Gülmeyin İzmirliler, bu sizin hikayenizdir
İzmirlilere...
Quid rides?de te fubula narratur!
(Ne gülüyorsun anlattığım senin hikayendir…)
Güneş’in battığı yerde bir gün!..
İlk kez 1988 yılının Temmuz ayında duydum bu sözü:
“Burası Güneş’in battığı yerdir” demişti İzmirli dostum.
Gerçekten özellikle Temmuz’da tam da Körfez’den kor alev gibi batar Güneş…
Güneş, düşmeye başladı mı, Körfez kızıla boyanır…
Anadolu’nun batı ucundan denize gömülür.
Doyumsuzdur o an Körfez’in güzelliği…
Ve Körfez’in suyundan içen yıllar sonra da olsa “İzmir” dendi mi hayıflanarak iç geçirir..!
***
Bunları niye anlattım diye merak edenlere hemen söyleyeyim.
Birkaç gün önce işte o Güneş’in Battığı Yerde’ydim yine.
Bu kez o muhteşem manzarayı izlemek için değil, İzmir’in seçim manzarasını izlemek için düştü yolum oraya.
***
Önce biraz hamaset:
Bana göre İzmir, uzunca yıllar Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı ve modern yüzüydü.
Sosyal ilişkileri…
Şehrin sıcak yüzü…
90’lı yıllara kadar modern kent görünümü…
İlişki biçimleri, insan dokusu…
Alsancak’ı, Karşıyaka’sı, Kahramanlar’ı, Bozyaka’sı, Buca’sı, Yeşilyurt’u, İnciraltı’sı, Üçkuyular’ı, Balçova’sı… Bornova’sı…
Birbirinin benzeri semtleri.
Bir birinin zıttı mahalleleri…
Gecekonduları.
Velhasıl Türkiye’nin Batı Yüzü…
Modernliğin lokomotifiydi İzmir…
Tıpkı bir zamanların Kemalizm’i gibi!
***
Tıpkı Kemalizm gibi diyorum…
Zira Kemalizm de –sevsek de sevmesek de, kabul etsek de etmesek de- Türk modernleşme tarihinin Cumhuriyet sonrası taşıyıcı unsuruydu 90’lı yıllara kadar…
Öncüydü…
Devrimciydi…
Sürükleyiciydi…
Elbette canımızı yakan haliyle; Jakobendi…
Dayatmacıydı…
Velhasıl temelde modernleşme serüveninin lokomotifiydi.
***
Ancak 90’lı yıllardan itibaren hem İzmir hem de Kemalizm havlu attı.
Değişime ayak uyduramadı.
Havlu attı İzmir… Tıpkı Kemalizm gibi.
Dünyadaki paradigma değişikliği Türkiye’de başka lokomotiflerin doğmasına, başka öncülerin çıkmasına neden oldu.
Ne İzmir, ne Kemalizm bu lokomotiflerin bu öncülerin, ne kıymetini ne de anlamını bilebildi.
Geri kaldı..!
***
Şimdi bir tespit:
Türkiye’de belki başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bir şey görürsünüz İzmir’de…
Yaşı 60’ı geçmiş ancak her gün sinek kaydı tıraşını olan emeklileri sadece İzmir’de görebilirsiniz bu kadar yoğun..!
Yine Türkiye’nin hiçbir yerinde göremezsiniz şehrin tam orta yerinde 20 yıldır açık olarak duran inşaat çukuru..!
***
O her sabah sinek kaydı tıraşını olup, sokağa çıkan İzmirli emeklinin gelecekle ilgili ne tür bir hesabının ya da memleket ile ilgili nasıl bir düşüncesinin olduğunu, yolda yürürken işsiz gençlere istihza ile bakmasından anlayabilirsiniz..!
Çünkü ayın 15’i olduğunda bankamatikten emekli maaşını almak için evden çıkarken, yine sinek kaydı tıraşını olan O’dur, zira..!
***
İşte gelecek kaygısı taşımayanların ya da dünyadaki değişimden nasiplenemeyenlerin kurduğu oyunun sahnelendiği yer İzmir’dir.
O nedenledir ki, artık, o modern, o Batı’ya dönük yüz ve taşıyıcı unsur değildir artık.
Köhnedir İzmir…
Tıpkı Kemalizm gibi…
En azından İstanbul’dan bakınca.
***
İzlenim:
O kaçırdığı yılların üzerine bindirdiği sorunlar yumağıyla İzmir’i gezdim geçtiğimiz Cuma günü, gün boyunca.
