BERLİN

Futbol maçı yorumlayacağım hiç aklıma gelmezdi. En son 20 yıl önce tribünden maç izlemiş biri olarak, stada gideceğim hiç düşünmemiştim...

Oysa hala halı sahada top koşturmaya çalışan... Aynı zamanda her fırsatta yürümeyi günlük rutin haline getirenim.

Dahası bisiklete binmeyi, masa tenisi oynamayı çok severim.

Lakin işin yorum kısmına gelince ve ya müsabakaları yerinde izlemeye... Elbette biraz tembellik biraz da işi ehline vermeyi tercih edenim.

Ne var ki "Bozkurt" işaretinin ortalığı ayağa kaldırdı... Avrupa'yı özelde Almanya'yı "irite" ettiği bir atmosferde... Almanya'nın başkenti Berlin'de, İslam'a ve Türklük düşmanlığının yükseldiği Hollanda karşısında mücadele edecek Milli Takım'ı yalnız bırakmak olmazdı.

Saolsun Turkcell Kurumsal İletişim Direktörü Mustafa Alcan'ın telefonu imdadıma yetişti. "Böyle bir ortamda Milli Takım'ı yalnız bırakmayacağını düşündük" dedi, telefonda. Cevabım kısa ama netti. "Elbette, doğru düşünmüşsünüz!"

***

Atladık uçağa sabahın kör vaktinde Berlin'e geldik.

Şimdi Türkiye saatiyle akşam 22.00'daki Türkiye- Hollanda çeyrek final maçını bekliyoruz.

İstanbul Havalimanı'nda Berlin'e 2-3 saat mesafeli Alman şehirlerine uçacak tüm uçaklar doluydu. Türk Hava Yolları'nın devasa Berlin uçağındaki yolcuların neredeyse tamamı maç için yola çıkmıştı. Türkiye'den yüzlerce insanımız maç için Berlin'de.

Avrupa'daki binlerce insanımız Maç için Berlin'de.

Maç saatini beklerken, Berlin caddeleri Türklerle dolu. Kırmızı beyaz renklerle dolu.

***

Maçın sonucu ne olursa olsun; Avrupa Şampiyonası'nda "Bizim çocukların" başarısı tam da ihtiyacımız olan birliğimize büyük katkı verdi.

Hele ki Merih Demiral'ın Avusturya maçı sonrası Türk kültürünün önemli öğesi "Bozkurt" işareti yapmasıyla başlayan süreç... Türkiye'deki her kesimi bir kez daha "düşünmeye" sevk etti.

"Öteki" olmadan kendini tanımlayamayan Batı, yine kendine bir "öteki" icadetmişti. 1940'lı yıllarda öteki "Yahudiler"di. Bugünkü öteki "Müslümanlar."

İkinci dünya savaşı öncesindeki öteki, "Museviler"ken, bugün Türkler!

Batı'da özelde Kıta Avrupası'nın hastalıklı hali yeniden neşet etti. Irkçılık, yabancı düşmanlığı yeniden yükseldi.

Bu kez İslam ve Müslümanlar... Ve elbet İslam'ın ve Müslümanlığın yeryüzündeki en önemli temsilcisi Türkler "öteki" olarak kodlandı. Batı'da bu kez düşmanlık İslamlık ve Türklük üzerine.

O yüzden, Avusturya maçı sonrası attığı iki gol ve Milli Takım'ın galip gelmesi nedeniyle yaşadığı sevinci tribündeki insanlarımızın yaptığı "Bozkurt" işaretine "Bozkurt" işareti ile mükabele eden Merih hedefe kondu... O anların fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşıp "Ne mutlu Türküm diyene" paylaşımı yapan Merih Demiral'a UEFA henüz ceza vermemişken.. Manşet atıp maniplasyon yapan Alman Bild gazetesi oldu. UEFA da "temyiz" yolunu kapatarak iki maç ceza verdi.

***

Batı'nın varlığını öteki üzerinden kodlama hastalığı yeniden neşet etmişken... Türk Milli Takımı'nı... Bizim çocukları, Nazilerin çocuklarının kol gezdiği Berlin'de yalnız bırakmamak için...

Irçık faşistlerin iktidara yürüdüğü Hollanda karşısında Milli Takım'ı desteklemek için Almanya'nın başkenti Berlin'deyiz...

Maçı bekliyoruz.

O halde...

Ya Allah...

Bismilllah...

Allahu Ekber..!

Hasan Öztürk / Haber7