Elleriyle yaptıkları putu yiyorlar!
Size son 10 günün özetini söylemek istiyorum. 14 ve 28 Mayıs’ta mutlak bir zafer kazananlar, yollarına devam edip giderken…
Seçimde “topluca” kaybedenler, yenilgiyi bir kişinin üzerine atıp, hem sorumluluktan kurtulma çabasına girdiler… Hem “küçük” iktidar alanlarındaki müthiş bir mücadelede “bel altı” vuruşlara başladılar!
ELLERİYLE YAPTIKLARI “PUT”U, ACIKINCA YİYENLER GİBİ..!*
CHP’de olup bitenleri izliyorsunuz. Kemal Kılıçdaroğlu’nu kurultayda kora kor mücadele ile yenemeyeceğini hesaplayanlar, “istifası”nı sağlamak için korkunç bir pres uyguluyor.
Presi, CHP medyasındaki derin yarıktan takip ettiğinizde zaman zaman “irkiliyor”, zaman zaman “vefasızlık” nedir görüyorsunuz!
Kendi elleriyle getirip bir yerlere koydukları, Kılıçdaroğlu’nu lime lime ediyorlar!
Tabir caizse, helvadan yaptıkları “put”a tapıyorlardı, şimdi onu bir güzel yiyorlar! (Bu tabiri İslam tarihini bilenler iyi anlayacaktır.)
Tıpkı, Hüsamettin Özkan, Kemal Derviş ve İsmail Cem’in DSP’yi darmadağın ettiği Temmuz 2002’de olanlar gibi. Tıpkı, o dönemde DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit’e itibar suikastı yaptıkları gibi.
2 Temmuz 2002’de Aydın Doğan’ın medyadaki amiral gemisi Hürriyet’te “Ecevit’in bilinmeyenleri (Acı gerçekler)” başlığıyla Emin Çölaşan bir yazı yazdı.
Yazı, Başbakan Ecevit’in sağlığıyla ilgiliydi ve 3’lü Troyka’nın (Özkan, Derviş ve Cem) DSP’yi darmadağın etmeye başladığı dönemde kaleme alındı.
Çölaşan, “SEVGİLİ okuyucularım, bugün size aktaracağım her şey doğrudur. Lütfen dikkatle okuyunuz” diye başladığı yazıda, Rahşan Ecevit’in, Bülent Bey’e bakamadığından, başlayıp, koskoca başbakanın aç kaldığından söz ediyor. Dahası, hastaneye yatırıldığında “pislik içinde olduğu” iddiasında bulunuyor.
Yazıyı “OKUMA PARÇASI” olarak buraya aynen alıyorum.
OKUMA PARÇASI
Ecevit'in bilinmeyenleri (Acı gerçekler) SEVGİLİ okuyucularım, bugün size aktaracağım her şey doğrudur. Lütfen dikkatle okuyunuz. Ecevit'in yapılan tetkiklerinde şu sonuca varılıyor: |
KILIÇDAROĞLU’NA KARAKTER SUİKASTINI KİMLER YAPIYOR?
Devam edelim.
Diyor ki Çölaşan, “Bülent Bey'e bacağındaki arıza için kasığına kadar özel çorap verilmiş. Kapıyı bir açıyor ve çorap ayak bileklerinde. Çelik korse çözülmüş.”
Devam ediyor, “Hastaneye yattığında bütün derisinde kabarmalar ve lekeler var. Cildiye uzmanları bunları önce bir hastalık zannedip incelemeye alıyor. Sonra görülüyor ki, bunlar iyi yıkanmadığı, iyi temizlenmediği için oluşmuş şeyler. (..) Bülent Bey'in iyice uzamış ve bakımsız kalmış el ve ayak tırnakları da hastanede güzelce kesiliyor, temizleniyor. Ellerine bir güzellik geliyor, ayakları rahat ediyor.”
Dün, Türkiye’ye operasyon çekenler, DSP’yi paramparça etti. Kullandıkları medya eliyle, Türkiye’nin Başbakanı ile ilgili “aşağılayıcı”, “alay edici”, “iğrenç” iddialarda bulundu.
