2023 seçim takvimi şekillenmeye başladı. Üniversite sınavlarının 17-18 Haziran’a alınması…

Haziran ayının son haftasının Kurban Bayramı’na denk gelmesi… 2023 seçimlerinin Mayıs ayında yapılacağını neredeyse kesinleştirdi.

Bize göre 14 Mayıs 2023 tarihinde cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılması konusunda zaten uzun zamandır Cumhur İttifakı’nda bir mutabakat vardı. ÖSYM’nin sınav takvimini açıklaması bu mutabakatı daha da pekiştirmiş olacak.

Xxx

Artık seçim sürecine girildiğine göre, vaatler ve icraatlar konusunda daha net şeyler söylenmesini bekleyebiliriz.

Bu anlamda, son dönemde kendini imha etme konusunda neredeyse yine kendisiyle yarışır hale gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “borsa maniplasyonu”nun ardından 3 Aralık’a işaret etmesi bir anlam ifade eder mi bilemiyoruz.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye Cumhuriyeti’ni “narko devlet” ilan etmesinin ardından İngiltere’de bankerler sokağında yaptığı açıklamanın içerisine “temiz paranın adresindeyim” anlamı taşıyan cümleler sıkıştırması kendini imha harekatının son hamlesi olarak yorumlanıyordu.

Ne var ki Kılıçdaroğlu döndükten sonra borsadaki harikulade yükselişten rahatsız olmuş olmalı ki bu kez de “borsa spekülatörlüğü” yaparak çıtayı bir üste taşıdı.

Hal böyleyken “3 Aralık’ı bekleyin. Geliyor gelmekte olan” diyerek partililerine bir “umut ışığı” yaktı.

İnanılırlığını yitirdiği bir dönemde “vizyon projesi”ni açıklayacağı takvime işaret etmesi  ilginç. Daha ilginci, bu açıklamayı 28 Kasım’da 6’lı masanın ortak açıklamasının hemen ardından yapacak olması.

Bekleyip görelim bakalım ne açıklayacak.

BİR TARAFTA CHP İÇİNDE “ŞİZOFRENİ” TARTIŞMASI YAŞINIYOR, DİĞER TARAFTA AKŞENER’E “KULAK ÇEK” TAVSİYESİ

Bu arada, CHP İstanbul’da yaşanan oda basma vukuatı ile “şizofreni” tartışmalarına ilaveten Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığı konusunda İyi Parti’nin her gün yeni bir açıklama yapmasını da kayıtlara geçirmekte fayda var.

Hele ki Yavuz Ağıralioğlu’nun, Kılıçdaroğlu’na yönelttiği ağır eleştirileri.

CHP cenahı açıklamalardan çok rahatsız olmalı ki Meral Akşener’de doğrudan “kulağını çekin” çağrısı bile yaptılar.

6’LI MASA’NIN ORTAK ADAY ÇIKARMA İHTAMİ YÜZDE 10. KILIÇDAROĞLU’NUN ORTAK ADAY OLMA İHTİMALİ SIFIR

6’lı masanın ortak aday çıkartma ihtimali yüzde 10’lardadır. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ortak aday olma ihtimali ise bize göre sıfırdır.

Hal böyle olunca, çoklu adaylığın öne çıktığı bir süreçte, seçim takvimi de artık neredeyse netleştiğine göre ittifakların ne olacağı, adayların kimler olacağı ve seçime hangi korelasyonlarla gidileceği daha çok tartışılacaktır.

6’lı masanın 4 küçüklerinin derdi ise “Meclis aritmetiğinden bir yer edinebilmek” olduğuna göre, masanın iki büyük ortağının listelerinde yer bulabilme pazarlıklarını daha açıktan yapacaklarını düşünüyoruz.

Çoklu aday çıkartma ihtimalleri çok yükselmiş olan 6’lı masanın uzaktan müdavimi HDP’nin çok daha tutarlı bir siyaset yürüttüğünü de burada kayıtlara geçirelim. (HDP’nin terör örgütüyle olan ilişki biçimi ve kapatılma davası bu yazının konusu değildir.)

Başından bu yana “Kriterlerimizi karşılayacak ortak aday çıkartın destekleyelim ya da biz kendimiz aday çıkartırız” diyen HDP, tutarlılığını sürdürüyor. Ne var ki 6’lı masanın karmakarışık ruh halini görünce “Kendi adayımızı belirlemek üzere komisyon kurduk” da diyor! Çünkü açık ittifak çağrılarına, hep “bu ilişki biçimine razı olun susun” deniyor.

PANDEMİ İLE ENFLASYONUN HÜKÜMETİ GÖTÜRECEĞİNİ DÜŞÜNDÜLER, YAN GELİP YATTILAR

Siyasi yelpazenin muhalefet tarafında sancılı bir süreç yaşanıyor. Pandeminin devam etmesi halinde hükümetin düşeceğini söyleyenler… Küresel ekonomik bunalım ve pahalılığın Türkiye’ye yansımalarının hükümeti götüreceği ihtimaline bel bağlayan muhalefet… Bu günlerde işlerin hiç de öyle ilerlemediğini gördükçe sendeliyor.

Pandemiden ekonomik olarak büyüyerek çıkan bir Türkiye var çünkü. Yine bundan 6-7 ay öncesine göre dar gelirlileri, ücretlileri bir şekilde destekleyen ve onların geçim standardını her geçen gün artıran, artırmaya devam edeceğini ilan eden bir hükümet var çünkü.

Ve son dönemde yapılan tüm anketlere göre de hükümetin icraatları ile vaatlerine halkın büyük desteği var. Her geçen gün Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven ve destek artıyor.

Böyle bir tabloda çıkmaz içine giren muhalefet liderlerinin “Gemisini kurtaran kaptan” olmak isteyeceği aşikar. Yoksa “Dimyat’a pirince gederken evdeki bulgurdan olma” ihtimali büyüdü.

Xxx

Dışarıda her geçen gün yıldızı parlayan bir Türkiye ve liderliğinin içeride kısır tartışmaları bırakmasını umut etmeyi isterdik.

Ne var ki dışarıdaki dostlarının Türkiye’nin itibarını da sarsma pahasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı örselemesini ve geriletmesini bekleyenler hala var.  

Fakat Erdoğan onların tümünü hüsrana uğrattı. Çünkü şu anda hem Batı’nın hem Doğu’nun liderleriyle eşit, göz hizasında ilişki geliştiren yegane lider Erdoğan.

O ilişki biçimi ki en son Pençe-Kılıç Harekatı sırasında Batı’dan ve Doğu’da çatlak seslerin çıkmasının önüne geçti.

Erdoğan rüzgarı arkasına aldı. Muhalefet ise yine ters rüzgara yakalandı.

Seçime 6 ay kala durum budur.

Bakalım Aralık’tan sonra muhalefette neler olacak?