“İyi saatte olsunlar”, uykularından kalkmış görünüyor
Suudi Arabistan’da Atatürk, İstiklal Marşı duyarlılığı kasanlar… Siyasette konsolidasyon hesap edenler… 1 Ocak sabahı İlahi Kelimetullah yazılı flamayı bahane edip yumruk sallayanlar… Koç Üniversitesi yurdunda “Kürt-Alevi” dediği oda arkadaşına işkence yapanlar…
Acaba sadece “yerel seçimleri” mi düşünüyor olabilir?
Bu soruyu hatırlatan dostumuz Doç.Dr Yusuf Dinç’e teşekkür ederim.
Dün akşam Ülke Tv’deki En Sıradışı’nda olup bitenin “yerel seçimler”den çok daha öte bir projeksiyon olduğunu söyleyen Dinç bizim de konunun üzerinde durmamıza vesile oldu.
DARBELER VE ARA DÖNEMLER SÜRECİNE DAİR KÜÇÜK HATIRLATMALAR
Kısa tarih:
1 - 12 Eylül 1980 darbesine giden süreçte, daha sonra darbecilerden öğrendiğimiz bir şey yaşanmıştı. “Darbenin olgunlaşması için bir süre beklenmiş!”
Yani, sağ-sol çatışmasında 5 bine yakın insanımızın ölümü beklenmiş ki darbe olgunlaşmış olsun.
Hatırlıyorum, rahmetli dayıma darbenin olduğunu uykusundayken ben duyurmuştum da adamcağız “Kurtuldukkk” diye çığlık atarak yataktan fırlamıştı. Neredeyse başı ile ayağı tavana vuracaktı sevinçten.
2 - 28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kararları ile yaşanan “post modern darbe” sürecinde de şöyle bir yöntem izlenmişti.
Kudüs Günü kutlamaları, “şeriat geliyor” mavalıyla pazarlanmış… Fadime Şahin, Ali Kalkancı ve Müslüm Gündüz figüranlarıyla sahnelenen tiyatro ile “dindarlar” yerin dibine sokulmuş… Bir kadın televizyon muhabiri bir provokatör tarafından yumruklanmış…
En son dönemin Başbakanı rahmetli Erbakan’a ağır hakaretler ve siyasete operasyon ile darbe nihayete erdirilmiş, hükümet düşürülmüştü.
3 - 28 Mayıs 2013’te masum bir “ağaç eylemi” olarak başlayan sonrasında büyük bir provokasyona dönüşen ve nihayetine meşru hükümeti devirmeye teşebbüse kadar varan Gezi Provokasyonu yaşanmıştı. Öncesinde Türkiye’nin kişi başı milli geliri 11 bin doları geçmişti. Faizler dipteyti. Türkiye’de istikarlı dönem yaşanıyordu.
Gezi Provokasyonu ile “kontrolden çıkan Erdoğan Hükümeti” yeniden hizaya çekilmek, ya da devrilmek istendi.
Milyarlarca liraya mal olan kalkışma sonrası faizler yükseldi, milli gelir düştü. Erdoğan ve kadrolarına karşı uzun süreli operasyonlar dönemi başladı.
4 - 15 Temmuz 2016 tarihinde Erdoğan hükümetine yönelik onca örtülü açık operasyonlar sonuç vermeyince doğrudan FETÖ maharetiyle darbe teşebbüsünde bulunuldu. Türkiye iç işgal girişimi geçirdi. Meclis, Cumhubaşkanlığı Külliyesi, Emniyet Genel Müdürlüğü, Gölbaşı Özel Harekat Merkezi, MİT Yerleşkesi uçak ve helikopterlerin saldırısına maruz kaldı. 252 vatan evladı şehit oldu. 2 binin üzerinde insanımız gazi oldu.
FETÖ’cülere kaptırılan iki neslimiz yok oldu! İnsan kaynağımız azaldı.
Bu kadar hatırlatma yeter.
Hatırlamaları yapmamızın nedeni son 10 gündür yaşadıklarımızla doğrudan ilgili.
Neden mi? İzah etmeye çalışalım.
YİNE YENİDEN OLAĞANÜSTÜLÜKLER DÖNEMİNE Mİ GİRİYORUZ?
Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi olağan üstü dönemler sonrasında hem ekonomimiz, hem siyasetimiz, hem de toplumsal barışımız büyük hasar aldı. Toparlanmamız güçleşti. Dahası her olağanüstülükten sonra “ara dönemler” yaşandı.
***
Şimdi yeniden öyle bir sınanmayla karşı karşıyayız. Türkiye daha yeni genel seçimleri yaptı. Parlamento yeni oluştu. Yürütmenin başı doğrudan millet tarafından iki turlu seçimle yüzde 52 oy ile seçildi.
Ama bugünlerde Suudi Arabistan’ın Başkenti Riyad’da “para için” oynanması gereken maç, toplumsal çıktısını göğüsleyemeyenler tarafından “hır çıkartılarak” oynanmadı!
