Bugün sizinle iç içe geçmiş iki konuyu paylaşmak istiyorum. Bunlardan biri İstanbul Fatih’te, “Yerinde dönüşüm” için yapılan düzenlemenin engellenmesi meselesi…

Diğeri, depremin ilk gününden bu yana başını CHP’lilerin çektiği ve muhalefete müzahir medyanın köpürttüğü, “İmar affı olmasaydı binalar yıkılmazdı dolayısıyla hükümet doğrudan suçlu” tezviratını köpürtürlerken…

“BİZ YANDIK SİZ YANMAYIN. İSTANBUL’A SAHİP  ÇIKIN”

Affı kendilerinin önerdiği gerçeğini unutturarak tartışmaya açmaları meselesi.

Bu konuyu yazmayacaktım. Ama kıymetli kardeşim Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ı taziye için aradığımda söylediği şu cümle beni bu yazıyı yazmaya sevk etti.

Dedi ki Hüseyin Yayman, “Biz yandık. Siz yanmayın. İstanbul’a sahip çıkın!”

FATİH’TEKİ YERİNDE DÖNÜŞÜMÜ ENGELLEDİLER

İstanbul'da en eski yerleşim yerlerinden biri olan Fatih'te kentsel dönüşüm için en önemli engellerden biri Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ın göreve gelmesi ve ön ayak olmasıyla kalkmıştı. Fatih Belediye Meclis’i, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve Koruma Kurulu’ndan 2020 yılında oy birliği ile imar planlarındaki ek not değişikliğe geçti. İmar planındaki ek not ile, Fatihliler, oturdukları evlerini yıkıp yeniden yapabileceklerdi. Böylece hem binalarını yenileyecekler hem de kaybına uğramayacaklardı.

Böylece Fatih’te 10 bin binanın dönüşümünün önü açıldı.

Ve hemen gözle görünür bir şekilde Fatih’te eski binalar yıkılıp yenilenmeye başlamıştı. Benim oturduğum semtte bile 4-5 bina bu şekilde yıkıldı ve kısa sürede yenilenerek içinde oturulmaya başlandı.

Yapı stoğunun büyük bir bölümünün 99 depreminden önce yapılan binalardan oluşan tarihi ilçede, hem hak kaybı yaşanmayacak hem de yenileme yapılacaktı. Bu amaçla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da 18 aya kadar kira desteği vererek projeyi doğrudan destekledi.

Ne var ki Şehir Plancıları Odası, konuyu mahkemeye taşıdı. Sonuç, bundan iki hafta önce, mahkeme Oda lehine karar verdi.

Kararı ve bundan sonraki sürecin nasıl olacağını sormak için Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan’ı aradım. Telefonu açtı. Sesi yorgundu.

Dedim, “Nerelerdesiniz?”

Dedi, “Hatay, Kırıkhan’dayım.”

Dedim, “Hayırdır?”

Dedi, “Depremin yarasını bir nebze saralım diye burada çalışmaların başındayım.”

Dedim, “İstanbul’da da deprem bekleniyor. En çok etkilenecek ilçelerden biri de Fatih. Sizin ön ayak olduğunuz, kentsel dönüşüm projesi mahkeme kararıyla sekteye uğradı. Şimdi ne olacak?”

Dedi, “Hafta sonu İstanbul’a dönüyorum. İlk işim Fatih Belediye Meclis’ini yeniden toplamak ve imar planına ek not ile ilgili yeni karar almak olacak.”

Dedim, “Şu anda yıkılmış ama henüz yapılmamış binalar ne olacak?”

Dedi, “Bir süre sabretsinler. 15 güne kararı alırız. Belki süreç bir  6 ay uzayabilir. Ama bunu yapmak zorundayız. Çünkü, yerinde dönüşümü yapmazsak, Allah korusun olası İstanbul depreminde çok kaybımız olur.”

