Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısındaydım…

Toplantıda Avrupalı parlamenterler Türkiye’yi bazı konularda eleştirdiler.

Adli yargılama,

Basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler,

Terör örgütü PKK ve son KCK tutuklamaları ve Kürt meselesi,

Kıbrıs Rum Kesimi’nin dönem başkanlığına yönelik Türkiye’nin eleştirileri  tartışılan konuların başındaydı.

Bu eleştirilere Başmüzakereci AB Bakanı Egemen Bağış zaman zaman esprili, zaman zaman da ciddi bir üslupla cevap verdi.

Ancak en önemlisi,

Egemen Bağış’ın sözlerine,

Rönesans’ın öncüsü Da Vinci ile ilgili bir gün önce Türkiye’de yaptığı espriyi hatırlattıktan sonra,

“Avrupa’ya bir kez daha Rönesans gerekiyor. Biz de bu Rönesans’a katkı vermek istiyoruz” diyerek başlamasıydı.

Zira Türkiye kadar Avrupa Birliği’nin de bu birlikteliğe ihtiyacının olduğunun vurgulanması konusunda önemli bir cümleydi; bu cümle.

Karma parlamento toplantısında iki milletvekilinin konuşmasını buraya aktarmak istiyorum.

Birincisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir Kamer Genç fenomeni varsa anladık ki Brüksel’deki AB Parlamentosu’nda da bir Avrupalı “Kamer Genç” var.

İsmi Madlener… Memleketi Hollanda.

Madlener, provokasyonun en çirkini bugünkü karma toplantıda yaptı.

Söz aldı ve şunları söyledi:

“Türkiye gibi bir ülke AB’ye ait değildir!

İslam özgürlükçü bir düşünce değildir!

Türkiye’nin geri kalmış

Türkiye’de kadınlara ve homoseksüellere yönelik şiddet artmıştır!

Karikatüristler bile mahkemeye çıkarılmaktan korkmaktadır.”

Ve sonra ayağa kalkıp, elinde İslam’a hakaret içeren bir karikatürü Egemen Bağış’a vermeye kalkıştı.

Bu çirkin provokasyona Egemen Bağış’ın tepkisi büyük oldu.

Ayakta el kol hareketleri yapan Madlener’in yerine oturması için yapılan çağrılar sırasında,

Egemen Bağış’ın “Cüssesi yetmez” sözü duyuldu.

Madlener, kös kös gelip yerine oturmak zorunda kaldı.

Hollanda milletvekilinin bu çirkin provokasyonu Karma Parlamento toplantısına katılan neredeyse tüm üyeler tarafından eleştirildi.

İkinci konuşmayı ise CHP’li Umut Oran yaptı.

Oran, Mustafa Balbay’ın tutukluluk gününün yarın 1000 gün olacağına işaret etti ve “CHP milletvekili Mustafa Balbay, teröre kurban verdiğimiz Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın çalıştığı gazetede çalışıyor ve şimdi terör örgütüne üye olmaktan yargılanıyor” dedi.

Bu konuşmaya Egemen Bağış’ın cevabı, “Ben de tutukluluk sürelerinin uzunluğundan şikayetçiyim. Bu konuda yasal düzenleme gerekiyor” diyerek topu  Meclis’e attı.

Türkiye’ye yönelik Kürt meselesi ile ilgili soruları cevaplandırırken,

“KCK konusunda ben bir şey demiyorum. Diyarbakır’ın seçilmiş belediye başkanı bir televizyon kanalında KCK’da yürütmenin başı Karayılan’dır. PKK, KCK’dır diyor” diyerek KCK operasyonlarını savundu.

Karma Parlamento toplantısına ilk kez katıldım.

Toplantıda özellikle Türk muhalefet milletvekillerinin iç politik meseleleri burada tartışma  iştahlarını hayretle gördüm.

Demek oluyor ki, sistem aynı!

Önce dillendiriyorsunuz, sonra karşı tarafın sizin sözünüzü kullanmasını bekliyorsunuz.

Sonra da karşı tarafın kullandığı sözü alıp “bakın Avrupa’da Türkiye bu konularda eleştiriliyor” diye iç kamuoyuna yöneliyorsunuz!

Brüksel’den şimdilik bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com