CHP Parti Meclis’i üyesi Müslim Sarı, hızını alamamış olacak ki bırakın iktidar ile veya Erdoğan ile hesaplaşmayı, iktidara gelmeleri halinde “Bazı  kitlelerle hesaplaşacakları”nı söylüyor.

Diyor ki, “Hesaplaşacağımız kitleler mutlaka olacak. Hesaplaşacaklarımız var bizim…”

Doğrudan rövanşist. Doğrudan öç alma duygusuyla söylenmiş sözler bunlar.

Peki soru şu, “İktidara gelirseniz şayet, hesaplaşacağınız kitlelerden  kastınız kimler? Ya da hangi toplumsal katmanlar?”

Mesela, muhafazakarlar mı? Dindarlar mı?

Mesela yıllarca okul kapılarında bekletilen başörtülü kızlar mı?

Mesela, törenlerden atılanlar mı?

Mesela, evladının yemin törenine, nikahına katılamayan yaşmaklı anneler mi?
Kimlerle  hesaplaşacaksınız?

Deseniz ki “İktidar ile hesaplaşacağız” bu da sorunlu ama yine de anlaşılabilir.

Ya da deseniz ki, “Erdoğan ile hesaplaşacağız” bu da anlaşılabilir.

Ama diyorsunuz ki, “Hesaplaşacağımız kitleler mutlaka  olacak!”

O kitleler, Ahmet Türk’ün yekten tehdit ettiği, “İktidara oy veren Kürtler mi” mesela?

Yine, “Erdoğan’ı 20 yıl boyunca verdiği oylarla destekleyen kitleler mi” mesela?

Kimlerle? Hangi kitlelerle hesaplaşacaksınız?

Deyiverin hele?

CHP’nin Parti Meclis’i üyesi Sarı, iktidara  gelince “Kitlelerle hesaplaşmak”tan bahsediyor…

HDP’li Ahmet Türk, “halkımız” dediği Kürtlere “İktidarı destekleyen Kürtler ihanet içindedir. Bu ahlaksızlıktır” diyerek açıktan gözlerinin içine baka baka tehdit ediyor.

Kontenjandan milletvekili yapılmış bir diğeri, “Ak Parti suç örgütüdür. Suç örgütünün tümü yargılanacak” diye efeleniyor!

Bir diğeri, “15 Mayıs sabahı yurt dışı uçuşlar iptal edilmeli. Çok kaçak var” diye kahinlik yapıyor

Bir başkası, devri sabık ilan etmeye hazırlanıyor.

Sonra da cumhurbaşkanı adayı gösterdikleri Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi yönetirken hiçbir  ayrım yapmayacağız. Herkesi kucaklayacağız” diyor!

Kim inanır?

VAAD ETTİKLERİ TÜRKİYE’NİN FARKINDA MISINIZ?

Rövanşist duygularla, histerik bir şekilde öç almak için gün sayan bir kitlenin, Türkiye’nin yönetimine geldiğini bir an düşünün.

15 Mayıs sabahından itibaren,  “Hesaplaşacağız” dedikleri kitlelere ne yapacaklar?

Sorgusuz sualsiz mapus damlarına mı tıkacaklar?

Rövanş alacakları kitleleri, kitleler halinde (İstanbul Büyükşehir’de olduğu gibi) işten mi atacaklar?

Kitlelerin, Türkiye’den mi sürecekler?

Ne  yapacaklar?

Bir önceki genel seçimde  bunlardan biri, “Seçimin ertesi günü medyalarına  el koyacağız” demişti.  Çok insaflıymış.

Sadece bazı medya kuruluşlarına  el koymak, kitlelerle hesaplaşmaktan daha evla..!

Bu seferki başka!

Erdoğan yargılanacak.

Yetmez.

Ak Partililer yargılanacak.

Yetmez.

Ak Parti’yi ve hükümeti destekleyen medya tasfiye edilecek.

Yetmez.

Tasfiye edilen medya kuruluşlarında çalışanlar yargılanacak.

Yetmez.

Türkiye’nin son 20 yılında emek ve sermaye koymuş iş adamları, şirketler tasfiye edilecek.

Yetmez.

Ya ne olacak?

Erdoğan’ı oylarıyla iktidara getiren “kitlelerle” hesaplaşılacak!

Peki son soru şu;

“Nasıl hesaplaşacaksınız? Kanlı mı kansız mı?”

Bir de bunu deyiverin hele..!