve CHP medyasının sahiplendiği “Havuz medyası” ifadesiyle karşılaştık. “Yandaş medya” yaftasıyla karşı karşıya kaldık.

Şimdiyse “bağımsız medya” sıfatıyla kendilerini tanımlayan bir grup internet medyasının “Amerikan vakıflarından fonlandığı” gerçeğiyle bir kez daha karşı karşılaştık.

Geçen yıl tam da bu zamanlarda iplikleri pazara çıkmıştı. “Amerikan beslemesi medya”nın kaç kuruşluk, pardon kaç dolarlık olduklarını bir kez daha öğrendik.

“AYET VE SLOGAN”I YAZARKEN DE AMERİKALILAR MI FONLADI SİZİ?

Amerika’nın Teksas eyaletinde kurulu Chrest Foundation isimli vakıf, Türkiye’deki medya kuruluşlarına yaptığı yardımın listesini yayınladı.

Listenin en başında Ruşen Çakır’ın Medyascope isimli internet sitesi var. Ruşen Çakır, 30 yıl önce Fatih’teki vakıf ve cemaatleri dolaşıp, “Ayet ve Slogan” ismiyle bir kitap yazınca “meşhur” olmuştu. İşte o isim, merkez medyadan tasfiye olduktan sonra sözüm ona “Özgür medya kuruluşu” olarak Medyascope’yi icat etmişti. Amerikalı vakıftan aslan payını kapıvermiş. İnsan sormadan edemiyor. Acaba Ruşen Çakır Ayet ve Slogan kitabını yazarken de Amerikan vakıflarınca fonlandı mı?

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR… GÜDÜMLÜ MEDYA AMERİKA’NIN BORAZANI OLDU

Neyse devam edelim… Çakır, 2021 yılında ne kadar “cukka” indirdi bilmiyoruz. Ama Çakır’ın Medyascope’si 2016 ile 2020 yılları arasında söz konusu Amerikan vakfından tamı tamına 476 bin 720 dolar bağış almış.

Amerikan vakfının başka medya kuruluşları ile vakıflara da yardım yaptığı görülüyor. Ama bizim için bağımsızlık kisvesi altında nasıl güdümlü olunur örneğine Ruşen Çakır’ın sitesi iyi bir örnek.

“Güdümlü medya” bize bağımsız medya dersi vermeye kalkıyor!

Oysa Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi, “Parayı veren düdüğü çalar” biliyorsunuz.

Amerikan vakfının açıklamasından öğrendiğimize göre, “Partizan olmayan ana akım medyayı desteklemek”miş amaçları! İlginç!

Soru şu, Amerikan vakfına göre “ana akım medya” kimlerden ya da hangi kuruluşlardan oluşuyor? Onun da cevabı yapılan açıklamada var. Deniyor ki “Türk danışmanların verdiği bilgilere göre yardım yapıyoruz.”

Marjinalleri, ana akım diye yutturmuşlar Amerikalılara… Ya da Amerikalılar bizlere marjinalleri ana akım diye yutturuyorlar. Ne dersiniz?

MARJİNALLER MERKEZE OTURTULMUŞSA….

Şu noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum..! Bir zamanlar “ana akım medya” olarak tanımlanan ve kendilerini “merkeze” koyan ne kadar kalemşor varsa zaman içinde “marjinal” olduğu ortaya çıktı.

***

Anlayacağınız, Türkiye’de kendilerini “merkez” olarak tanımlayan ancak marjinal yayıncılıklarıyla zaman zaman toplumsal infiallere bile neden olan bazı medya sitelerini “Amerikan çıkarları” için kullanmışlar. Amerikan vakfını yadırgayacak değilim. Onlar işlerini yapıyor.

Peki ya, teliflerinden ve maaşlarından başka hiç bir geliri olmayan bizlere “yandaş”, “besleme”, “iktidar medyası”, gibi bir çok sıfatı uygun gören bu arkadaşlar Amerikan vakıflarından yüz binlerce dolar yardımı alırken hiç mi utanmadılar? Hiç mi yüzleri kızarmadı? Hiç mi “etik kurallar” akıllarına gelmedi?

Yoksa etik, ahlak, vicdan, bağımsızlık, objektiflik kisvesi altında Amerikan’ın güdümünde yaşamak ve politika geliştirmek bu arkadaşların asli işi mi?

Siz karar verin!

KONVANSİYONEL VE YENİ MEDYADA AHLAK SORUNU

Türkiye bir medya cennetidir. Medya dünyasında istediğin gibi at koşturabilirsin bu ülkede. Kamu otoritesi de sana bir kere bile “yapamazsın” dediğinde “otoriterleşme” gibi sıfatlarla saldırırsın da yine de bir şey olmaz. Burası böyle bir ülke oldu!

Bir kez daha yineliyorum. Türkiye’de hem konvansiyonel medyada hem yeni medyada, “basın özgürlüğü” kavramının içi boşaltılmıştır. Ve basın ahlakı diye bir şeyden söz etmek artık çok çok zordur. Bütün tarafların bir masada oturup “Basın ahlakı ve medya özgürlüğü” meselesini tartışıp karara varmak zamanı gelmiştir.

Yoksa, bugün Amerikalıların fonladıklarını, yarın Suudluların, BAE’nin, İngilizlerin, İsrail’in, Almanların, Rusların beslediklerini konuşuruz.

Yanılıyor muyum?

YENİŞAFAK

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • zeki 2 yıl önce Şikayet Et
    elinize aklımıza sağlık üzerine üzerine gidin
    Cevapla
  • Salih Bircan 2 yıl önce Şikayet Et
    Bunlardaki yüz değil ayakkabı köselesi ne kızarır ne utanır..
    Cevapla
  • 2023 Seçimleri 2 yıl önce Şikayet Et
    2023 seçimleri çok önemli, Z kuşağı denen masonlar tarafından beyni yıkanan kitle, Türkiye düşmanı "10 Aralık Hareketine" asker olarak dizayn ediliyor. Sosyal medyada beyinleri devlet ve İslam düşmanları tarafından yıkanıyor. Herkes yerli ve milli sosyal medya kanallarına abone olup önemli videoları beğensin arkadaşlar, buradan kuru sıkı slogan atmakla olmuyor icraat lazım. Herkes elini taşın altına koysun, bu işin geri dönüşü yok. "Kıyam, Sabır Meşhur, Melih Esat Açıl, Abdurrahman Uzun ve benzeri kanalları takip edip destekleyelim lütfen.. En azından Sabır Meşhurun "10 Aralık Hareketi" adlı videosunu kesinlikle izleyin, izlettirin, her yere yayın..
    Cevapla
  • Mehmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Ya kardeşim adamların bunlara ne sebep para verdikleri malum Türkiye yi kötüler devleti kötüler hükümeti aşağı atmak reis den kurtulmak amacıyla veriyor babasının hayrina değil tabi kendisine en iyi şekilde hizmet etsinler diye bunlar da doğrusu bu işi çok güzel yapıyorlar sahiplerini memnun etmek buna denir
    Cevapla
  • Yusuf 2 yıl önce Şikayet Et
    Amerikan kimseye boşuna para vermez bir karşılığı var
    Cevapla