Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Yaş tahtaya basmak!

GİRİŞ 02.08.2011 GÜNCELLEME 02.08.2011 YAZARLAR

Bilirsiniz, Türkçemizin güzel bir deyimidir başlıktaki ifade…

Yaş tahtaya basmak..!

Gelin şimdi hep birlikte pratik yapmak için bu deyimi cümle içinde kullanalım.

“Bizim Ali cin gibidir maşallah, hiç yaş tahtaya basmaz.

“Ahmet benim kolay kolay yaş tahtaya basmayacağımı bilir.

“Öyle bir yaş tahtaya bastı ki artık iflah olmaz.

Yukarıdaki son cümlede de görüldüğü üzere “Yaş tahtaya basmak” deyimi olumsuzluk ekiyle kullanıldığında yapılan fiili “olumlar.”

Gelelim bu değimi başlığa neden aldığımıza…

Efendim 29 Temmuz 2011 Cuma gününden bu yana Ankara’da cereyan eden hızlı trafiğe işaret etmek istiyorum. Dikkat ettiyseniz eğer, Genelkurmay, Köşk, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez binası arasındaki trafik artık baş döndürücü nitelikte.

İlk kriz malum: Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner daha 2 yıl varken görev süresinin dolmasına, “gördüğü” lüzum üzerine “emeklilik” talebinde bulundu. Diğer 3 kuvvet komutanı da görev sürelerinin dolmasına birkaç gün kala aynı taleple çıkageldi.

Sonuç: Beklenen deprem ne oldu… Ne kaos ne sıkıntı oluştu.

Cumhurbaşkanı Gül’ün deyimiyle “Kendi çapında olağanüstü durum” normal seyrinde devam etti. Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel önce Kara Kuvvetleri Komutanı ardından Genelkurmay Başkanı vekili oldu.

Bunların hepsi ve tamamı geçtiğimiz Cuma günü öğleden sonra ile gece yarısına az bir süre arasında birkaç saatte olupbitti!

Peki Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi yaşadığımız bu durumun tek cümleyle özeti nedir?

Cevap veriyorum: Sivil iktidar “Yaş tahtaya basmamıştır.”

Olup bitenin özeti bu cümledir.

Çünkü  “Yaş tahtaya basmamak” deyimi bir tuzağa kolay kolay düşmemek anlamına gelir..!

Hem Başbakan Erdoğan hem Cumhurbaşkanı Gül, “teamül” denilerek dayatılan bir sürece “yasalar var”, “önümüze gelenin ne olduğunu bilmemiz gerekir” diyerek geri çevirmiştir ve olası “yaş tahtaya” basmamıştır.

Peki süreç bitmiş midir?

Hayır..!

Dün gün boyu yaşananlara bakılırsa süreçte şu anda aranması gereken soru şudur, “Kim kimin pilini bitiriyor? Ya da kim kimin ateşiyle oynuyor?”

Çok kısa bir gelecekte size “Pil bitirme hikayesini” anlatacağım ancak yine ben “yaş tahtaya basma” meselesine dönmek istiyorum.

Benim yaşımda olanlar değil ancak benden bir kuşak öncekiler 1960 ihtilalini ve sonrasında kurulan müesses nizamı “aynel yakin” görüp bilmişlerdir. Biz de haspelkader okumalarımızla gördük; biliyoruz.

27 Mayıs düzeni öyle bir düzendir ki, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ve medyada “genetik” geçişleri sağlayan tam bir vesayet düzenidir.

Tasfiye edilen yüzlerce subayın ardından oluşturulan yapı bugünlere kadar kökleşerek gelmiştir.

İşte Cuma günü, Işık Koşaner’in  “Orduevlerine nasıl gireceğim” endişesini bahane ederek emeklilik talep etmesinin nedeni, “iç tehdit olarak sivil meşru hükümeti gören ve onu devirmek için internet andıcından tutun da kendi uçağını düşürüp, selatin camilerini bombalamayı düşünen bir yapının yargılanma sürecini içine sindirememe” meselesidir.

Orduevlerindeki konken partilerinde çevresindekilere bu işi “izah edememe” endişesidir.

