“Çarşı karıştı” diyenler var; “Masa çoktan dağıldı” diyenlerle birlikte… “4 küçüklerle bizi karıştırmayın” anlamı taşıyan birçok sözü söylediği halde, Kılıçdaroğlu’nun bir türlü geri adım atmayan tutumu neticesinde Meral Akşener, “açık seçik” söyledi. “6’lı masa noter değildir!”

İYİ PARTİ: MİLLET İTTİFAKI YOK! MASADAN KALKAN PARLAMENTER SİSTEME KARŞI ÇIKMIŞ OLUR

İyi Parti lideri Akşener’in Habertürk’teki sözleri muhalefette deprem etkisi yapmasa da büyük bir sarsıntı oluşturdu.

Birileri, tam Akşener’in sözlerini tevil yolu ile yumuşatma  çabası içindeyken, bu kez İyi Partililer yüksek perdeden, “Biz daha önce söyledik ama bir daha söyleyelim. İttifak mittifak yok. İttifaklar seçim döneminde kanunen yapılır. Seçim dönemi bitince biter” dediler.

Dahası, “6’lı masa devam ediyor. Çünkü masada oturanların tamamının ortak noktası parlamenter sisteme dönmek. Kim masadan kalkarsa parlamenter sistemden vaz geçmiştir” diye, muhataplarını bağlayıcı hamleler yapıyorlar.

Yarın bir gün, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben adayım. Herkes kendi adayıyla seçime girebilir” diye bir cümle söylerse, “Siz parlamenter sisteme karşısınız” diyerek karşı propaganda yapmanın altlığı da iki gündün yapılıyor.

Böyle bir atmosferde 1 Ekim Cumartesi günü Meclis açılacak. Genel Başkanlar, Milletvekilleri aynı çatı altında bir araya gelecek. Akşam da resepsiyon var. Çok merak ediyorum o resepsiyonda bir gün sonra aynı masada bir araya gelecek olan 6’lı masanın aktörleri nasıl bir performans sergileyecek.

CUMHURİYET: PAZAR GÜNÜ PAZARLIK VAR

1 Ekim’deki resepsiyonun hemen ardından 2 Ekim’de 6’lı masanın ikinci tur ilk görüşmesi var. Cumhuriyet gazetesine göre Pazar günü, “6’lı masada pazarlık” yapılacak.

Diyor ki gazete manşetinde, “(..) Akşener’in Pazar günü 6’lı masa toplantısı öncesinde, ‘CHP’ye borcumuzu 31 mart seçimlerinde ödedik. Masanın noterlik görevi yok. Kazanacak aday istiyoruz’ sözleri kulisleri hareketlendirdi. Ankara’da ‘Akşener elini güçlendirmek istiyor’ yorumları yapılırken CHP kanadında ise, ‘Sorun yok’  görüşü hakim” deniliyor.

Ama bir ayrıntı daha var Cumhuriyet’te. Yine manşetin spotunda deniyor ki, “Kılıçdaroğlu’nun ‘Benimle misiniz, kararıverin çıkışına ilk yanıt veren İmamoğlu ve Yavaş’ın masaya getirilmesi olasılığı da yüksek değil.”

Yani…

Yani Kemal Bey’in sözcülüğünü uzun zamandır kimselere bırakmayan Cumhuriyeti, diyor ki Pazar günü 6’lı masada pazarlık yapılacak ama Kılıçdaroğlu’nun alternatifi kalmadı!

Bilmem anlatabiliyor muyum?

AKŞENER, “BU İŞ BİZE KALDI” DER  M?

Meral Akşener, şu anda 4 küçüklerin iki büyüğe  mahkum olduğunu  bilerek Kılıçdaroğlu’nun sıkıştırıyor. Kemal Bey de iki belediye başkanının seçenek dışı kalmasının rahatlığıyla masaya oturuyor.

Böyle bir tabloda şayet Akşener’in cebinde alternatif bir isim yoksa… Kemal Bey, masadan aday olarak kalkamasa da güçlü  olarak kalkar.

Ama Demirel’in, Özal’ın vefat haberini aldığında söylediği gibi, Akşener de iki  belediye  başkanının devre dışı kaldığını görünce, “Bu iş bize kaldı” cümlesini kurarsa. Masa o gün son toplantısını yapar.

İki belediye  başkanının devre  dışı kalması Kılıçdaroğlu’nun alternatifsiz hale getirmişse…

Akşener de kategorik olarak Kılıçdaroğlu’na karşıysa…

Ve Fehmi Koru’nun ifadesiyle, muhafazakarlardan oy alacak birisi ancak Erdoğan’ı yenebilecekse…

Akşener, hem bir Asena..

Hem babası İnönü ile fotoğraf çektirecek kadar CHP’li…

Hem Diyarbakırlı, hem Selanikli ise…

Yani potansiyel olarak, milliyetçilerden, muhafazakarlardan, dindarlardan, Kürtlerden ve sekülerlerden  yani ki her kesimden  oy alabilecekse neden aday olmasın?

Yanılıyor muyum?