İletişim stratejisi olarak, sonuna kadar istismar edilen konu Aralık ayı ortasına kadar rafa kalkmış görünüyor. Günlerdir, “Ceza alacak. Siyasi yasaklı hale gelecek” diye gündemde tutulan husus, “Büyük lokmadır yedirmeyiz” denerek meydan okumaya kadar vardırıldı.

Aslını sorarsanız “İncir çekirdeğini doldurmayacak” bir mevzu yüzünden “Sir bardak suda fırtına koparıldı.”

Nihayetinde, yerel mahkeme süreci devam ediyor.

Anladınız konuyu. İstanbul’un ağzı bozuk Belediye Başkanı Yüksek Seçim Kurulu  (YSK) Üyeleri için kullandığı “ahmak” kelimesi yüzünden yargılanıyor. Yargılamanın sonunda yerel mahkeme en üstten mahkumiyet kararı verse ve arkasına da siyasi yasak koysa bile bunun istinafı var Yargıtay’ı var. Yani  ki var da  var ama son bir haftada bu konuyla yatıp bu konuyla kalktık.

Elbette İstanbul’un Belediye Başkanı ve muhalefet açısından iletişim stratejisi olarak konunun “sündürülmesi” lehlerine bir durumdu.

“ADAYIM DEMEM AMA SÜREÇ YÖNETİYORUM” DİYENE KILIÇDAROĞLU NE DER?

Ne var ki, özellikle İstanbul’un Belediye Başkanı’nın lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki çıkışlarıyla “adaylığı”nı neredeyse rafa kaldırmasını fırsat bilmiş görünüyor. Ki televizyon televizyon gezerek, “süreç yönetmek”ten söz ediyor!

Bu güne kadar hiç bu kadar güçlü bir şekilde, “Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu” diye başlayan cümleler kurduğunu pek hatırlamıyorum.

Ama bugünlerde o cümleleri peş peşe sıralıyor…

Konuyu getirip, “Beylikdüzü, İstanbul, Türkiye” üçlemesiyle bitiriyor!

Ardından da “Ben hiç beni belediye başkanı adayı yapın dedim mi” diyerek bitiriyor. Tıpkı şimdiki gibi yani… “Ben adayım der miyim” diyor! Ama “bir sürecin parçası” olmaktan söz etmiyor bilakis “süreci yöneten olduğunu” söylüyor!

ULUSAL VE ULUSLARARASI AKTÖRLER KİMİ İŞARET EDİYOR?

“Ulusal ve uluslararası karar vericilerin 6’lı masanın ortak adayını belirleyeceğini” söyleyen bir başka CHP’linin sözünün hala cari olduğunu düşünüyor. Ve özellikle Anglo Saksonların kendi ismi konusunda mutabık kaldığını fehmediyor.

Xxx

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun defalarca “Belediye başkanlarımız görevlerine devam etmeli” diye kurduğu cümlelere rağmen, “süreç yöneten ve sürecin içinde olduğunu fonladığı medya üzerinden ilan eden” İstanbul’un Belediye Başkanı’nın aksine Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş daha dikkatli ve temkinli.

Son olarak İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Aday olun, sizi destekleyelim” dediği öne sürülen Mansur Yavaş şu ana kadar konuşmasa da yakın çevresi, “Yok öyle bir şey” diyerek konuyu kapatmış görünüyor. Ama isminin cumhurbaşkanlığı  meselesinde gündemde kalmasının derin bir hazzını da yaşadığına ilişkin duyumlarımız var.

Xxx

6’lı masa 14 Aralık Pazartesi DEVA Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde toplanacak. Toplanacak toplanmasına da, CHP içindeki “adaylık” meselesinde genel başkana rağmen iki belediye  başkanının öne çıkması…

Bağımsız Türkiye Partisi’yi (BTP) 6’lı masaya eklemlemek isteyen Akşener’in, hevesinin kursağında kalması…

Üstüne bir de Ahmet Davutoğlu’nun, İstanbul’un Belediye Başkanı’nı makamında ziyaret etmesi…

Her kafadan bir ses çıkması…

Meseleleri arapsaçına döndürmüş görünüyor.

Xxx

6’lı masanın 2 Ekim’deki son toplantısından sonra yapılan ortak açıklamada aynen şu cümle vardı, "Altılı Masa hedefine emin adımlarla ilerlemektedir ve gösterdiğimiz ortak Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır."

6’LI MASA ORTAK BİLDİRİNİN AKSİNE ÇOKLU ADAY SEÇENEĞİNE YÖNELİR Mİ?

Peki soru şu: Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyeceğini düşünen İyi Parti lideri Akşener’in, Mansur Yavaş’a “Aday ol, destekleyelim” dediği iddiası ortalığa saçıldığı bir dönemde…

“Ben bir süreç  yönetiyorum. Anketlerin tuzağına düşmeyelim. Adayım der miyim” diyen ve anketlerde Kılıçdaroğlu’nun çok altında kalan İstanbul’un Belediye Başkanı‘nın yeniden “potaya girdiği”ni ilan ettiği bir dönemde…

HDP’nin “kendi adayımızı belirmek için bir komisyon kurduk” dediği bir süreçte…

6’lı masa “ortak aday” çıkartabilir mi?

Bize göre, bu konjonktürde mümkün değil!

KILIÇDAROĞLU ORTAK ADAY OLAMAZSA CHP’Lİ İKİ BELEDİYE BAŞKANI AYAZDA KALIRSA GÜL İSMİNİ MASAYA KİM GETİRİR?

Acaba diyorum, bu hafta içinde yeniden Saadet Partisi Genel Başkanlığı’na seçilen Karamollaoğlu hiç 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmüş müdür?

Ona, “Bunlar siz devreye girmezseniz ortak aday falan çıkartamaz” demiş midir?

“Gelin 2018’de yarım bıraktığımız işi tamamlayalım” diye ısrar etmiş midir?

Aklımıza takılan soruların cevabını pazartesiden sonra almaya başlarsak şaşırmayız.

Yanılıyor muyum?