MEDİNE-MEKKE

Hac bedenen ve ruhen yapılan meşakkatli bir ibadet.

Arafat’tan başlayan büyük yolculuk Müzdelife ve Mina’dan sonra Kabe’de ziyaret tavafı ve sa’y ile neticeleniyor. Veda tavafıysa ayrılık demek.

Bu kutlu yolculuk sembollerle dolu. Bir önceki yazıda "içe yolculuk, iç içe yolculuk" diye anlatmaya başladığımız yolculuğumuzda bugün ikinci yolculuğumuzdayız.

Hazreti Peygamber'in izinden hac için bugün nasipse Medine'den ayrılıyoruz ve Mekke'ye gidiyoruz. Hazreti Peygamber Efendimiz'in işaretiyle Mekke'ye en uzak mikat mahalli olan Zülhuleyfe'de ihrama girip, umreye niyetleneceğiz ve hac için ikinci yolculuğumuzu yapacağız.

Kabe'ye yolculuk dünyevi meşakkatleri geçip, mülkün sahibine teslim olmanın adıdır.

***

Peygamber Efendimiz’i ziyaret ettik. Mescidinde namaz kıldık. Tövbe ettik. Kur'an okuduk. Hazreti Ebu Bekir ve Ömer'i selamladık. Cennetül Baki’de başta Hazreti Ayşe annemiz olmak üzere binlerce sahabeyi, Uhud’da Hazreti Hamza ve Uhud şehitlerini ziyaret ettik.

"Uhud bizi sever biz Uhud'u" hadisini hatırladık.

Kendimiz için olduğu kadar memleketimiz ve ümmet için de dua ettik. Şimdi yolumuz menzilimiz Mekke, Kabe. Beytullah. Allah'ın evi. Kıblemiz. Kalbimiz.

İnanıyoruz ki üç mescidde yapılan dua geri döndürülmez. Mescid’i Aksa, Beytullah ve Mescidi Nebevi. Hamdolsun bu yıl ilk olarak Mescidi Nebevi'de duamızı ettik. Şimdi Beytullah'ta duaya duracağız.

***

"Hac Arafat’tır" der Hazreti Peygamberimiz. Kabe'nin o kadim yapının, onun köşesindeki Hacerül Esved taşının, Hicri İsmail'in, Mathaf'ın, Mültezem'in, İbrahim Makamı'nın hasılı mekanların tamamının aynı zamanda büyük sembolik anlamları var.

Hacerül Esved nasıl başlangıç ve bitişin aynı nokta olduğunu gösteriyorsa, Arafat da başlangıç ve bitişin yeridir. Rahmet Tepesi, Adem ile Havva'ın buluşma yeri olduğu gibi mahşerin buluşma yeridir de aynı zamanda.

Tavafa başladığımız yer ile bitirdiğiniz yerin aynı olması gibi yeryüzü serüveninizin başlangıcı (yaradılış) ve bitişi (mahşer) de aynı yerdir: Arafat!

İnsanın dünyevileştiği yer de, uhrevileştiği yer de Arafat'tır!

Siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde bizler umre tavafı için Kabe'de olacağız nasipse.

Ve nasipse sayımızı yapıp umremizi bitirdiğimizde "Hac Arafat'tır" düsturunun sırrına ermek için arefe gününü bekleyeceğiz.

***

Yıllar önce yine bir hac günlerinde Mehmet Görmez hocadan dinlediğim ve not aldığım“ Hac iç içe geçmiş 6 yolculuktur” başlıklı söyleşinin bir bölümünü sizlerle bir kez daha paylaşmak isterim.

"HAC İÇ İÇE GEÇMİŞ 6 YOLCULUKTUR"

* Bir; “İnsanın içine yolculuğudur hac!”

Eğer dünya meşakkatinden kurtulabilirseniz, Kabe’deki ibadetin insanın iç dünyasıyla bir ilişkisi vardır.

* İki, “Ahirete yolculuk”

İhram kefen, Arafat mahşer olur. Ebedi hayatı düşündürür. Hesabı hatırlatır. Yeniden yaradılışın sırrını düşündürür.

* Üç. “Tarihe yoculuk.”

Hazreti Adem’le başlayan İbrahim ile devam eden, Hazreti Peygambere kadar uzanan bir tarih yürüyüşüdür hac.

Arafat Adem aleyhisselam ile Havva annemizin, Peygamber efendimizin Veda Hutbesi ile ashabıyla buluştuğu, Hazreti İbrahim’in, İsmail’e yeniden kavuştuğu yerdir.

* Dört,“ Kardeşliğine yolculuk.”

Dünyanın hiç bir medeniyetinde bu kadar renk ve ırkı ayni gayede birleştiren başka bir organizasyon yok. Fakat kardeşliğe yolcuğun vesilesi olması gerekirken bu mümkün olmuyor.

Hacerül Esved’i öpmek için mumin kardeşini dövmek midir hac?” diye içini çekti.

* Beş, "Kabe’ye yolculuk.”

Kıblemiz, duamızı gönderdiğimiz yer. Hazreti İbrahim’in Harran’ı terkedip Mekke’ye geldiğinde ‘Rabbim ben insanları davet edeyim çağrıma uysunlar ’diye dua ettiği ve Allah’ın duasına icabet ettiği yer. Kabe dört duvar. Kabe, gösterişsiz. En büyük görkemi üzerine örttüğümüz örtüdü. Bizim için hac bir yönüyle Kabe’ye yolculuktur.

* Altı, "Kabe’nin de Rabbi olan Allah’a yolculuktur."

Doğmamış, doğrulmamış, ezeli ve ebedi olan Rabbimize yolculuktur hac.