İki Sırrı, “sır” olanı ifşa ettikçe, Sırrılar ile “sır” konuşanlar, hop oturup hop kalkıyor!

Ne ki, ilk konuşan Sırrı, “ağabey”inden zılgıt yerken…

Son konuşan Sırrı, bırakın zılgıt yemeyi “yoldaşlar”ından destek görüyor..!

Çünkü Sırrı'ların, sırlı odalarda konuştukları sır küpleri, sırlarının gereğini artık çoktan açıktan yapar oldu!

2019 YEREL SEÇİMLERİNDE ZIMNİ DESTEK VERDİLER, ŞEFFAF İTTİFAK İSTEDİLER

2019 yerel seçimlerinde HDP’nin zımni ittifakı ve oyları sayesinde seçilen Millet İttifakı’nın adayları görevlerine başladıktan sonra siyasette “açık-şeffa ittifak” tartışması başladı.

Mayıs 2020’de İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener,  “HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırıyoruz” demesiyle birlikte bir “sır” bir Sırrı tarafından ifşa edildi.

HDP’li Sırrı Süreyya Önder, “Bize aracı gönderen, 'Şurada kiminle çalışalım? Nasıl yapalım' diye fikrimizi merak eden parti, bugün bize koordinat biçemez” dedi.

“İyi Parti'yi kast ediyorum” diye sözüne devam etti ve “Bizim nazarımızda şuradadır diyemez. Bu saygısızlığı bugün yapabiliyorlarsa o gün bizim bu ilkesel şeyi dayatmış olmamamızdandır” diyerek tartışmayı alevlendirdi.

Sırrı Süreyya Önder, yerel seçimlerde kendileriyle zımni ittifak yapıldığını şu sözlerle ilan etti, “(Mansur Yavaş’ı kast ederek) MHP'nin kapı önüne bıraktığı adayı alacak, Ankara'ya aday edecek…  Hiç ömründe sol adına hiçbir müktesebatı ve bir icraatı olmayan adayı (Ekrem İmamoğlu’nu kast ediyor)  İstanbul'a inşaatla övünen, gökdelenle övünen bir aday… Ağır konuşmuyorum, gerçeği söylüyorum. Bu tabanı bununla aldatmanın bedelini ağır ödeyecekler. Biz 'seçim için güç birliği yapalım, ama kamuya da açık olsun.' Sayın Kılıçdaroğlu bize dedi ki 'bu bize zarar verir."

Bu sözlerin hemen arkasından başlayan tartışmaya Ahmet Türk’te katıldı ve Sırrı’yı “sır”ladı.

HDP’nin ağabeyi Ahmet Türk, “Bu açıklamayı (Sırrı Süreyya Önder’in açıklaması) hayretle karşıladım. Siyasette saklı kalması gereken bazı şeyler vardır” diyerek zımni ittifakı ikrar etti etmesine ama, “(…) bugün iktidarın eline bu gibi kozları vermek, suni bir gündem yaratmak için de böyle bir açıklamayı çok yerinde ve zamanında bulmadım. Bundan dolayı da biraz rahatsızlığımı da ifade ettim” de dedi.

O günden sonra çok uzun bir süre ilk Sırrı, sırra kadem bastı. Sustu. Ortalıkta görünmedi.

Ta ki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 6’lı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı ilan edilinceye kadar!

Sırrı Süreyya Önder, İzmir’de, İzmirlilerin gözünün içine baka baka, tiyatral bir konuşma ile “Batılılar Mustafa Kemal’e avans verdi” diyen bir konuşma yaparak, sahalara döndü!

Çünkü, daha önce zımni ittifakı faş ettiği için susturulan Önder’in yoldaşları çoktan mesafa kat etmişlerdi.

Ve hep bir ağızdan “açık-şeffaf ittifakı, omuz hizasında bir ilişki biçimi”ni 6’lı masa ve adayına dayatmıştı!

Mithat Sancar’ından, Pervin Buldan’a, Edirne Cezaevi’ndeki Demirtaş’ından Sırrı'lara, Kandil’deki terör baronlarına kadar HDP ve PKK sözcüleri “yekten destek için, yekten ilişki kurulması”nı istedi!

