'Biz hepimiz, seferberlik kalıntısıyız'
Tüm “seferberlik bakiyelerine” selam olsun!
Seferberlik dendiğinde kim ne anlar?
Ya da “Seferberlik bakiyesi” kavramı kimi anladır, hiç düşündünüz mü?
Oğlum Talha’ya sordum, ”Seferberlik bakiyesi deyince aklına ne geliyor?”
Dedi ki “Sadece fotoğraflardan ve senin anlattıklarınla da tanımış olsam; aklıma Kurt Dedem geliyor. O’nun İstiklal Madalyası geliyor.”
Kendime sordum soruyu, “Seferberlik deyince; Seferberlik bakiyesi denince aklına ne geliyor?”
Dedem Onbaşı Hasan ve yamalı kalın paltosunun yakasından hiç çıkarmadığı kırmızı kurdeleli İstiklal Madalyası geliyor.
Bir de ben çocukken gittiğimizde köy camiinin ön safında dedem ile birlikte namaza duran “Seferberlik bakiyesi” dedeler, amcalar geliyor.
Artık sayıları kalmadı “Seferberlik bakiyeleri”nin!
En son 1’nci Dünya Savaşı ve sonrasındaki İstiklal Savaşı’na katılmış;
Bir şekilde sağ kalmış, gazi olmuş tüm Anadolu evlatlarının ortak tanımıdır “Seferberlik bakiyesi…”
Seferberlikten yıllar sonra (ki dedem rahmetli 11 yıl askerlik yapmış, bunun 7 yılı kesintisiz) köylerine, baba ocaklarına döndüklerinde saygı duyulup hürmet edilmiştir “Seferberlik bakiyeleri”ne.
Çünkü, yokluk da olsa, çaresizlik de olsa, Allah’a sığınıp bu milletin kaderini değiştirmek için onca zahmete katlanmıştır onlar..!
“Seferberlik bakiyeleri”nin cismaniyetleri zamanla toprak oldu.
Sayıları bir ikiye düştü.
Hepsi kara toprağın bağrında artık.
Ancak biliriz ki, her düşüncenin hele ki samimiyetin, çıkarsızlığın, mücadeleciliğin, savaşma azminin ruhaniyeti kuşaktan kuşağa nesilden nesile geçer.
Şimdi diyeceksin ki bu “Seferberlik bakiyesi” meselesi de nereden çıktı?
Söyleyeyim hemen…
Ben kendimi ve benim gibileri hep “Seferberlik bakiyeleri”nin mirasçısı olarak gördüm.
Zaten fiziken de öyleyim… İstiklal Madalyası sahibi bir dedenin torunuyum…
Dolayısıyla ben de bir “Seferberlik bakiyesi”yim.
Kendimi gördüğüm yerin yanlış olmadığını gösteren bir gerçeklikle karşılaştım.
Onun içindir bu yazdıklarım.
Zindan mektup var! Dün sekreterim Demet, her zaman olduğu gibi elindeki evraklarla girdi kapıdan. Evrakların en üstünde kimden geldiği belli olmayan ancak el yazısını hemen tanıdığım bir mektup vardı. Aldım ve hemen açtım. Mektup, yaşadıklarının şokunu hala üzerinden atamayan Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’tendi… Ne ile suçlandığını tam olarak bilmeyen Mustafa Çelik bakın mektubunda neler yazmış: Sevgili kardeşim; Her şeyi, olup bitenleri biliyorsunuz. Gayretinize, çabanıza, güzel gönlünüze, yüreğinize, dostluğunuza, kardeşliğinize, özverinize, ilginize teşekkür ederim. Biz hepimiz, seferberlik kalıntısıyız. Bu zalim badireden de Allah’ın izniyle ve dualarınızla sağ çıkacağız. Bütün arkadaşları, gayretlerini, samimi iradelerini selamlıyorum. Haksızlık ve zulüm asla payidar olmaz. Allah’a emanet olun. Biz iyiyiz. Siz de iyi olun ve başınız dik olsun. Mustafa Çelik |
Mustafa Çelik’in Almanya’daki Deniz Feneri e.v soruşturması kapsamında tutuklanarak gönderildiği cezaevinden “Biz hepimiz, seferberlik kalıntısıyız” demesi aslında her şeyin özetidir.
