Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle Ak Parti İstanbul başta olmak üzere 26 şehrin belediye başkan adayını açıkladı.

Töreni başta sona izleme şansımız oldu. Hem salon içinde hem kuliste neler olduğuna ilişkin izlenimlerimiz şöyle:

• Öncelikle alfabetik sıraya göre isimleri açıklamasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’u ve Sayın Murat Kurum’u en sona sakladı!
   
• Erdoğan 45 dakika konuştu. Siyasi rakibi olarak CHP lideri Özgür Özel’e özel başlık açtı. “Özgür efendi” dedi.
   
• Adayları tek tek Erdoğan açıkladı. Adaylarla birlikte, il başkanlarını ve teşkilat üyelerini de sahneye davet etti.
   
• Kocaeli, Bursa, Balıkesir,  Erzurum, Ordu Büyükşehir Belediye başkanları yeniden aday yapıldı.
   
• Tahir Bükükanın, Alinur Aktaş, Yücel Yılmaz, Mehmet Sekmen, Hilmi Güler bir kez daha şehirlerinde belediyeleri kazanmak için ter dökecek.
   
• Samsun’da mevcut başkan ile yola devam edilmeme kararı alındı.
   
• Bir süre önce “MHP ve Ak Parti ile işbirliği yapmalıyız. Eskişehir’de CHP’ye mecbur muyuz” diyerek İyi Parti’den istifa edip Ak Parti’ye katılan Nebi Hatiboğlu Eskişehir’den aday gösterildi.
   
• Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, Erdoğan tarafından sahneye davet edildiğinde yerinden fırlayıp koşarak sahneye çıktı. Genç, dinamik bir aday olduğunu gösterdi.
   
• Salonun alt katındaki bölümün neredeyse tamamı protokole ayrıldığı için alt kat sakince programı izledi. Üst kattaki gençlerin coşkusu salonu zaman zaman hareketlendirdi.
   
• Salonun bu kadar protokole boğulması, muhalif gazeteci arkadaşlar tarafından kuliste yapılan sohbetler ve sosyal medyada yapılan paylaşımlarda “Heyecanı düşük lansman” olarak değerlendirildi!
   
• Oysa bir gün öncesine kadar “rakip” olarak isimleri aday listesinde ilk üçte olan belediye başkanlarıyla yaptığımız görüşmede hiç de öyle “heyecansız” bir ortamın olmadığına şahit olduk.
   
• Kuliste bir ara Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’i sohbet ederken bulduk.
   
• Selam verip aralarına girdiğimizde, biraz sonra ismi açıklanacak olan Murat Kurum’un en büyük destekçisi ve yardımcısı olacaklarına dair çok güzel, olumlu cümleler duyduk.
   
• Bir gün öncesine kadar isimleri en az Murat Kurum kadar zikredilen… Anketlerde isimleri hep önde çıkan Göksu ve Turan’ın Erdoğan liderliğindeki “dava”ya “dava şuuru”na özellikle vurgu yapmaları dikkat çekiciydi.
   
• Rekabetin bu son düzlüğe kadar hiç seviyesini kaybetmeden devam ettiğne şahit olmuştuk. O yüzden adaylıkta ismi öne çıkan iki belediye başkanının olgun ve vakarlı duruşunu görmek bizi şaşırtmadı. Hatta, Ak Parti’de gelenekselleşek cümleyi de birkaç kez kurdular. “Görev istenmez. Verilen görev yapılır!”
   
• Başkanların yanından ayrılırken, Ergün Turan’ın, “İsim belli olduktan sonra bize düşen onun başarısı için elimizden geleni yapmaktır” cümlesi İstanbul’un kayıp 5 yılının telafisi için önemli anahtar cümlelerden biri olarak zihnimize kazındı.
   
• Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’a bir parantez açmak isteriz. 2019’da adaylığı açıklandığında “sürpriz” olarak değerlendirilen Yılmaz, bu kez neredeyse alternatifsiz olarak adaylığa yürümüştü öyle de oldu.

TEKNOKRAT KURUM, İLE GÜÇLÜ TEŞKİLAT EL ELE VERİRSE…

Gelelim, Murat Kurum’un adaylığına ilişkin düşüncelerimize.

Burada öncelikle Kurum’un genç yaşına rağmen şehir ve şehir plancılığı açısında çok önemli bir müktesebatına vurgu yapmalıyız.

TOKİ’den, Emlak Konut’a oradan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na uzanan bir kariyer bu.

6 Şubat depremlerinden sonra 2 ay boyunca deprem bölgesinde kalıp hem acıları sarıp hem enkazı kaldırmak da cabası!

Şimdi Murat Kurum, en güçlü rakibi İmamoğlu’na karşı İstanbul’u yeniden kazanmak için Ak Parti ve Cumhur İttifakı’nın adayı.

Sayın Kurum’un, sadece ittifak ortaklarından değil muhalif seçmenden de oy alabileceğini düşünüyoruz. Düşüncemizi destekleyen en önemli gösterge ise, Kurum’un polemikten uzak, iş odaklı güçlü bir teknokrat olmasıdır.

Çözüme dönük çalışmalarda politik tutum yerine rasyonaliteyi önceleyen teknokrat yapısı sadece Ak Parti ve ittifakın teveccühünü kazanmak değil, muhalif olup da İmamoğlu’nun yapamadıklarından rahatsızlık duyan seçmen için de bir umudu olabilir.

Buna bir de 2019’daki hatalarından ders almış… Ve o günden bugüne büyük bir değişim ve organizasyon ile seçime odaklanmış Ak Parti İstanbul Teşkilatı’nı ekleyince... Ak Parti’nin “Yeniden İstanbul” demesi kadar doğal bir şey olamaz.

Teşkilat ile aday arasındaki uyuma bir de ilçe belediye başkan adayları ve meclis adaylarının çalışmasını kattarsak, Ak Parti’nin 31 Mart’ta ipi göğüsleme şansı yükselir.

İyi, temiz, dürüst bir rekabet olsun.

Hak eden kazansın!

Murat Kurum beyefendiye başarılar dilerim.

Muhatabına Not: İstanbul’daki deprem gerçeği ve kentsel dönüşüm zorunluluğu birincil önceliktir belki ama… Seçmenin birincil önceliğinin bu mesele olup olmadığı kocaman bir soru işaretidir. Sadece deprem ve kentsel dönüşüm üzerinden yürütülecek bir kampanyanın şansı yüksek olmayabilir..!