CHP’DEKİ İÇ SAVAŞIN NEDENİ KILIÇDROĞLU’NUN ÇEKİLMEYİ REDDETMESİ
Bugünlerde olup bitene bakınca o günleri hatırladık.
Çünkü, bugün CHP’deki “iç savaş” medya eliyle “bel altı vuruşlara” dönüştü.
Düne kadar CHP’nin silahşörü olanlar bugünlerde CHP içindeki bir kanadın tetikçiliğini yapıyor.
Düne kadar, “piro”, “demokrat dede”, “nefsini yenmiş siyasetçi”, “devlet adamı” sıfatlarıyla yüceltilen Kemal Kılıçdaroğlu, bugünlerde, “pişkinlikle”, “Merzifon eşeğine benzetilmek”le aşağılanmaya çalışılıyor.
BUGÜNÜN EMİN ÇÖLAŞANLIĞI İÇİN YARIŞA GİREN CHP MEDYASI
Diyor ki Fatih Altaylı, " Oraya ismini anmak istemediğim ama çalışkanlığı ve Merzifonlusu ünlü bir canlıyı bağlasa idiniz, o da zaten ikinci turda en az yüzde 48 alırdı. Saksıyı aday gösterseydiniz, yüzde 48 alırdı."
Soner Yalçın, sahibi olduğu internet sitesini diline dolayan Kılıçdaroğlu’na, “Aklını kaybetmiş gibi. CHP’yi yıkıma sürüklüyor” diyor.
Kılıçdaroğlu döneminde “Atatürk” istismarı üzerinden CHP’lilerden yüklü miktarda para kazanan Yılmaz Özdil’se , "CHP’nin gerçek evlatlarını, Atatürkçüleri dışarı atıp ikinci cumhuriyetçileri, cemaatçileri monte etmek 'guguk kuşu' operasyonudur" diyerek çok farklı bir eleştiriyle gündem oldu.
Popülizmde sınır tanımayan Fatih Portakal’sa, ağır sözler söyledi ama biz sadece Kılıçdaroğlu’na koltuğunu bırakmadığı için “Pişkin” dediğini hatırlatalım.
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, "Muhalefet denen güruhun ülke ile hiçbir alakası yok. Tek dertleri kendi gelecekleri… Hele ana muhalefetin lideri… Kafayı fena yemiş, orası çok belli…" dedi.
Şimdi soru şu, 2002 Temmuz’unda dışarıdan ithal Kemal Derviş ve içerideki ortakları eliyle siyaset dizayn edilirken, Bülent Ecevit’e karaktere suikastı yapılıyordu. En ağır yazıyı ise Hürriyet’te Emin Çölaşan yazmıştı.
CHP’DE MINTIKA TEMİZLİĞİ KİMİN İÇİN YAPILIYOR?
Bugünün Emin Çölaşan’ı olmak için epeyce çaba sarf edenleri takip ediyoruz.
Peki soru şu, seçimi kaybedenlerin tamamı tek sorumlu olarak Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor ve 2002’de Ecevit’e yapılanları bugün Kılıçdaroğlu’na yapıyor!
Sahi, ne oluyor?
Ya da “mıntıka temizliği” kimin için yapılıyor?
*Cahiliye döneminde, helvadan put yapma adeti vardı. Helvadan put, acıkınca yenirdi!
-
Chpkk virüsü! 1 yıl önce Şikayet EtChpkk gümledi gitti.. önümüz çok açık.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Zehni 1 yıl önce Şikayet EtCahiliye döneminde helvadan yaptıkları putları yiyenler yaptıklarının yanlış olduğunu anlayıp müslüman oldular ama erdoğan yirmi yıldır bütün dünyaya sözünü dinletti ama bir tane chp liyi müslüman edemedi erdoganin başaramadığı tek buBeğen Toplam 3 beğeni
-
Kompakt 1 yıl önce Şikayet EtSen de ye yaptığını kıskandıysanBeğen Toplam 2 beğeni
-
Umut Özkan 1 yıl önce Şikayet EtBi kemalle başlayan Chp zulmü bu kemalle bitiyor.. Elhamdülillah.Beğen Toplam 9 beğeni
-
Mustafa 1 yıl önce Şikayet EtHasan bey bunlar cahiliye müşrikleri gibi hatta daha da cukurBeğen Toplam 14 beğeni