Hele ki başta Genelkurmay Başkanı olmak uzere TSK'nın tüm komuta kademesinin de 23 Nisan resepsiyonunda olması manidardı.

Manidardı dememe bakmayın siz...

Bu olup bitenin arkasında bir "Çapanoğlu" arıyor değilim...

Bilakis memnuniyetimin ifadesidir.

Kapıda yılların devlet adamı Meclis Başkanı Cemil Çicek, hanımefendiyle birlikte konuklarını kabul etti.

Başbakan Erdoğan, Emine hanım ile birlikte salona girdi, birlikte tüm salonu gezdi.

Hatta ben bile bir fırsatla Emine hanım ile bir kaç cümle hal hatır etme şansı elde ettim.

Cumhurbaşkanı Gül, yalnız gelmeyi tercih etmişti, tıpkı komutanlar gibi.

BDP'lileri ben göremedim...

CHP lideri Kılıçdaroğlu da yoktu.

Buna mukabil Meclis Genel Kurulu'ndaki "taşın altına elimizi koyarız" diyerek yeni anayasa konusunda esaslı bir çıkış yapan MHP lideri Devlet Bahçeli kurmaylarıyla salondaydı.

Hoştu...

Güzeldi...

Lakin hafızayı beşer nisyan ile malüldür bu nedenle 2003 yılında yaşanan "absürt" krizi hatırlatmalıyım.

Başörtülü eş sendromuna kapılanların çıkardığı suni kriz nedeniyle o güne kadar eşli davet verilirken o günden bugüne kadar "kriz" çıkmasın diye AK Partililer Meclis resepsiyonlarına eşleriyle gelmemişti başta Erdoğan olmak üzere...

Dün Emine hanım ile birlikte geldiğinde Başbakan Erdoğan, ister istemez merakla soruldu...

Cevap kısa ama anlamlıydı, "Şimdi şartlar değişti."

Bir hatırlatma daha...

Önceki yıl Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davetli oldukları halde Çankaya Köşkü'ne gelmeyen komutanlar için Başbakan Erdoğan "cumhur burada" diyerek tepkisini dile getirmişti...

O komutanların hiçbiri şu an yok...

28 Şubat'ın o sisli günleriyle ilgili yargı eliyle sis perdesinin aralandığı şu günlerde, Türkiye ve özellikle Ankara normalleşmenin tadına varıyor diye düşünüyorum...

Eşli mi eşsiz mi, başörtülü mü başı açık mı tartışmalarını bir tarafa bırakıp, ileriye bakalım.

Bu, bu memleketin tüm bireyleri için daha hayırlı değil mi sizce de..?

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7
hasan.ozturk@kanal7.com