İstiklal’de patlatılan bombadan kim ne  murat etmiş olabilir

İstiklal’de patlayan bomba turnusol kağıdı oldu farkında mısınız?

Yıllarca PKK ve sol terör örgütlerinin eylem ve katliamlarına bir şekilde kılıf bulma zorunluluğu hissedenler, İstiklal’deki saldırı sonrasında da aynı rolü oynuyorlar.

PKK’YI AKLAMAYA ÇALIŞANLARIN ÖNEMLİ BİR KISMI BATICI FARKINDA MISINIZ?

Terörist kadının elindeki çantanın içinde ne olduğunu bilmeden gidip o banka oturduğunu söyleyeni mi ararsınız…

Ayn El Arap namı diğer Kobani, Afrin, Aziz üçgenindeki trafiği Türkmenlerin çoğunlukta olduğu Özgür Suriye Ordusu’na mal edenleri mi ararsınız.

Xxx

Resmi açıklamaların ya da hükümet kaynaklarının verdiği bilgilerin “yalan”, PKK ve PYD/YPG’li terör elebaşlarının açıklamalarını “doğru” kabul edenlerin hem konvansiyonel medyada hem de yeni medyada “fink atması” bu menfur olayın doğru teşhis edilmesinin önüne geçiyor.

TETİKÇİ BELLİ… İZİ BELLİ.. PEKİ MAKSAT BELLİ Mİ?

Önce söyleyelim tetikçi belli! PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin  ana merkezlerinden biri olan Ayn El Arap namı diğer Kobani’ye kadar iz bıraktı tetikçiler ve planlayıcılar!

Peki, bu kadar iz bırakılarak yapılan eylemin maksadı ne olabilir? Ya da terör örgütünü güdüleyen ana motivasyon kaynağı ne, kim ya da hangi devlet?

Türkiye’ye ve dünyaya verilen mesaj ne?

Kanaatimize göre, iki maksat var.

Bunlardan birincisi terör örgütünün Kuzey Irak’ta uzun zamandır devam eden operasyonlarla sıkışmış olması.

Bunu iki önemli elebaşının yaptığı açıklamalarda görüyoruz. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” yalanın yeniden dolaşıma sokulduğunu biliyoruz. Ve son dönemde Kasım ayı ile birlikte “sürekli eylemlilik” ile yeni bir süreci yönetmeye çalışıyorlar.

İkincisi, bu sıkışmışlığı kullanmak isteyen uluslararası aktörlerin ya da devletlerin Türkiye’ye, hükümete doğrudan mesaj verme ihtimali!

Xxx

PKK terör örgütü tüm uzantılarıyla birlikte Türkiye’ye karşı eylemlilik içerisinde. Öyle ki “Önder” dedikleri Öcalan’ı bile boşa düşürmekten geri durmadılar. İmralı’ya diri  diri gömdüler. Kandil’in ve PYD/YPG’nin PKK ele başı Öcalan’ın 2019 2 Mayıs’ında avukatlarıyla yaptığı görüşmede verdiği talimatı boşa çıkarttılar. O çok tartışılan seçim öncesi mektubundan yaklaşık bir ay önce avukatlarıyla yaptığı görüşmede PYD/YPG’ye verdiği mesajı hatırlıyor musunuz?

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, Suriye'nin kuzeyindeki terör yapılanması için, ''Çatışmadan uzak durulmalı Türkiye’nin hassasiyetlerine duyarlı olunmalı” demişti.

Peki ne oldu?

Amerika’nın beslediği, eğittiği, donattığı ve koruduğu PYD/YPG onlarca roketli saldırı, onlarca taciz atışı ile Türkiye’nin sınır bölgelerine ve Mehmetçik’e saldırdı.

AMERİKA İLE DAHA KÖTÜ, RUSYA İLE DAHA GERGİN, SURİYE İLE DAHA BERBAT BİR SÜREÇ Mİ OLSUN İSTENİYOR?

Türkiye’ye karşı kullanışlı bir aparat olan PKK’nın Suriye uzantısı sadece Amerika’nın güdümünde değil. Kandil  baronlarından birinin doğrudan İran rejimiyle ilişki içinde olduğunu bilmeyen yok. Yine, Suriye rejimiyle içli dışlı olanı da var.

Ama daha önemli son İstiklal saldırısının zamanlaması.

Erdoğan-Biden görüşmesinin hemen önünde… Rusya-Ukrayna geriliminde Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan “istihbarat toplantısı”yla eş zamanlı…

O zaman şunu düşünme hakkımız vardır:

Bu saldırının uluslararası boyutunda…  Türkiye ile Amerika arasındaki gerginliğin derinleşmesini kim istiyorsa…

Rusya ile Türkiye’nin riyasetinde Kafkaslarda barış umudu yeşerirken… Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan’ın bir “uzlaşma zemini” bulmasını kim istemiyorsa…

PKK’nın Suriye kolunun kullanıldığı saldırının arkasındaki uluslararası güç ya  da devlet odur!

Daha açık ne denebilir ki?

Mesajı alan devlet gereğini yapmalı.. Biraz  zaman alsa da…

Yanılıyor  muyum?