“Seferberlik bakiyesi”ne reva görülen ise oldukça tuhaftır:
Savcılar ve hakimler mealen şöyle diyor Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’e ve onunla birlikte tutuklanan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Kaman’a, Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan’a ve Zahit Akman’a:
“Sen bana 16 kez müracaat edip, ifade vermek istesen de ben seni mevcutlu olarak karşıma getirtirim ve ifadeni alırım.”
“30 kez yurt dışına çıkıp geri gelsen de… Her yurt dışı seyahatin öncesinde bana dilekçe ile ‘ben gidiyorum, şu tarihte döneceğim’ desen de… Ben senin bundan sonra gidip de dönmeyeceğin vehmine kapılıp tutukluluk halinin devamına karar veririm.”
“Almanya’daki soruşturmada takipsizlik kararı alsan da bu benim için hiçbir şey ifade etmez.”
“2 yıl 10 aydır soruşturup duruyorum. Tanıklarım var, şüphelilerim var kendimce delillerim var. Dosya üzerinde gizlilik kararım var. Ben senin tutuklu yargılanman için bastırıp duruyorum.
Çünkü senin tanıkları etkileyebileceğin zannına sahibim. Dosyanın dokunulmazlığı var ama yine de delilleri kararta bilirsin endişesine sahibim(!)”
Daha uzatabilirim.
Geçenlerde Prof. Ersan Şen söyledi, “Er meydanında her şey ortaya çıkar.”
Mahkeme başladığında kim ne ile suçlanıyor, suçlu kim, kim ne yapmış görülecek elbette. Savcı ve hakimlerin amacı elbette adaleti temin etmek…
Ancak işin özeti şu;
Türkiye’de bir mücadele var. Bu mücadele “Seferberlik bakiyeleri” ile onları “vasıfsız” zannedip cepheye süren; sonra da salimen dönenleri “köyünüzden neden çıktınız” diyerek “yeren”lerin mücadelesi…
Olup biten bu!
Anadolu’nun bütün “Seferberlik bakiyeleri”ni selamlıyorum.
Kalın sağlıcakla.
Hasan Öztürk - Haber 7
-
cengiz han 13 yıl önce Şikayet EtEditöre selam...!. EDİTÖR’ÜN NOTU: Lütfen bakınız Haber7 yorumları için genel bir ikaz http://www.haber7.com/haber/20080624/Haber-7-yorumlari-icin-genel-ikazlar.php selamlar…Beğen
-
bahadır yıldız 13 yıl önce Şikayet Etdiğerleride kılıçartıkları. kılıçartığı ne demek? savaşta ölmeyipte yaralı vaziyette kalmış seside tuhaf tuhaf çıkan,böğürenler olur.lozan dan sonraki gelişmeler ve tek şef dönemi milletimizi katmerli seferberlik kalıntısı yapmıştır.üstüne birde darbeleri koyun.son yıllarda demokratik kazanımlar sonucu seferberlik kalıntıları,düşmanlarımızın yetiştirip aramıza attığı bir takım çanak yalayıcıların mevzi kaybettikleri ve kılıçartığı konumuna düştüğü dönemdir.milleti,mize hayırlı olsunBeğen
-
Burak YILMAZ 13 yıl önce Şikayet EtErgenekonun Yargıdaki En Son Hamlesi. Rabbim yardımcıları olsun. Elbet kalmaz bu tekerlek tümsekte.Beğen
-
Murat Erturk 13 yıl önce Şikayet EtErgenekon davasını itibarsızlaştırmak. Bu değerli insanların masum olduğuna herkes emin. Bence zindanda bile kendilerini iyi hissetmelerinin nedeni halk ve hak katında 'masum' beraatlerinin tasdik edilmesini bildikleirnden. Bu zulüm bitecek. Gel gelelelim, bir kısım medyanın bu kıymetli insanları adeta rehin almış gibi, siz bizimkileri bırakın biz de sizinkileri şantajına boyun eğmemek lazım. Çünkü, darbe yapan, silah gömen, krizler çıkaran insanlarla, medyacılık yapan insanlar aynı kefeye konulamaz. Hepsi bırakılsın demek, büyük yanlışa imza atmak olur. Yazınız çok güzel. ''Sekreterim Demet'' kısmı dışında. Bugünler de geçecek. Önemli olan bugünler geçince başı dik olabilmek.Beğen
-
sabriye 13 yıl önce Şikayet EtHAKİMLERİN ERGENEKON BAĞLANTISI ARAŞTIRILMALI. hakimlerde ergenekon bağlantısı olabilir araştırılmalı .Beğen Toplam 1 beğeni