Hatay’da Betonyol’da esnafın nabzını tuttum, seçimle ilgili… Basmane’de belki 20 yıldır kapatılamayan çukurun kenarında dolaştım.
Çankaya’da taksi dolmuş bekleyen İzmirlilerin gözlerine baktım.
Kahramanlar’da Alsancak’ın zenginlerine hâla elleriyle işaret eden Romanları gördüm.
Gittim biraz da kendini tecrit etmiş, Sahilevleri’nde milyon dolarlık portakal bahçeli villalar arasında dolaştım.
Elbette yedim içtim… Konuştum, konuşturdum…
Gelecek kaygısı taşıyanlar ile vizyon sahipleri bu kez zokayı yutmamışlar; gördüm..!
“Yaşam biçimine müdahale” söyleminin ne olduğu konusunda kafa yoranlar da mesafe almış; gördüm..!
Ancak “Siyanürlü suyu da içerim CHP’ye oyumu da veririm” diyen bir kesim var ki, onlara diyecek hiçbir sözüm yok.
Zaten de diyemedim..!
***
Sonuç:
Her ne olursa olsun değişime direnmenin Kemalizm ile özdeşleşmenin dayanılmaz hafifliğini (!) yaşayanlara söylenecek sözü Yeni CHP’nin Yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Hakkari’den söyledi; dinleyin:
“Özerkliği tanıyacağım..!”
…
“Kepenk kapatılıyorsa bir sorun var demek ki..!”
…
“KCK davasında Belediye Başkanlarını sıraya dizip tutuklamanın ne manası var..!”
***
Ne oldu yoksa gülüyor musunuz?
Ne gülüyorsunuz, anlattığım sizin hikayeniz İzmirliler..!
Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr
-
Burak YILMAZ 13 yıl önce Şikayet EtAskerliğini İzmir de yapmış bir Kayseri li olarak. İzmir in deniz kenarı bölgeleri çok güzel ancak sahil in arkasındaki yerler gerçekten 1994 öncesi Kayseri ye çok benziyor. Biz 1994 te değiştirmiştik CHP ( O zaman SHP idi) li belediyeyi. 17 yıl ileriyi görmek isteyen İzmir lilere Kayseri yi görmelerini ısrarla tavsiye ederim. Tabi nostalji isteyen Kayseri lilerde İzmir e gitmeli.Beğen
-
mede 13 yıl önce Şikayet Ethiç katılmıyorum sana yazar efendi.. erzurumun şükrüpaşa semtinde akpartinin oy oranı % 95 gibiyken ; yollarına köpek sürüsü bıraksan yarısının sakatlanacağı kesin.daha geçen hafta yollardan dolayı arabamın tamiri için 1.230 tl sanayide para harcadım.yine de akpartiye oy vermeyi düşünüyorum ama önümüzdeki belediye seçimlerinde numan beye oy vermek için sabırsızlıkla bekleyeceğim.izmiri de gördüm ve belediyecilik açısından erzurumdan en az 50 yıl ileride.hükümet inşallah biran önce aklını başına alır, dostuna sahip çıkar.zira CHP'nin değirmeni dönmesin diye son bir kez daha şans vermek istiyorum akpartiye ; ama lanet olsun diye diye.Beğen Toplam 1 beğeni
-
selim onur 13 yıl önce Şikayet Et9 Yıl. 9 yıldır iktidar oldukları halde klasik basit yatırımlar dışında çivi çakmadıkları ve uydurma KİK kararlarıyla metro inşaatını engellemeye çalıştıkları mahkemele kararıyla ortaya çıkan AKP iktidarı içinde ne diyip nasıl güleceksiniz sayın yazar? Gülmeyin İzmir'de acınacak haldesiniz.Beğen
-
selim onur 13 yıl önce Şikayet EtAKP Yandaşlığı. AKP nedense oy alıp seçim kazanamadığı bir şehire karşı yazarlarıyla topyekün saldırıya geçmiş.Beğen
-
selim onur 13 yıl önce Şikayet Etİzmir. İzmir'inde Türkiye'nin her şehri gibi sıkıntıları var. Coğrafi yapısı gereği çok engebelik, şehir zamanında yanlış kurulmuş ve hızla büyürken bu plansızlıkla büyümüş. Ama yapılan olumsuz yorumlara bakınca amacım yapısı eleştiri değil İzmirlileri aşağılamak, ahlaksız, dinsiz, alkolik gibi göstermek olduğunu seziyorum. Dört milyon insana karşı tercihlerinden dolayı topyekün bir saldırı başlatılmış gibi.Beğen