Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Türkiye'yi Anadolu'dan taşıran isimler

GİRİŞ 27.12.2011 GÜNCELLEME 27.12.2011 YAZARLAR

Fransızların ayak oyunu…

Terör örgütünün Bingöl sığınağı…

Yeni demokratikleşme sürecinin işaret fişeği…

İran’ın Şii duvarı…

Hasan Çelebi ve Sezai Karakoç’un duruşu!

xxx

İki haftadır Fransız Parlamentosu’nun henüz Senato’dan geçmemiş kararı üzerinden fırtınalar koparıyoruz farkındasınız!

Hamasetler, yüksek perdeden atılan nutuklar falan..!

Devlet elbet “soykırım” ile yaftalanmayı kabullenmeyecek. Bu konuda kendi tezlerini sonuna kadar dillendirecek.

Diplomatik kanalları kullanıp, Türkiye’ye biçilen ve giydirilmek istenen “dar” elbiseye girmeyecek.

Ancak bu işin dozu öyle abartıldı ki kanaatimce şimdi bu işi başımıza örenler perde gerisinde zil takıp oynuyorlardır!

Neden mi?

Çünkü, daha yeni açıklanan verilere göre büyümede dünya lideri olmuş bir Türkiye’yi yine Anadolu’ya hapsetmeyi hayal eden irada Fransa eliyle bir güzel gol atmış görünüyor.

Sakın yanlış anlamayın bu gol, Fransa Meclisi’nden kabul edilen yasa değil. Türkiye’nin “canı yanan” insanın can havliyle bağırması gibi kontrolsüz tepkisidir.

Dünyanın ekseni kayarken…

Bu eksende tam orta yerde Rusya ile birlikte Türkiye varken…

Batısında Brezilya, doğusunda Hindistan ve Çin varken,

Türkiye’yi bu yeni eksenden dışarı atmak ve içine kapatmak için harekete geçenler, sinir ucumuza dokunup “kazandık” havasına girdiler.

Bir yazımda “Devlet damarlarında soğuk kan dolaşan bir ejderhadır” diyen sevgili hocam Mümtaz’er Türköne’nin sözüne yer vermiştim.

Şimdi o sözü yeniden söyleme vakti geldi.

Devlet soğukkanlı olacak ki başına örülmek istenen çorabı fark etsin.

Dünyanın yeni ekseninin merkezinde olması mukadder bir Türkiye’yi denklem dışına itmek isteyen irade, İran ile doğumuzda bir “şii duvarı” örerken, (Azerbaycan ile yıllardır süre gelen gerginliğimizi de hesaba katın!) öbür yandan, Suriye, İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi ile güneyimizi kontrol ediyor.

Bulgaristan’ın Şengen Vizesi’ni kabul etmeyip, transit vize istemesi de işin cabası!

Terör örgütü PKK ile memleketin bir bölümünü kaşıyor.

Sahi bizi Anadolu’ya yine yeniden hapsetmeyi umanların, ekmeğine yağ sürmemek için ne yapmalı?

Terör örgütü PKK ile Ağustos ayından bu yana sürdürülen mücadeleyi iyi takip edersek bu sorunun cevabının bir bölümünü bulabiliriz.

Yine terörle silahlı mücadele ederken, öbür yandan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın dilinden yeniden duyduğumuz “demokratikleşme” hamlesi ile de sonucu gitme yolunda adım atabiliriz.

Lakin uzun vadede sonuca ulaşmak için size iki abide ismi örnek vermek istiyorum.

Dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nde Yılın Fikir ve Sanat Ödülleri’ni verdi “layık” olanlara…

Doğan Hızlan’dan, Semavi Eğice’ye…

Hasan Çelebi’den, Sezai Karakoç’a…

Hepsi kıymetli, hepsi takdire şayan isimler elbet.

Lakin iki isim var ki “Türkiye’yi Anadolu’dan taşıran” isimlerdir onlar.

Hattın üstadı Hasan Çelebi, bütün duvarları, engellemeleri, yaftaları “kamışın çıkardığı o tiz ses ile birlikte zemine akıttığı mürekkep ile” bitirendir. Dünya’nın doğusundan ve batısından.  Güneyinden ve kuzeyinden onlarca talebesiyle bir sanatın estetiği ile Anadolu’dan taşmıştır.

Üstad Sezai Karakoç, “Diriliş” fikriyle gönüllerimizi kuşatmıştır.

 “Mona Roza” ile delişmen gençliğimizi, “Sürgünler sürgününden, Başkentler Başkentine” ile ruhumuzu diriltendir.

Muştusu Anadolu’nun ötesine uzanan, İslam’ın en uçra diyarlarında yankı bulan “adam”dır o!

O halde, bizim başımıza politik, diplomatik, günü birlik manevralarla çorap ermeyi umanların karşısına, Hasan Çelebilerin, Sezai Karakoçların yavaş adımlarla fakat “irade dolu” yürüyüşleriyle karşılık vermek gerek..!

Çelebi hocama ve Sezai Karakoç üstada bereketli ömür dileyerek..!

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk / Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com

YORUMLAR 1
  • Mert KÖSE 12 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğine sağlık... "Devlet damarlarında soğuk kan dolaşan bir ejderhadır." Bu söz TÜRKİYE özetidir..De bu aralar kükrer gibi havalarda..
    Cevapla