İran’ın çok önemli bir komutanı, Suriye’de İsrail tarafından yapılan suikast ile öldürülüyor.

Hamas’ın iki numaralı ismi Beyrut’ta Hizbullah’ın kontrolündeki bölgede İsrail dronlarınca hedef alınıyor.

4 yıl önce Amerikan insansız hava aracıyla Bağdat Havaalanı’nda öldürülen İran’ın önemli ismi Kasım Süleymani’nin ölüm yıl dönümünde mezarı başında bombalar patlıyor… 100’ün üzerinde İranlı hayatını kaybediyor.

Olayın yaşanmasından hemen önce yıllık değerlendirme toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Savaş bölgeye yayılabilir” uyarısında bulunuyor.

Amerikan Dışişleri Bakanı Blinken’ın cumartesi günü Türkiye’ye bir ziyarette bulunacağını açıklıyor.

***

İlginçtir şayet dün İran’daki bombalı saldırı olmasaydı ve ulusal yas ilan edilmemiş olsaydı bugün İran Cumhurbaşkanı Reisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye’de olacaktı.

BLİNKEN’DAN ÖNCE ANKARA’YA REİSİ’NİN GELMESİNİ KİM İSTEMEDİ?

İran’daki saldırı haberi son dakika olarak haber merkezlerine ulaştığında ilk yorumumuz, “Bilinken’dan önce Reisi’nin Ankara’ya gelmesini kim istemedi” şeklindeydi.

***

Saatler ilerlediğinde olağan şüpheli DEAŞ’ın ismi İran kaynaklarınca dillendirildi. “İsrail ve Amerika’nın saldırının arkasında olduğu” iddiaları güçlü bir şekilde paylaşılır oldu.

SORULAR SORULAR SORULAR… ORTADOĞU’DA BİR HAFTADIR NE OLUYOR?

Birkaç soru:

• Hamas’ın iki numaralı ismi Salih Aruri’yi kim gözden çıkardı?
   
• Aruri, Gazze’deki vahşet ve siyaseten bütüncül Filistin konusunda ne düşünüyordu?
• 
  Hem İran ile hem Türkiye ile konuşabilen bir ismi Reisi’nin Türkiye ziyareti öncesi kim nasıl İsrail’e sattı?
   
• Blinkın’ın Türkiye ziyaretinin gerekçesi nedir? Bu ziyarette Sayın Cumhurbaşkanı’yla da görüşmesi muhtemel mi?
   
• Ve Blinkın’dan önce Türkiye’ye gelmesi beklenen (bugün) İran Cumhurbaşkanı’nı Reisi’nin çantasında ne vardı?
   
• Kim, Blinkın’dan önce Reisi’nin Türkiye’ye gelmesini istemedi?
   
• MOSSAD’a yönelik Türkiye’deki MİT ve Emniyet operasyonları neyin göstergesi?

Bakın bir çok soru var. Biz birbirinden bağımsız gibi görünen olayları bir potada değerlendirmediğimiz sürece olup biteni anlama şansına sahip değiliz.

Buna göre, İsrail’de değişen kabineden sonra Gazze’deki soykırım savaşı nereye evrilecek?

Veya İsrail’in Güney Afrika’nın başvurusu nedeniyle Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ndeki yargılama süreci bize neler gösterecek?

***

Çok hızlı bir sona gidiyor olabiliriz? Ortadoğu’da güneyden, kuzeye, doğudan batıya çok hızlı bir dönüşüm süreci olabilir.

Basra Körfezi’nden Kızıl Deniz’e, Hürmüz’e… Akdeniz’den, Ürdün Nehri’ne, Gazze’den, Batı Şeria’ya, Güney Lübnan’dan, Golan’a, Şam’a, Musul’a kadar coğrafyada çok hareketli çok denklemli bir süreç gelişiyor.

İşte tam da böyle bir durumda bölgenin iki yekpare ve güçlü devleti İran ile Türkiye inisiyatif geliştirmek üzere anlaşmışken… Onca çatışma alanı ve farklılıklara rağmen Filistin-Suriye-Irak özelinde konuşma ihtimali oluşmuyken… İran’da bombalar patladı. Reisi’nin Türkiye ziyareti iptal edildi. İran’a güçlü bir mesaj verildi. İran içine döndü!

(Muhatabına Not: Unutmayalım geçtiğimiz hafta Türkiye’de DEAŞ’a yönelik geniş çaplı çok ses getirici operasyonlar yapıldı. Eylem hazırlığındaki hücreler yok edildi. Şayet o operasyonlar yapılmamış olsaydı, acaba İran’daki saldırılar gibi bir bombalı saldırı Türkiye’de de yapılır mıydı?)

***

Yine, Hamas’ın İran ve Türkiye ile konuşabilen önemli bir aktörü Hizbullah’ın kontrolündeki Beyrut’ta İsrail tarafından öldürüldü.

Böylece “Bütüncül Filistin” adımı atabilecek önemli bir aktör birileri tarafından İsrail’e satıldı. Bize göre Filistin davasına bir kez daha dost görünenler tarafından tarafından ihanet edildi.!

ATEŞKES İHTİMALİ KONUŞULURKEN, SAVAŞIN BÖLGEYE YAYILMA SÜRECİNE GİRİLDİ

Toparlayalım.

Gazze’de hızlıca ateşkes ve bölgede iki devletli çözüm süreci başlamak üzereyken… Bir hafta içinde yaşananlar savaşın bölgeye yayılma riskini artırdı.

Çözümden yana olan aktörlere yönelik “içeriden” bir tutum gelişti.

İran’a güçlü bir mesaj verildi. İran kontrolündeki grupların pimi çekildi.

Ocak ayı bölge açısından çok sıcak geçecek.

Maalesef ki İsrail’in çıkarlarını önceleyen Amerika ve müttefikleri bölgemizde savaşın yayılması için taşları hızla döşüyor. İsrail irrasyonalitesi hakim oluyor. Akıl tutulması bölgeyi büyük bir felaketin eşiğine getiriyor.

Aman dikkat!