Kurumlara ‘ahır’ diyen, ‘can ve mal güvenliği yok, yatırım yapmayın’ diyen en son Türkiye Cumhuriyeti’ni “Narko devlet” ilan ederek kendini imha etti, iyi mi…
“Terör örgütlerine silah sevkiyatı yapan devlet!”
“Can ve mal güvenliğini temin edemeyen devlet!”
“Kimyasal silah kullanan devlet!”
“Uyuşturucu parası ile cari açığını kapatan devlet!”
Tüm bu iddiaların kimler tarafından servis edildiği bilindiği halde, onların dümen suyuna girmenin alemi var mı? Belki de var! Kim bilir?
Xxx
Uluslararası şebekelerce Türkiye’ye karşı kurulan üç büyük kumpasın, sözcülüğünü maalesef Cumhuriyeti kuran parti CHP’ye yaptırdılar.
İnsan hayret ediyor doğrusu!
FETÖ, MİT TIRLARI KUMPASININ MEDYA AYAĞINI CHP’Lİ VEKİLE HAVALE ETTİ
2014 yılının Ocak ayında Osmaniye ve Adana’da durdurulan MİT tırları kumpasının medya servisi CHP üzerinden yapıldı.
FETÖ’cü savcı eliyle gerçekleştirilen kumpas ile Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti, terör örgütlerine dahası DEAŞ gibi “dinci”(!) terör örgütlerine silah ve mühimmat veren “terörist bir devlet ve hükümet” olarak sunulmak istendi.
Türkiye kamuoyundan daha çok uluslararası kamuoyuna verilen mesajın çıkacağı yer beliydi. Lahey Adalet Divanı!
“Uluslararası savaş suçlusu” olarak yargılanacak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet, Lahey’de mahkum edilecek… Böylece Türkiye Cumhuriyeti devleti “terör devleti” ilan edilecekti.
FETÖ eliyle kurulan kumpas, Erdoğan ve kadroları tarafından bozuldu!
PKK, KİMYASAL SİLAH KUMPASI KURDU, MEDYA AYAĞINI TTB BAŞKANINA VE CHP’Lİ VEKİLE HAVALE ETTİ
2022’nin Ekim ayına geldiğimizde bu kez, MİT’in yerini Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) aldı. 2016’dan bu yana “terörü bulduğu yerde karşılama ve yok etme” konsepti üzerine faaliyet gösteren TSK’ya karşı yeni bir komplo kuruldu. Irak’ın kuzeyinde PKK terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonlarda “kimyasal silah kullanıldığı” iddiası ortaya atıldı. PKK’nın yayın organında canlı yayına katılan Türk Tabibler Birliği Başkanı (TTB) Şebnem Korur Fincancı’nın sadece izlediği görüntüler üzerinden “kimyasal silah kullanılmıştır” teşhisi bu kumpasın bir ayağıydı.
Diğer ayağını CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP’liler üstlendi.
Maksat, TSK’yı savaş suçlusu ilan etmek.
Maksat Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümeti Lahey’de yargılamanın önünü açmak.
Maksat, Erdoğan’ı savaş suçlusu ilan etmek.
Bu kumpasın dışarıdaki ayağını kaçak FETÖ’cüler üstlenirken, içerideki ayağını CHP’li Tanrıkulu ve HDP’lilerin oluşturması sanırım tesadüf olamaz.
Tıpkı MİT tırları kumpasının görüntülerini Cumhuriyet’in o günkü Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ulaştırması için CHP’li Enis Berberoğlu’na ulaştıran FETÖ’cüler gibi…
Kimyasal silah kullanıldığı iddiası ve kumpasını iç ve dış kamuoyuna mal etmeye çalışan PKK’lılar da Fincancı ve CHP’li Tanrıkulu’nu kullandılar.
Maksat yine aynıydı.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE “NARKO DEVLET” YAFTASI
Kimyasal yalanı ve iftirası çok etkili olmamış olacak ki CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kez, “akıllara zarar” bir iddia ile gündem belirlemeye kalkıştı.