Dahası artık sadece açıktan ilişki kurulmasını değil, kapalı kapılar ardından yapılan görüşmelerde “karara bağlanan konular” hakkında da Kılıçdaroğlu’nun açıktan sözler vermesi gerektiği bile ilan edildi.

14 MAYIS SEÇİMLERİNE GİDİLİRKEN AÇIKTAN TALEP EDİP, ŞEFFAF İTTİFAKIN GEREĞİNİ İSTİYORLAR

İkinci Sırrı önce, “100 yıllık cumhuriyeti değiştirmek”ten söz etti. “100 yıl sonra Anayasa’da yer almaktan” bahsetti. PKK ele başı “Öcalan’a özgürlük”ten dem vurdu.

Ve sora 6+1’in Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “Kapalı kapılar ardında konuşulanları deklare etme” çağrısında da bulundu.

İkinci Sırrı, yani Sırrı Sakık, “Kapalı kapılar ardında söylenenlerin deklare edilmesi gerekir. Biz önümüzdeki dönem bir genel affı masaya yatıracağız. Öcalan dahil olmak üzere herkese özgürlük. Geri dönüş başlamalı cezaevinden, sürgünden… Cumhurbaşkanı yardımcılıkları, bakanlıkları, paylaşıyorlar. Ama bunu kimin sayesinde yapacaksınız, HDP’nin” dedi.

HDP’LİLER KONUŞUYOR, PKK’LILAR KONUŞUYOR, 6’LI MASA VE KILIÇDAROĞLU SUSUYOR

Buraya kadar olup bitenler hakkında ne Kılıçdaroğlu’ndan ne de 6’lı masanın her hangi bir ferdinden, “N’oluyor? Siz kimsiniz de bize ödev veriyorsunuz” diyen olmadı.

Zaten olamaz da..!

Çünkü, 6’lı masa, 84 maddelik yol haritası mutabakat metninde, HDP’nin 11 maddelik tutum belgesindeki taleplerinin çoğunu kayda geçirmişti.

Bunu bile kabullenmeyen HDP’nin Sırrı'ları, şimdi Kılıçdaroğlu’ndan daha net açıklamalar istiyor.

Kılıçdaroğlu ise bildik bir üslup ile mesela, “Sınır Ötesi askeri operasyonlar” için gerekli tezkerelere “hayır” diyeceklerini ilan ederken, üstü örtülü olarak da “Terörle Mücadele Yasası”nı değiştireceğini söylüyor. Ama öyle bir “sos” ile yapıyor ki sade vatanaşlarımızı bir ilizyon ile kandırma cihetine gidiyor.

HDP’nin en önemli taleplerinden biri ile Avrupa Birliği’nin “vize muafiyeti” konusunda Türkiye’ye dayattığı konu aynı! “Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirin” diyor ikisi de.

Terörle Mücadele Yasası’nın değiştirilmesinin neticesinde ikinci Sırrı’nın “Öcalan’a özgürlük” sözü gerçekleşebilir.

Peki bu vaadi Kılıçdaroğlu hangi “sos” ile veriyor?

Bize diyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, “Vizeyi kaldıracağız. Gerekli düzenlemelerin tamamını yapacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi ve özgürlüğü getireceğiz. Zaten bizi buluşturan… 6 lideri bir araya getiren bu.”

Daha ne desin, “Öcalan’a özgürlük” diye mi bağırsın Kılıçdaroğlu?

***

Toparlayalım… 2019’da HDP ile yapılan “zımni” ortaklığı faş eden Sırrı, sırra kadem basmıştı. Ama bugün hem o Sırrı, hem ikinci Sırrı açıktan ittifakı ve ilişki biçimini ilan ettikten sonra “kapalı kapılar ardında verilen sözlerin” tutulmasını Kılıçdaroğlu’ndan talep ediyor!

Kılıçdaroğlu da kapalı kapılar ardında verdiği sözleri, “vize muafiyeti” gibi “havuç”lar eşliğinde artık kamuoyuyla paylaşıyor!

HDP’liler kendi içlerinde tutarlı davranıyor. Peki ya 6’lı masadakiler ve Kılıçdaroğlu?

Soru şu: Peki millet, seçmen, vatandaş, halk, toplum bu önce zımni sonra şeffaf ittifakın Türkiye’yi nereye götüreceği konusunda kanaat sahibi mi?

Cevap: Ziyadesiyle..!

Takipteyiz.