Konuşması gerekenler sustu. Operasyon merkezleri devreye girdi. Atatürk’ü tekellerine aldıklarını sanan çevreler Atatürkçülük ve milliyetçilik söylemine “Arap düşmanlığı”nı da ekleyip gündem oluşturdu!
***
1 Ocak’ta Galata Köprüsü’nde buluşan, yüzbinlerin arasına dalan bir üniversiteli genç üzerinden büyük bir provokasyon tezgahlandı.
İlahi Kelimetullah’ın yazılı olduğu filamadan “kıllanan” genç, o flamayı taşıyan vatandaşı “Ben Türküm” diyerek yumrukladı. İfadesinde de Suudi Arabistan’da oynanmayan maçta üretilen bahaneyi ileri sürdü. Yumruk atan genç kimi çevrelerce “eline sağlık” diyerek onandı. Kimilerince kahraman ilan edildi!
***
Dün bu kez Koç Üniversitesi yurdunda, bir başka ırkçı gencin oda arkadaşını “Alevi-Kürt” olduğu gerekçesiyle hırpaladığı haberleri ortaya çıktı. İşkence, aşağılama sözlü saldırı her türlü kötülük yaptığı savcılık ifadelerine yansıdı.
***
Bütün bunlar yaşanırken Saraçhane Medyası, “Hilafet” manşetleri attı. “İktidarın yerel seçim stratejisi hilafet” KJ’leri televizyonlarda yer aldı!
Olağan üstü günler yaşıyoruz. Olağan dışı şeyler oluyor.
Dirayetli, soğuk kanlı müdahaleler “aciliyet” kesbediyor.
Yoksa, yerel seçimlere gidilirken iklimi değiştirmeyi başaranlar, seçimlerden sonraki süreçte çok daha büyük provokotif girişimlerle Türkiye’yi iç hesaplaşmalarla dolu bir atmosfere sokar.
Türkiye’nin en kırılgan fay hattına ateş ediyorlar fark ettiniz mi?
Arap düşmanlığı yeterli etkiyi oluşturmamış olmalı ki…
Bu kez de… Kürt ve Alevi düşmanlığı üzerinden operasyona başladılar.
Sahi, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak otelinde neler olmuştu?
Sahi, 5 Temmuz 1993’te Başbağlar’da neler olmuştu?
Sahi, 12 Mart 1995’teki Gazi Olaylarında neler olmuştu?
***
İyi saatte olsunlar, uykularından uyanmış görünüyor!
Aman..!
Hasan Öztürk / Haber7
-
Yerli Milli 10 ay önce Şikayet EtŞeytanların kurdukları tuzakları başlarına çevir Allahım oyun büyük Fetö Mossad Cıa devrede e ülkede satın alınacak Alçakta çok.Ama unuttukları birşey ver bizde sokula sokula şerbetlendik bize düşen gençlere gerçekleri sürekli anlatmak bize ve onların geleceklerine aslında kimlerin ne kadar zarar verdiklerini Rabbim bu kuklalara fırsat verme .Beğen
-
Yakacıklı 10 ay önce Şikayet EtYa arkadaşlar ben bu taraftarlara hayret ediyorum. Futbolcular para kazanıyor, onlara bir yerlerini yırtıyorlar. Kar kış yağmur demeden tesislerin önlerinde bekliyorlar. Bir bardak çay bile vermiyorlar. Tir tir titriyorlar. Allah hepsine akıl fikir versin. Hele bu son olaydan sonra vatanını seven hiç kimse onların peşinden gitmez.Beğen Toplam 5 beğeni
-
Misafir 10 ay önce Şikayet EtKoçların yönettiği futbol kulüplerinin taraftarları dikkatli olsunlar. Çünkü onları terörize edip devlete karşı kullanmaya çalışıyorlar. Dikkat edin, futbol sadece bir oyun olarak kalsın, fetö hareketine dönüşmesin.Beğen Toplam 11 beğeni
-
Misafir 10 ay önce Şikayet EtTürkiye'nin yolunu ve yönünü değiştirmek üzere başlattıkları bu operasyona "Makas Operasyonu" diyorlar. Futbol kulüplerini ve taraftarlarını kendi örgütleri gibi kullanmaya çalışan, başta koçlar olmak üzere kaos çıkarıp makas değiştirmek isteyen İsrail işbirlikçileri açığa çıktığı halde devlet neden koçlara hesap soramıyor? Devlet içinde koçlarla aynı safta olanlar mı var?Beğen Toplam 10 beğeni
-
Hakan 10 ay önce Şikayet EtMasaya devlet yumruğunu vurup bir kaç provakatörü taksimde sallandırmazsa her 3-5 yılda bir olağanüstülükleri tartışır dururuz! Vatan haini din düşmanı asılacak aga başka yolu yok. NoktaBeğen Toplam 11 beğeni