Hakkını teslim edelim, CHP ve CHP medyası öyle ya da böyle gündem oluşturmayı başarıyorlar!

CHP'de ve CHP'nin kurduğu muhalefet blokunun negatif gündemini bile ülke gündemi olarak tartıştırıyorlar.

POZİTİF GÜNDEM, KAKAFONİ ARASINDA UNUTULUP GİDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde Türkiye Rusya-Ukrayna krizinde üstlendiği rol nedeniyle tebrik ediliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) toplantılarına katılmak üzere New York'a gitmeye hazırlanan Erdoğan, Hindistan'dan Biden'e mesaj veriyor. "Benim üzerimde Meclis var" diyor!

Türkiye'ye yatırıma hazırlanan Suudlular Ekim ayını iple çekiyor. Yabancı sermaye akışı konusunda adımlar atılıyor. Ekonomide belirsizlik sona eriyor. Deprem bölgesinin yaraları sarılıyor. İstanbul depremi için hazırlıklarda hummalı bir çalışma devam ediyor.

Ama... Evet ama...

Biz Türkiye gündeminin birinci maddesi olarak CHP'nin ve başını çektiği muhalefet blokunun 2024 yılındaki yerel seçimlere nasıl bir formasyonla gireceğini tartışıyoruz!

Bu hadise bile başlı başına "gündem dayatması" açısından büyük bir başarıdır.

Gün yok ki İyi Parti ile CHP arasında gerginlik çıkmasın. Gün yok ki, İyi Parti "ebeveynin elini bırakmak isteyen çocuk" misali CHP'nin yedeğinden çıkmak için hamle yapmasın! Gün yok ki iki belediye başkanı üzerinden gündem dayatılmasın!

Mansur Yavaş, "Rozetsiz başkanlığa devam etmek istediğini" açıkladığında mesajın İyi Parti'ye olduğunu söyleyerek gündem oluşturan CHP'li gazeteciler haklı çıktı! "Şayet işbirliği olacaksa Mansur Yavaş'ı da Ankara'yı da CHP bize bırakmalı" diyen İyi Partililer açığa düştü!

Çünkü 11 gün sonra Kılıçdaroğlu, Yavaş'ı "CHP'nin beledi başkanı ve gelecek dönem CHP'nin adayı olarak" ilan etti!

İyi Partili Ümit Özlale, İzmir'e genel başkanı tarafından aday gösterildiğinde, Tunç Soyer'i yerden yere vurdu.

6'lı masanın en küçüğünden en büyüğüne birbirlerine söylemedik laf bırakmadılar ama "İstanbul İttifakı için yola çıkıyorum" diyen belediye başkanı, "İttifak şart" demeyi sürdürdü.

Baba-oğul ilişkisinde, İstanbul'a gelen babanın ne yaptığı ile ilgili soruya oğul, "Haberim yok ki bana niye soruyorsunuz" bile dedi!

Ama bu kakafoni Türkiye gündemine oturdu!

KENDİ ELLERİYLE YAPTIKLARI HELVADAN PUTU ŞİMDİ İŞTAHLA YİYORLAR

Biz söylediğimizde, "Nezaketsizlik" oluyordu, ama onlar söyleyince "Gerçeği görmek" oluyor.

Diyorduk ki "Kılıçdaroğlu kendi adaylığını dayatıyor. Masa, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan için kuruldu!"

Biz nezaketimizi koruyorduk onlarsa, Kılıçdaroğlu'na "tek adam" demenin çok ötesinden "despot", "diktatör", "Merzifon eşeği" bile dediler ve dedikleri için de "Gerçeği söylüyorlar" övgüsünü aldılar!

Düne kadar, "kendi elleriyle helvadan yaptıkları putu, şimdi iştahla yiyorlar!"

TÜRKİYE'NİN BİR CHP MEDYASI SORUNU VARDIR

Türkiye'nin bir CHP sorunu olduğu gibi bir CHP medası sorunu da vardır!

CHP'ye müzahir yayın organlarının, genel kabul görmüş sıradan tespitlere bile CHP perspektifinden bakması toplumdan kopuk olduklarını göstergesidir.

O yüzden, Türkiye'nin pozitif gündemini, gündemlerine asla almak ve o pozitif gündeme katkı vermek gibi bir düşünceyi hiç bir zaman benimsemediler. Akıllarından bile geçirmediler.

Hani yıllarca "fil dişi kulelerde oturup, milletin dertleriyle dertlenmediler" eleştirisinde olduğu gibi.

Seçimde topu bir araya geldi kaybettiler, "farkında" değiller!

Ama gündem oluşturmayı ve gündemde kalmayı başarıyorlar!

FANUSUN İÇİNDEKİ HAYATI GERÇEK SANIYORLAR

Oysa öyle dar bir alanda at koşturuyorlar ki çevrelerinde ne olup bittiğini bir türlü algılayamıyorlar. İçinde bulundukları fanusun dışında başka bir hayatın, başka bir gerçekliğin başka bir gündemin farkında olamıyorlar.

YENİ SİVİL BİR ANAYASA İÇİN SİZ DE ELİNİZİ TAŞIN ALTINA KOYUN

Biraz etrafınıza bakın, biraz muhit değiştirin. Biraz konuştuğunuz, tartıştığınız isimleri değiştirin bakın Türkiye'de bambaşka gündemler olduğunu göreceksiniz!

Gündem sadece sizin belediye başkan adaylarınınız nasıl aday olacağı veya nasıl seçilip seçilmeyeceği değil, bileceksiniz!

Örneğin yarın 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümü. Ve Erdoğan liderliğindeki iktidar 12 eylül rejiminin bize dayattığı darbe anayasasını çöpe atmak  için harekete geçiyor.

Yepyeni sivil bir anayasa için gündem oluşturuyor!

Siz de bu gündeme katkı verin!

12 Eylül'ün simge cezaevlerinden biri olan Ulucanlar Cezaevi'nde "Yeni Anayasa" başlığı ile bir sempozyum düzenleniyor.

Türkiye'nin toplumsal sorunlarının baş aktörü olan 12 Eylül düzeni sorgulanıyor. Sivil anayasanın gündemi oluşturuluyor.

Hadi siz de biraz omuz verin! 

Haksız mıyım?

Hasan Öztürk - Haber7