Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Dağdakilere 'Osman Öcalan modeli' öneriyorum

GİRİŞ 13.12.2011 GÜNCELLEME 13.12.2011 YAZARLAR

Dağdakilere “Osman Öcalan modeli”ni öneriyorum!

Hemen esip gürlemeyin!

Biraz sabredin ve meramımı anlatmama müsaade edin.

Çünkü yukarıdaki önerim, ne “davanızdan” vazgeçmenizi istemektedir…

Ne de “döneklik” yapın anlamına gelir!

“Gerçi terör yoluyla hak aranmasının neresi haklı?” sorusunu kendime sormuyor da değilim!

Lakin maksadım belli..!

En azından sizi mağara kovuklarında tir tir titreten iradenin yaşadığı konforun bir benzerine yakın bir konfor içinde yaşamanızı…

Hayatta kalmanızı

Dünya nimetlerinden yeterince nasiplenmenizi istemektir maksadım!

Hoş diyebilirsiniz ki “sana ne?”

Cevabım hazır: Bu sizin olduğu kadar benim de derdim!

Zira her ölüm, her trajedi gönlümde bir yarayı büyütmektedir!

xxx

20 Mayıs’ta bu sütunda “Ağabey, yaraya tuz basıyorlar” başlık bir yazı yazmıştım. Geçmişten ders alınmazsa kanın durmayacağını, dağa gitmelerin bitmeyeceğini lisani halince anlatmaya çalışmıştım. Yazının ilk bölümü şöyleydi:

“Yaşanmış bir hikâyeden yola çıkarak başlayalım söze.

14 yıl önce:

1997’nin yazı…

Yine terör artmış, çatışma üzerine çatışma yaşanıyordu.

Operasyonların ardı arkası kesilmiyordu.

Ve bir gün, Van’ın Başkale ilçesinin meydanına askeri cemseler geldi.

Cemselerden, bir bir terörist cesetleri meydanın orta yerine atıldı.

Parçalanmış, kolu bacağı kopmuş 8 ceset yan yana dizildi.

Komutan konuştu, “ibret olsun… iyi bakın… bu size ibret olsun..!”

Askerlerden biri bir çocuğun dikkatli bakışları altında, bir cesedin üzerindeki giysiyi biraz daha sıyırdı.

Belli ki asker, cesedin üst tarafını göstermek istiyordu.

Tuhaf olan o ceset bir kadına aitti!

Meydanda toplanan kalabalık ve o çocuk gözlerini kaçırmak istedi cesetlerden.

Komutan yine seslendi, “ibret olsun… iyi bakın ibret olsun..!”

İbret oldu mu?

O cesetleri gören Başkalelilerden hiç dağa giden olmadı mı?

…”

(Yazının tamamını bu linkten okuyabilirsiniz)

***

KUMAŞ FARKI

O günden bu yana terörle ilgili birçok yazı yazdım…

Bazen öfkem, bazen hüznüm kabardı!

Şimdi geldiğim noktayı izah etmek için son günlerde yaşanan birkaç olayı anlatmak istiyorum..!

General Mustafa Muğlalı ismi gibi “mimli” isimlerin neredeyse tamamı kışlaların girişlerindeki tabelalardan bir bir silindi!

Terörle mücadeleyi “profesyoneller” üstlendi!

Komuta kademesi bu “iş”i sıkı tuttu!

Operasyonları bizzat Genelkurmay Başkanı Necdet Özel yönetti!

Hukuksuzluğa geçit verilmezken, hakkı “kötek” olanlar bir bir ayıklandı.

Cudi’de 7 katlı bir mağara bulundu…

Mağarada saklanmış 3 terörist “ikna” edildi.

Önce hastaneye;

Sonra ailelerine;

Ardından mahkemeye çıkartıldı!

Mağaranın kör karanlığında “irkilen” gencin yanağına bir şefkat eli uzandı.

Karlar üzerinde titreyen gencin sırtına bir parka atıldı!

Doktor, yaralı terör örgütü üyesine “şifa” dağıttı!

14 yıl önce Başkale Meydanı’na cesetleri atan zalim ile bugünkü merhamet el arasındaki “kumaş farkı” ortaya çıktı!

Terörle mücadeleden taviz verilmeden ve fakat hukuksuzluğa bulaşmadan bir süreç yaşandı, yaşanmaya devam ediyor!

Şimdi gelelim başlıktaki önerime!

Dağda, hele ki kış konuşlanmasını tamamlayamamış, sıradan terör örgütü üyelerinin çoğu sefalet içinde sanki ölümü bekliyor!

Yakalananların çoğu, çocuk yaşta!

Ölen teröristlerin çoğu ise üst düzey bölge sorumluları ve bu dünyadan “beklentisi kalmamış” zavallılar!

