Kaçak hacı adaylarının çoğu bu yıl hac yapamadı
MEKKE
Hac, İslam’ın beş temel esasından biri. Her yıl milyonlarca Müslüman, kutsal topraklara akın ederken, hac ibadetini ifa etmek için maddi ve manevi hazırlıklar yapıyor.
Ancak son yıllarda, bu manevi yolculuk bazıları için maalesef usulsüz yollarla, hatta bir tür “dini turizm kaçakçılığına” dönüşmeye başladı.
Geçtiğimiz yaşanan acı tecrübe nedeniyle bu yıl Suudi Arabistan yönetimi, kaçak hac uygulamalarına karşı en sert tedbirleri hayata geçirdi.
Ve sonuç: Bu yıl hac vizesi olmayanların büyük bir oranı hac yapamadı.
SIKI DENETİM, SIFIR TÖLERANS
Geçen yıl hac döneminde, kaçak yollarla kutsal topraklara gelen yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği iddiaları gündeme gelmişti. Kimi kaynaklar bu sayıyı 500 olarak verirken, kimileri binleri aştığını söylüyordu. Bu acı tecrübenin ardından Suudi Arabistan bu yıl tüm vize türlerine yönelik ciddi bir denetim politikası başlattı. Hatta, Mekke’de “oturma izni” dolmuş olan çalışanlar bile denetime tabi tutuldu.
Turist vizesi, ticari vize, umre vizesi veya ikamet izni fark etmeksizin; hac vizesi olmayan hiç kimse Mekke’ye alınmadı.
Denetimlerden kurtulabilen çok küçük bazı gruplar ve şahıslar ancak Mekke’ye girebildi, Arafat’a çıkabildi.
Oteller ve konaklama yerleri sıkı denetime tabi tutuldu. Kaçak yollarla hac ibadeti yapmaya çalışan yaklaşık 300 bin kişi sınır dışı edildi ve 20 bin Riyal ceza uygulandı. Çoğuna 10 yıl boyunca ülkeye giriş yasağı kondu.
TÜRKİYE’DEN BU YIL AZ DA OLSA KAÇAK HAC GİRİŞİMİ OLDU
Ne yazık ki bu tür usulsüzlüklere Türkiye’den de bazı organizasyonların dahil olduğunu gözlemledik.
Medine’de Mescidi Nebevi için karşılaştığımız Türk vatandaşlarından bazıları, mağduriyet yaşadıklarını bizzat bize ilettiler.
8 bin ile 10 bin dolar arasında para karşılığı “kurasız hac” iddiasıyla kutsal topraklara getirilen vatandaşların çoğu hac farizasını yerine getiremeden Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı.
Bu yıl da kurada ismi çıkmayan bazı vatandaşlarımız, alternatif yollar aradı. Ancak bu çabaların çoğu, Suudi Arabistan güvenlik güçleri tarafından engellendi.
Ülke TV’de de yayınlanan kamu spotlarında aylar öncesinden yapılan “müsaade edilmeyecek” uyarılarını dikkate almayanlar bu yıl ciddi sıkıntılar yaşadılar.
HACCA BU YIL KATILIM AZ OLDU
Hac vizesi olmayanların çoğunun Mekke’ye girişine izin verilmemesi nedeniyle, bu yıl hacı sayısına da doğrudan yansıdı. Bu yıl hac ibadetini yerine getirenlerin sayısı yaklaşık 1 milyon 600 bin kişi olarak açıklandı. Bazı kaynaklara göre gayri resmi rakamlarla birlikte bu sayı 1 milyon 700 bini bulmuş olabilir.
Ancak bu rakamlar, 2022 yılındaki yaklaşık 900 bin kişilik COVID sonrası ilk hac döneminden sonra, en düşük hac katılımı olarak kayıtlara geçti.
Artık şu net olarak söylenebilir;
Hac organizasyonlarında artık daha sıkı denetim dönemi başladı.
Suudi Arabistan bu yıl bir ilki gerçekleştirdi ve hac vizesi olmayanlara Mekke yolunu tamamen kapattı.
Görünen o ki bu uygulama önümüzdeki yıllarda da sürecek.
Bu bağlamda, dini duyguları istismar ederek organizasyon düzenleyen kişi ve yapılar da ciddi denetimlere tabi tutulmalı.
İbadet samimiyet ister, saygı ister. Kurallara riayet, hac ibadetinin ruhuna da yakışır. Bu yıl atılan adımlar belki de gelecekte daha güvenli, daha düzenli, daha içten bir hac yolculuğunun önünü açacaktır.
Dini duyguları istismar eden kişi ve kuruluşlar konusunda dikkatli olunmasını salık veriyoruz.
Zira, orada yüzlerce vatandaşımız büyük sıkıntılar çekti.