“Hükümet, uyuşturucu parası ile cari açığı kapatmaya çalışıyor” deyiverdi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, FETÖ’nün yayın organında 17-25 kumpası döneminde çıkıp, “Erdoğan kaçacak biz de getirip yargılayacağız” dediğini biliyorduk.
Yine Man Adası yalanı nedeniyle tazminata mahkum olduğunu da.
Enis Berberoğlu’nu bahane ederek yaptığı Ankara-İstanbul yürüyüşünde PKK’ya müzahir isimler ve FETÖ’cülerle kol kola yürüdüğüne de şahitlik etmiştik.
Yurt dışına gidip, yabancı yatırımcılara “Türkiye’ye sakın yatırım yapmayın, can ve mal güvenliği yok” dediğini de…
Dahası, daha geçen hafta KHK ile ihraç edilen FETÖ’cü bir doktorun takdim ettiği önlüğü alıp, “KHK’lıları görevlerine iade edeceğiz” dediğine de şahitlik ettik…
Amma..!
Evet amma… Hükümete ve devlete “uyuşturucu taciri” diyeceğini… Bu kadar akıl dışı bir iddiada bulunacağını biz bile tahmin edemedik.
Evet ama yaptı!
Kılıçdaroğlu bunu da yaptı!
Tıpkı, devlet kurumlarına “ahır” dediği gibi.
Tıpkı siyaset diline “ananı a…” seviyesine çektiği gibi…
Tıpkı, TÜİK’i bastığı… Milli Eğitim’in kullanılmayan kilitli kapısına gidip “alın beni içeri” diye bağırdığı gibi…
Tıpkı… evet tıpkı bir zamanlar Boş Mavi klasörleri “yolsuzluk” klasörü diye salladığı gibi…
Türkiye Cumhuriyeti devletini “NARKO DEVLET” ilan ediverdi!
Cumhuriyetin kurucusu CHP’nin Genel Başkanlık koltuğunda oturan Kemal Bey… Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni “Narko devlet” (uyuşturucu devleti) ilan etti!
Delili ne? Yok. İspatı ne? Yok!
Bildiği tek bir şey var, işler kendisi açısından yolunda gitmiyor. Amerika gezisini eline yüzüne bulaştırdı. Başörtüsüne özgürlük yasası diyerek çıktığı yolda kendi adamlarından ve medyasından zılgıt yedi.
6’lı masanın büyüğünden ve küçüğünden her gün ayar üzerine ayar yiyor.
En büyük müttefiki ekonomik kriz, çözülüyor…
Böyle bir atmosferde Sayın Kılıçdaroğlu histerik bir şekilde açıkçası kendini “imha” ediyor!
Özgür Özel’in “feragatta bulunabilir” diyerek attığı can simidi Kemal Bey’i kurtarabilir mi bilinmez ama, hem cumhurbaşkanlığı adaylığını hem CHP Genel Başkanlığı’nı kaybetmek üzere olduğunu söylersek kehanette bulunmuş olmayız!
Haksız mıyım?
-
Sinan 2 yıl önce Şikayet EtSadece koltuğunu kaybetmekle kalmamalı, bu aşağılık yalan ve iftiranın uluslararası komplolara uşaklık etmenin cezasını yargı önünde vermeli. Bu işle bu kadar basit olmamalı.Beğen Toplam 8 beğeni
-
A.Cemal 2 yıl önce Şikayet EtTebrikler Hasan abi.Hakikatın diline tercüman olmuşsun.Malesef tah'rif edilmiş CHP'yi çok güzel tar'if etmişsiniz.Yazınızdan dolayı sizleri tebrik ediyorum.Dahili ve harici bedhahların varlığını,kimşerin olduğunuı en güzel bir dille dile getirmişsiniz.Allah akıl ve fikir versin. SelamlarBeğen Toplam 10 beğeni