***

DAĞDAKİLERLE HASBIHAL

Bu meseleyi kendisine sorun bilmiş benim yaşımdakiler hatırlayacak…

Osman Öcalan, sadece terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi değildir!

Aynı zamanda PKK’nın en üst düzey sorumlularından biriydi vakti zamanında!

Ancak gitti Mesut Barzani güçleriyle anlaştı Kuzey Irak’ta bir şehre yerleşti.

Evlendi, ev sahibi oldu!

Özel röportajlar vereceği zamanlar takım elbisesini giyip, tıraşını olup “poz” verdi!

Sıcak evde, sıcak döşekte yattı…

Sıcak çorbanın ardına “etli pilav” yedi…

Yemeye de devam ediyor!

Diyeceğim o ki, geçtiğimiz günlerde terörist başı Abdullah Öcalan’ın kaçak dolaştığı günlerde sahte kimlikle bindiği bir uçakta takım elbiseli kravatlı oturduğu koltukta  güzel yemekleri yerken sırıtmasını bile örnek alsanız…

Ya da siz sıcağın anlında susuzluktan kırılırken, Bodrum’da sevgilisiyle fink atan Bengi Yıldız’ın konforunu bir düşünseniz…

 O dağdan inmenin yolunu bulursunuz!

Size Osman Öcalan modelini öneriyorum!

Yok bu öneriyi kabul etmezseniz,

Devlet eski devlet değil bilesiniz!

Şefkat elini sonuna kadar uzatırken, hakkı “kötek” olanların vay haline!

Artık siz teröristleri kast ederek, “Çok zayiat veriliyor Heronları çekin” diye konuşan rütbeli asker yok!

Avrupa’dan ve Türkiye’den toplanan haraçlarla sizlere erzak yığmak yok!

Hakkari-Çukurca hattındaki “kurtarılmış bölgeler” yok!

Kırıkkale silahıyla 3 el ateş etmiş acemi askerleri sizin karşınıza çıkartan zihniyette yok..!

Görüyorsunuz, karşınızda artık “profesyoneller” var…

Ve siz kımıldayamıyorsunuz bile!

Diyeceğim o ki 2011’de dünyada ekonomik büyüme bakımında 2’nci olan bir Türkiye 2012’te PKK terör örgütünü pranga olarak ayağında tutmayacak!

Kararlılığın farkında değil misiniz?

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • zeki alperen 12 yıl önce Şikayet Et
    DEĞERLİ YAZARI TEBRİK EDERİZ..!. Pikaka olayı ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Tebrikler. Başka söze ne hacet!
    Cevapla
  • Murat Erturk 12 yıl önce Şikayet Et
    PKK'lılr bu çağrıyı dikkate almalı. Yolları yol değil. Sonunun onlara hiçbir faydası yok. Silahı bıraksınlar, insan gibi konuşsunlar. Silahlarını tuttukları sürece Kürt değiller, istihbarat örgütlerinin derin devletlerin maşasıdırlar. Ağababaları onları dağlarda mağaralarda süründürüken, herbiri bir köşede haremlerinde kral gibi yaşıyor.
    Cevapla
  • kayseriden38 12 yıl önce Şikayet Et
    sağlam yazı olmuş... her kelimesini okudum.. Teşekkürler..
    Cevapla
  • harun aydın 12 yıl önce Şikayet Et
    kim okuyor ki bu yazdıklarını. yaa sayın gazete köşe yazarı iyi güzel hoş yazıyorsun da bunları zaten dağa cıkmayacak insanlar okuyor. dağa çıkmaya müsait adamlara ulaşamıyorsunuz ki. hep bilinen şeyleri bize anlatıyorsunuz. adamlar roj tv'den baska kanal kullanmıyor evde. yazdıklarınız hep hikaye gelıyor bana
    Cevapla
  • Mehmet Bodur 12 yıl önce Şikayet Et
    İNSAN KIT AKLIYLA İBRET DERSİ VERİRSE O İBRET DEĞİL, TEŞVİK OLUYOR.... İbret olsun size. Bu sözü çok duyduk. İbret almasını bilmeyenlerin ibret dersi verdiğini çok gördük. Öfkeyle hareket ettiler. Mühendislik projelerine uymuyordu kimse, onlar da öfkeleniyordu. Bu da onları adaletsizliğe sevkediyordu. İnsanları korkutmak istiyorlardı ama onlar tınmıyordu. Kaş yapayım derken göz çıkarmışlardı. İnsanların dağa gitmelerini engellemek onları korkutmakla değil, onları kazanmakla mümkündür. Ben küçük oğluma bile korkutarak söz geçiremiyorum. İnsanlardaki yanlış algıları yok etmek lazım. Bunun için de yanlış yolda olmamak lazım.
    Cevapla