6’lı masada olup biteni takip ediyor musunuz? 15 Aralık’tan bu yana, öyle bir mücadele var ki inanın ne sinirleriniz dayanır, ne kalbiniz!

Zaten öyle de oluyor.

Mücadelenin taraflarının bazen kalbi tekliyor, bazen vücudunun direnci tükeniyor, bazen yatağa düşüyor! Bazen sinirlerine hakim olamayıp, alenen ekrandan  parmak  sallayarak  tehdit  ediyor. Bazen, “O zaman biz kalkalım masadan, bakalım kazanabiliyor musunuz seçimi” diye efeleniliyor!

Çünkü, hem masada oturuyorlar… Hem yüz yüze bakıyorlar…

Hem birbirlerine çelme takıyorlar… Hem düşmek üzere olanın koluna girmek zorunda kalıyorlar!

CHP MEDYASININ AYARINI BOZDUĞU DAVUTOĞLU’NA KILIÇDAROĞLU OMUZ VERDİ

En son, Davuotoğlu’nun, “Benim imzam ile cumhurbaşkanının imzası eşit olacak” dedikten sonra, “Eğer olmazsa, kriz çıkartırım, erken seçime giderim” diyerek masanın seçilme ihtimali olan cumhurbaşkanını tehdit etti.

“Bu nasıl bir şeydir” diyerek tepki veren İyi Parti sözcüsü, konuya izah bile getirmedi. Kestirip attı. Davutoğlu’na CHP medyası “Yüzde 1 olduğunu bileceksin” diyerek ayar verince. Sendeledi. “Masadan kalkarım” dedi. Sendeleyip tam düşecekken, CHP lideri Kılıçdaroğlu koluna giriverdi. “E tabi haklı. Haksız mı yani. Şimdi bu durumda benim oyum senden yüksek, senin oyun yüzde 1 denir mi” dedi.

AKŞENER, “SEÇTİRDİĞİ” BELEDİYE BAŞKANINI  SEÇİM AFİŞİNDE KULLANDI, CHP’DE DEPREM ETKİSİ YAPTI

“Seçtirdiğim, belediye başkanına destek için kimseden izin almam, ha. Çarparım adamı” diyen Akşener, parti içi mücadelede zora düştüğünde kalbi tekledi. Geceyi hastanede geçirdi.

Dönüşü, Kılıçdaroğlu’nun sinirlerini hoplatacak kadar etkili oldu. Türkiye’yi bilbordlarla doldurdu. Hem de öyle  bir görselle ki CHP Genel Merkezi’nde deprem etkisi yaptı!

Akşener, Saraçhane’de otobüsün üstünde “seçtirdiği” belediye başkanı ile çektirdiği fotoğrafı “seçim afişi” olarak piyasaya sürdü! KONUMLANDIRIYORUZ” DİYENİN SİNİRLERİNİ HOPLATTI

“HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırıyoruz” diyen de Akşener’di biliyorsunuz. Türk milliyetçiliğine atıf yapan, hatta “Ülkücülüğü” ile bilinen “deve dişi gibi” arkadaşları var Akşener’in. Türk Silahlı Kuvvetlerine, Mehmetçik’e toz kondurmazlar. “Kimyasal silah iddiaları” karşısında tepki koyanlar da  vardı.

Dahası, “seçilecek aday” tartışmaları sırasında Kılıçdaroğlu’nun seçilemeyeceğini ispatlamak için, “Bizim cami cemaati sevabı daha fazla diye safın sağından durur” bile diyenler oldu.

Sanki onlara nazire yaparcasına, Babacan çıkıp, “Türk” ibaresini anayasadan çıkartmayı tartışmaya açtı. Hızını alamadı, Mehmetçik’e, PKK ile mücadelede “Kimyasal silah kullandılar” iftirası atan, Türk Tabipler Birliği Başkanı Fincancı’ya ailecek gidip “geçmiş olsun” dedi.

HDP’lilere göz kırptı!

HDP, 6’lı masaya “açıktan müzakere ve ittifak olmazsa, adayımızı çıkartırız” resti çekince oldu bunlar bir de… Zamanlama manidar!

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KARAMOLLAOĞLU İLE KILIÇDAROĞLU’NUN İMZALARIYLA MI YÜRÜRLÜĞE GİRECEK?

“İstanbul Sözleşmesi’ni, koltuğa oturur oturmaz tekrar  yürürlüğe koyacağız” diyen bir Kılıçdaroğlu var. Buna mukabil, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını destekliyoruz” diyen bir Karamollaoğlu.

Peki, aynı masada oturup, seçilmeleri halinde devleti “hep birlikte” yönetmeyi vaat edenler arasındaki bu kadar görüş farklılığı nasıl bir “uyum” sağlar!

Yoksa Babacan’ın, “6’lı masaya çok büyük anlam da yüklemeyin” dediği gibi mi bakmalıyız Bilemedim.

PARMAK ISIRMA OYUNU

BİRBİRLERİNİN SİNİRLERİYLE OYNUYORLAR, SONRA DA “DEVLETİ BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ” DİYORLAR

6’lı masada  seçim yaklaştıkça gerilip ve ayak oyunları hat safhada.

Ama onları o masaya oturtan irade, masadan kalkmalarına da müsaade etmiyor!

O halde, birbirlerine kamuoyu önünde laf sokan…

Çelme takan…

Nazire yapan…

Gerilimi tırmandıran…

Birbirlerinin acıya ne kadar  dayanıklı olduğunu test edercesine  parmaklarını ısıran…

Tam, kopma noktasına gelindiğinde de geri adım atan 6’lı masanın liderlerinin seçimi oldu ki kazandığı bir ortamda memleketi nasıl yöneteceğini merak  ediyor insan. İhtimali bile insanın sinirlerini hoplatıyor.

Sizin hoplatmıyor mu?

Sizce 6’lı masada acıya en dayanıklı kim? Veya en az dayanıklı olan?

Ya da kimin parmağı kimin dişlerinin arasında...