Bazıları çok zor şartlarda hac ibadetini tamamlayabildi.
Umarız ve dileriz, Türkiye’nin hac kotası artırılır ve sıra bekleme süresi sona erer.
Böylece istismarcıların önü de kesilmiş olur.
Son bir söz: Bu yıl Türk hacıları hem Diyanet İşleri Başkanlığı hem de HÜRSAD üyesi acentelerin büyük gayret ve organizasyonlarıyla ibadetlerini yerine getirdi.
Şimdi dönüş yolu başladı.
Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.
|
Hac bir yönüyle de Müslümanların istişare mekanizması Duyduğumda çok etkilenmiştim. Sarı Selim zamanında, Açe Sultanlığı’na dadanan Portekizlilerin zulmünden bıkan Açeliler hacca gelip, Osmanlı’dan yardım istemişler. Osmanlı hacılarına “Portekizliler bize saldırıyor, Payitaht’tan yardım istiyoruz” demişler. Bunun üzerine Sarı Selim’in gönderdiği 17 kadırga, Açe’yi Portekiz istilasından kurtarmış. İşte haccın böyle de bir yönü var. Hac aynı zamanda dünya Müslümanlarının hem hal olmasına, istişare yapılmasına, uluslararası bir kongreye de dönüşüyor. Bu yıl Mina’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman başkanlığındaki bayramlaşma programı da İslam dünyasının küçük bir zirvesine dönüştü. Suriye’den gelen yeni hükümetin Evkaf Bakanı Muhammed Ebu’l-Hayr eş-Şükrî tüm misafirler adına konuşma yaptı. Böyle bir organizasyonda Suriyeli Bakan Muhammed Ebu’l-Hayr eş-Şükrî’nin konuşmacı olması diplomatik olarak başlı başına İslam dünyasına verilmiş bir mesaj olarak kayıtlara geçti. Hem Türkiye ile geçmiş hukuku olan hem de şu anda yeni Suriye hükümetinde görev alan bu ismin tüm misafir devlet adamları adına konuşması çok olumlu karşılandı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın da Suriye’li Bakan Muhammed Ebu’l-Hayr eş-Şükrî’nin bayramlaşmada misafirler adına konuşma yapmasını olumlu buldu. Erbaş, “Yıllardır tanıdığımız ve dostluğumuz olan bir arkadaşımız şimdi Suriye’de bakan olması mutluluk verici. Ayrıca, Müslüman ülkelerin diyanet işleri başkanları, bakanları ve temsilcilerinin olduğu bir ortamda dostumuzun hepimizi temsilen konuşması, yeni Suriye için ve bizim için çok değerli” dedi. Haccın aynı zamanda istişare mekanizması, hem hal olma durumu da böylece bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Hicaz’dan aktaracaklarımız da böylece sona erdi. |
Hasan Öztürk / Haber7
-
Halil 5 ay önce Şikayet EtBoş boş yorum yapmayın, bu Allah'ın emridir, ve yapılanlar Allah'ın bir farzını engeller türden dir, Allah'tan uzak insanların koyduğu kanunlar bizi bağlamaz, yüce Allah'ın kanunu bizi bağlar, onun katında kaçak işler yapmamak lazım, bin Selmanin değilBeğen
-
Ahmet 5 ay önce Şikayet EtKaçak hac yapanlara söylenmek çok çirkin, onlar nefsani bir şeyin peşinde değil, bilâkis yüce Allah'ın bir emrini yerine getirmek için bu yola baş vuruyorlar, burada kızılması gereken yahudi bin Selman ve ekibidir, zira hac ibadetini adeta engellemek istercesine 10-11 bin Euro'ya çıkardılar, ben Almanya'dan 2007 yakında 2050 Euro'ya hacca gittim, şu anda 11 bin Euro istiyorlarBeğen Toplam 1 beğeni
-
Halim Yaman 5 ay önce Şikayet EtKardeşim yasak konmuş doğru ya da yanlış. Senin görevin kurala uymak. Ha bu kural millet hac yapmasın diye değil bilakis Mekke'de ve Kabe'de izdihamı önleyip can güvenliğinin ve asayişin temini için. Yoksa Arabistan daha çok para kazanmak istemez mi, keyfi olarak neden yasak koysun... Bu nedenle kurallara uymayanların niyeti iyi değil yanlış oluyor.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Bayram sahn 5 ay önce Şikayet EtHerşeyin kaçağı var hacı larinda kaçağı var acaba dini yönden kaçak hacılar hacı olurmu bence hile ile Hacı olunmazBeğen Toplam 1 beğeni
-
Mustafa 5 ay önce Şikayet EtKaçaklar yüzünden ne sıkıntı çekiliyor bi yazar mısınız KonyalıBeğen Toplam 2 beğeni