Farkında mısınız, 6’lı masa henüz cumhurbaşkanı adayını belirlemişken… Hem de kırarak, dökerek… Birbirine hakaret ederek.. Masaları tekmeleyerek… Seslerini yükselterek…

Sanki seçim kazanmışcasına atmosferine girenler, şimdiden “devri sabık” ilan ediyor!

Olsun..!

Biz yine de sakince olup biteni tartışmaya devam edelim.

***

Kemal Kılıçdaroğlu, Akşener’i masaya yeniden oturttuktan, onun masaya yeniden oturma gerekçesini havada bıraktı. Sözünde durmadı!.

 Akşener’in önerdiği, “iki belediye başkanının icracı cumhurbaşkanlığı yardımcılığı” masanın imzaladığı ortak bildiri ile  bir başka bahara kaldı!

Yani Akşener, dönme şartını bile kabul ettiremedin, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına  “kerhen evet” dedi.

Bu konuda, çok spekülasyon var. Çok fazla şehir efsanesi var. Çok fazla, fısıltı var. Biz hepsini bir kenara bırakıp, beyanlar üzerinden devam edelim.

AKŞENER, HDP MESELESİNDE NE YAPAR?

Sayın Akşener önceki gün katıldığı televizyon programında, o gün Saadet Partisi’nin önündeki “perişan görüntüsü” için, “Işık tersten gelmişti. Bir de uykusuzdum” diye izahat getirdi. Kabul!

Ama, HDP Eş Başkanı Sancar’ın, aynı kanalda yaptığı, “Kılıçdaroğlu’nun tebrik ediyoruz. En kısa sürede genel merkezimize müzakere için bekliyoruz” açıklamalarına verdiği cevap izaha muhtaç.

Akşener, “CHP, HDP ile görüşebilir” dedi. Bunu daha önce de söylemişti. Hatta, “Bizim seçeceğimiz ortak adayımız HDP ile görüşebilir” bile demişti. Burada sorun yok. Fakat, Akşener, “Kılıçdaroğlu, HDP ile görüşebilir ama masaya bakanlık falan teklifini getiremez. Yok öyle bir şey” diyerek kendi bağladı.

Bu yeni bir durum. CHP’li Özgür Özel, “Bakanlık verilebilir” demişti. Hatırlatalım. Aylar önce, eski CHP milletvekili Dursun Çiçek ikinci tur için, “PKK’yla ilişkisi olmayanlara bir iki bakanlık verilerek oyları alınabilir” deyince, tepkiler yükselmişti… Aynı hafta, CHP’li Gürsel Tekin de, “Meclis’te başkanvekili oluyorlar, idare amiri oluyorlar neden bakan olmasınlar” türünde bir açıklama yapmıştı.

Yani, Akşener’in bugün, “Öyle bakanlık falan masaya gelmez” demesi bugün için bir şey ifade etmiyor.

HDP PAZARLIK KAPISINI ÇOK YUKARIDAN AÇTI

Yakın bir gelecekte HDP’ye gidecek olan Kılıçdaroğlu’yla yapılacak müzakerenin şartlarını HDP belirliyor. Ve o kadar üstten pazarlığı başlattılar ki bu sürecin sonunda bakanlık filan hafif kalır!

Öncelikle, eş başkanlardan Pervin Buldan, Akşener’e, “Bak işine” dedi. Ardından, açık şeffaf ittifak meselesini hatırlattı. “Müzakere” dedi.

Mithat Sancar da genel merkeze bekledikleri Kılıçdaroğlu’na ev ödevini canlı yayında verdi. “Bizim çok önceden açıkladığımız Tutum Belgemiz’de yazılanları müzakere ederiz.”

Muhtemelen şu günlerde Kılıçdaroğlu, HDP’nin tutum belgesini satır satır okuyor, notlar alıyordur.

“MÜCAHİT” KILIÇDAROĞLU HDP’Yİ ZİYARETE HAZIRLANIRKEN, DEMİRTAŞ’TAN AKŞENER’E AÇIK MEKTUP GELDİ

Saadet Partili bazıları, “mücahit” ilan ettikleri Kılıçdaroğlu’nun, HDP’ye gitmesi gerektiğini söyledi. “HDP, özgürlük, demokrasi istiyor” dedi.

HDP eş başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, 6’lı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verip vermeyeceklerine ilişkin açıklamalar yapmışken…

6’lı masanın irili ufaklı partilerinin sözcü ve genel başkanları bu meseleyi tartışırken…

HDP’nin üzerindeki vesayetini her fırsatta pekiştirme çabasında olan eski eşbaşkan Demirtaş tutuklu olduğu Edirne Cezaevi’nden Meral Akşener’e açık mektup yazdı.

DEMİRTAŞ, 2019 YEREL SEÇİMLERİNDE ZIMNİ ORTAKLIK YAPTIĞI AKŞENER’E AÇIKTAN ÇAĞRI YAPIYOR, “EŞİTLER ARASINDA OMUZ HİZASINDA MÜZAKERE İSTİYORUZ”

Mektupta Demirtaş,  baştan sona HDP’nin seçimlerde 6’lı masanın adayına destek verme şartlarını sıralıyor ve Akşener’e “üstenci bakışı kabul etmiyoruz, omuz hizasında ilişki istiyoruz” diyor.

Diyor ki, “HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir. Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz” dedi.

Demirtaş’ın HDP’nin yönetimi üzerindeki hakimiyet çabasının da bir ürünü olan mektup, önümüzdeki günlerin en tartışmalı mevzusuna bodoslama girme çabasıdır.

Bu mektuba Sayın Akşener bakalım hangi üslupla cevap verecek?

KISA TARİHÇE: AKŞENER, “HDP’Yİ PKK’NIN YANINA KONUMLANDIRIYORUZ”; DEMİRTAŞ, “İYİ PARTİ İÇİNDE FAŞİSTLER VAR!”

Hatırlarsanız, Demirtaş 2019 yerel seçimlerinden sonra “HDP’nin açık, şeffaf ittifak” çağrıları yaptığında başlana  tartışmalar sırasında,, “Dışarıda olsaydım eşimi Başak’ı da alıp, Sayın Akşener’in kapısını çalar ‘kahvaltıya geldim derdim’ demişti de…

Akşener, “Güneydoğu’da bir gelenek vardır. Kan davalınız da olsa kapınızı çaldığında içeri alırsınız” cevabı vererek kapıyı açmıştı.

O günlerde tartışma büyüyüp kriz derinleşince, Demirtaş, “İyi Parti’nin içinde faşistler var” diye açıklama yaparken…

Akşener, “HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırıyoruz” çıkışı yapmıştı.

İşte böyle bir yakın geçmiş bagajı var iki ismin de.

Ama şimdi, Akşener’in “kerhen” desteklediği Kılıçdaroğlu “terörle iltisaklı” olması gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası devam eden HDP’yi ziyarete gitmeye hazırlanıyor.

Eski eş Başkan Demirtaş, HDP yönetiminden de rol çalarak, Akşener’e, “Bizimle omuz hizasında eşit müzakere yapın. Üstenci hiçbir şeyi kabul etmiyoruz” diyerek rest çekiyor!
Kerhen oturduğu masada, “yeter” diye bağırdığını kapının önündeki görevlilerin bile duyduğu söylenen Akşener’in, Demirtaş’ın açık mektubuna vereceği cevabı merakla bekliyor.

Sahi, neler oluyor?.