Ve yine Türkiye’nin kanayan yarasına sadece “güvenlik perspektifinden” bakma eğiliminden, bu işi bitirmek için “elimizi taşın altına koyarız” diyen CHP’nin tavrını görmüşsek…

“Silah bırakmayı”, “tasfiye olmayı”, “dağdan inmeyi”, “legal siyaseti güçlendirmeyi” velhasıl konuşa konuşa bu işlerin üstesinden gelmeyi düşünürken..!

Şemsiyeler arkasına gizlenerek gelip (ağır silahları nasıl getirdiklerini hiç sorgulanmaması bir yere not edilerek) karakol basanlara inat..!

Kardeşliği tam da şimdi konuşmamız gerekiyor…

Kardeşliği..!

Dostluğu..!

Barışı..!

Silahların susmasını…

Birbirimizi sevemesek de hazmetmeyi, katlanmayı..!

Tam da işte bu dönemde konuşalım diyorum…
Tam da bu dönemde..!

Kardeşliği bu dönemde konuşmazsak eğer…

Eğer, yüreğimizin en derin yerinde acıyı yaşarken konuşmazsak kardeşliği…

Bayrağa sarılı tabutları omzumuza alıp yürürken, konuşmazsak kardeşliği…

Bizi terör belasıyla boğuşturanların tam da istediği tuzağa düşmüş oluruz…

Kardeşliği diyorum…

Kardeşliği..!

Hani şu “dayı oğlu”, “emmi oğlu”, “amca oğlu” ile aramıza sokulan nifaktan sonraki son 30 yılda kaybettiğimiz nice yiğitlerimize…

Nice fidanlarımıza…

Dualar ve ağıtlar yakarken…

Son 8’ini de diğerleri gibi bu “acı dolu” ülkenin kara toprağına verirken diyorum…

Kardeşliği konuşmalıyız ki, yiğitlerimiz, fidanlarımız kara toprağa böylece düşüp gitmesinler..!

Kandil’in katili Murat Karayılan’ın son mesajlarını taktik hamle olarak görsek de…

BDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “PKK silah bıraksın” çıkışına gecikmişlik bilinciyle “günaydın” desek de..!

Bu dönemde “kardeşliği” konuşmalıyız…

Zira, kapı komşumuzla aramıza…

Zira dünürümüzle aramıza…

Arkadaşımız, dostumuz velhasıl kalbimizin bir köşesiyle aramıza saplanan nifak ve düşmanlığı körükleyenlere inat…

Kardeşliği böyle acılı günlerde konuşmalıyız ki, acılarımız katlanarak devam etmesin!

Şimdi, Mesut Barzani’ye daha çok iş düşüyor..!

Şimdi Meclis çatısı altında legal siyaset yapan BDP’ye daha çok iş düşüyor..!

Şimdi Ak Parti’ye çok daha fazla iş düşüyor..!

11 Mayıs günü bu köşede, “Terör kan uykusunda olmasın sakın” başlıklı bir yazı yazmıştım ve o yazıda “Yoksa 2014 siyasal iklimine hızla ilerlerken bir virajda ülkenin tekerine sokulacak bir çomak gibi kenarda mı tutulmaktadır?” sorusunu sorduktan sonra;

“Yoksa yine aynı delikten ısırılmak üzereyiz; haberiniz olsun!” diyerek bitirmiştim.

(yazının tamamı için http://www.haber7.com/yazarlar/hasan-ozturk/878862-teror-kan-uykusunda-olmasin-sakin)

Dışımızdaki tüm faktörleri ve aktörleri hesaba katarak, içimizdeki her bir vicdanı harekete geçirerek “kardeşlik” diyorum.

Kalın sağlıcakla..!

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com