4 OCAK 2023’TE MECLİS’E İMAR AFFI TEKLİFİ VEREN CHP, “İMAR AFFI ÖLDÜRDÜ” DİYE PROPAGANDA YAPIYOR İYİ Mİ?

Yazının başında dedik ya, iç içe geçmiş iki konuyu sizinle paylaşmak istiyorum diye. Ergün Turan, K.Maraş depreminden önce çok eleştirilen TOKİ’nin eski başkanlarından. Ve aynı zamanda İstanbul depreminin, nasıl bir yıkıcılığı olabileceğin kavramış belediye başkanlarından. O yüzden göreve geldiği günden bu yana Fatih’te bina yenilemeyi teşvik ediyor.

Ama CHP’ye müzahir Şehir Plancıları Odası, depremde can kaybının azalmasını öngören yerinde dönüşümü mahkemeye taşıyarak yürütmeyi durdurdu.

***

Şimdi gelelim ikinci hususa. İmar Barışı meselesi deprem vesilesiyle yeniden tartışma konusu. Öyle ki hem 6’lı masanın ortakları hem de bizzat CHP’liler tarafından, “İmar barışı yüzünden depremde bu kadar insanımız hayatını kaybetti” denildi. Hele ki CHP’ye müzahir kararlı medya bu konuyu sündürdü de sündürdü.

Ama evet ama… İmar barışını bizzat CHP’nin istediği gerçeğini gizleyerek.

Şayet, imar barışı yüzünden depremde bu kadar can kaybımız olmuşsa, bunun tek sorumlusu hükümet olamaz! Yasanın Meclis’ten geçtikten sonra CHP’lilerin, “Bakın biz bastırdık ve yasa çıktı” dediği günleri de hatırlamak gerek. Yani suçlu arıyorsak, kendimize de bakmamız gerek.

Dahası ve en önemlisi, Perşembe gecesi haber7.com’da ilk olarak yayınlanan haberde gizli.

Haber şu, “CHP’nin geçen ay imar affı teklifi yaptığı ortaya çıktı”

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, 4 Ocak 2023 tarihinde Meclis Başkanlığı’na verdiği teklif ile İmar barışının kapsamının genişletilmesini istiyor.

Peki daha bir ay önce Meclis’te imar affı isteyen CHP bugün bu gün hangi propagandayı yapıyor?

Popülizm bir yere kadar..!

Yaralarımızı sarmakla meşgul olduğumuz şu günlerde, bir şekliyle müsebbibi oldukları meselede bile istismar yapılıyor… Hey hat!

POPÜLİZMİN BU KADARINA PES DOĞRUSU

Toparlayalım. Büyük bir felaketin tam ortasındayız. Hala enkazların altında insanlarımız var. Ölülerimizi toprağa veriyoruz. Yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Hayatta kalan depremzedeleri, güvenli yerlerde misafir etmeye çalışıyoruz.

Tam da böyle bir ortamda, yapı stoku kötü olan İstanbul’un önemli semtlerinden Fatih’te, yerinde dönüşüm için yapılan yasal düzenlemeyi mahkemeye götürerek durduruyorlar.

Tam da böyle bir dönemde imar affı üzerinden popülizm yapıyorlar ama aynı zamanda imar affının genişletilmesi için yasa teklifi veriyorlar.

Ardından da başımıza gelen bu büyük felakette tek bir suç ilan ediyorlar. Günah keçisi ilan edilen bir hükümet… ve başında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan var!

Bu düpedüz, popülizmdir. Milletin acısını istismardır.

Herkes ama herkes üzerine düşen payı almalı değil mi?

Bir de bu felaketten ders çıkarmak aslolan değil mi?

***

Muhatabına Not: Depremin 13’ncü gün 6’lı masa üyeleri bir araya geldi. Türkiye’yi yönetmeye talip 6’lı masanın 13 günlük gecikme ile “Deprem gündemi” ile toplanması “Koalisyonların yönetim biçimini” göstermesi bakımından ibretlik!

Sözüm bu kadar. Takdir milletimizin!