Oysa Işık Koşaner en son 14 Temmuz’da Silvan’da vukuu bulan o meş’um saldırı sonrasında kaybettiğimiz 13 şehidimizin cenaze töreni öncesinde “Tüm sorumluluğu üzerime alıyorum ve istifa ediyorum” deseydi…

Ve sivil elbisesini giyip cenaze törenine katılsaydı…

Ve Ayyıldızlı bayraklara sarılmış tabutlar içindeki şehitlerin naşları önünden geçerken baş selamı ile onları selamlasaydı çok daha klas bir duruş sergilemiş olurdu!

Şimdi başlığımıza geri dönme zamanıdır.

Sivil iktidar önüne konan “yaş tahtaya” basmamıştır. Ancak 2 yıl daha görev süresi olan Işık Koşaner, “olası konken partisi arkadaşlarının” mahalle baskısından endişe duyup, “ yaş tahtaya” basmıştır.

Kazanan,Türk demokrasisi;

Kaybeden, 27 Mayıs düzenidir.

Dün başlayana YAŞ toplantılarındaki “olağan üstülük” meselesine ise hiç kulak asmayın.

Su yatağında, mesele mecrasında akıp gitmektedir.

Yeter ki “Yaş tahtaya basmayalım!”

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@ulketv.com.tr

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • Mahmut Şeker 13 yıl önce Şikayet Et
    Yatan Er. Yatan Er, Koşaner, Emekli Er...
    Cevapla
  • ahmet gençaslan 13 yıl önce Şikayet Et
    DEMOKRASİNİN KORKUSU ASKER OLMAMALI. Demokrasi herkese her eve lazım. Demokrasi askere de lazım. Çünkü paşalar oy kullanmıyor mu? Onlar demokrasiye katkıda bulunmuyorlar mı? Evet oy kullanarak katlıda bulunuyorlar.Burada iktidara da askere de görev düşüyor. İktidar askeri halka öcü gibi gösterip, halkı askerden soğutmamalıdır. Asker de üzerine vazife olmayan işlere de karışarak kendisini demokrasinin üzerinde görmemeli. Askeri harcamalar da sayıştay denetimine açılmalı, çünkü şeffaflık sayesinde orduda zan altında kalmamış olur ve millet de toplanan vergilerinin nereye gittiğinden haberi olur. Saygılarımla.
    Cevapla
  • hakikat yerini muhakkak bulacak 13 yıl önce Şikayet Et
    Yaş Tahtaya Basmamak. Sayın yazınızın tamamını gözden geçirdim ancak, sivil iradenin bu süreçte yaş tahtaya basmadığı yönünde bir tespit göremedim. Birde siz göz atın isterseniz.
    Cevapla
  • Mehmet EREN 13 yıl önce Şikayet Et
    teşekkürler Kardeşim. Teşekkürler Kardeşim, tüm tesbitlerin noktasına virgülüne kadar doğrudur. Kaybeden taraf 27 Mayıscılar olmuştur. Bu sinir harbini yönetemiyenlerin sağ duyu ile olaylara yaklaşamıyan devlet erkanının görev başında olup, başında bulunduğu TSK nın ordu evlerine nasıl gireceği korkusunu yaşıyanların en tepede yer almaları ve asıl işleri HARP olan bu insanların gerçek bir harbi nasıl yöneteceklerini tahmin edebiliyorum. Kafalarını ve düşüncelerini siyaset satrancının gizemli hamlelerine yoracaklarına, Askerlik ilminin gizemli noktalarıyla uğaraşsalardı bu insanlarımız Askeri teknik ve teknoloji bakımından dünya birincisi olmamızda hiç bir engel yoktu. SELAMETLE
    Cevapla
  • Ahmet Gül 13 yıl önce Şikayet Et
    Milleti 50 senedir yas tahtaya bastiranlar .. Simdi kendileri basti demektir.Hemde sap diye,saga sola sicrata sicrata.HASAN ÖZTÜRK bey yaziyi, benzetmeyi, cok begendim .Bu fuzuli yastahtanin Türkiyenin gündeminden kaldirmanin zamani gelmedimi acaba diye düsünüyorumda.Biri daha varki 2011 secimlerinin ardindan BMM acilisinda yasindan dolayida olsa'da o makama hic yakistiramadigim Oktay eksi beyefendinin ballandira ballandira o zaman yapilan anayasayi ögmesine ne diyelim ? simdi biz Yas tahtaya birilerini daha bastiralim o zaman .
    Cevapla