Terör gündem belirler mi?
“Terörün geldiği yer itibariyle vahim bir durumdur” diyen bir hükümet sözcüsü..!
“Başbakan Erdoğan aradı ama geç aradı” diyen bir CHP lideri..!
“Meclis mutlaka toplanmalı” diyerek Başbakan’a “sıklet” salvoları vermeye yeltenen CHP sözcüsü..!
Kurulan tuzağın farkından çok, “ontolojik refleks” veren bir MHP..!
Terör örgütüyle birlikte “gündem yönetme”ye çalışan bir BDP..!
Pazar gecesinden bu yana siyasette yaşananlara baktığımızda yukarıdaki tablo bize çok şey söylüyor olmalı..!
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Ovacık’tan dönüşte yol kesen PKK’lı teröristler tarafında kaçırıldı…
Aygün’ün kaçırılış şekli, örgütün “alı koyma” türü açıklamaları, ya da “orjin”i filan bir tarafa…
Olayın ülke gündeminde nasıl neş-ü nema bulduğu meselesi bizim konumuz..!
Önce durduğumuz yeri bir söyleyelim: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir mensubunun kaçırılmış olması, bu memleketin tamamına yönelik ve “temsil”ine yönelik bir cürümdür…
Hiçbir surette kabul edilemez!
Lakin, siyasetin günlük popülist diline emanet edilemeyecek bir “kriz” ile karşı karşıya olduğumuzu bilerek…
PKK terör örgütünün Şemdinli’deki sıkışmışlığını ve imaj erozyonunu “Türkiye’nin gündemini ben belirlerim” iddiasıyla milletvekili kaçırma eylemine girdiğini söylemek hiç de zor değil!
Hele hele hemen ardından peş peşe gelen ve “acil” kodlu “Meclis toplansın” seslerinin yükselmesinin manidarlığını da not ederek..!
Suriye’deki son virajda terör örgütü üzerinden yürüyen “asimetrik savaş”ta karşı cephenin “gündem belirleme ve yönetme” arzusuna “gönüllü” destek veren siyasetçileri de görerek..!
“Krizi” yönetmek gerek!
Hüseyin Aygün ismi öyle yabana atılacak türden değil!
Orijini itibariyle, memleketin “fay hatları”ndan en önemlisinin tam orta yerinden..!
Dahası Ramazan başında “Meclis’e cemevi istiyorum” çıkışıyla “gündem olmuş” bir isim Hüseyin Aygün..!
Tam da cemevi tartışmalarıyla gündem olan, memleketi Tunceli’de “Arkadaşlarınız gidebilir ama siz parti kararıyla bizimle geleceksiniz” diyenler tarafından alı konuluyor!
Hemen ardından, “Meclis toplansın!” nidaları gök kubbede yankılanıyor!
Sahi geçen hafta CHP yine Meclis’i “acil” koduyla toplantıya çağırmıştı da sonuç alamamıştı!
İki çağrı arasındaki mahiyet benzerliğine dikkat kesilirsek, Suriye meselesindeki durduğumuz yerin işaretini de vermiş oluruz!
Soru şu: Bize laiklik ve ulusalcılığı dayatan irade, “orijini” nedeniyle fay hattına bomba koymuyor mu?
Ve bunu da “asimetrik savaş”ın enstrümanı olan PKK terör örgütünün son vekil kaçırma eylemi üzerinden yapmıyor mu?
Sinir uçlarına dokunarak mesafe alacağını umarak, “sıklet” salvoları vermiyor mu?
Oysa, bu tür siyaset 2002 3 Kasım’ın da millet tarafından tasfiye edilmiş değil miydi?
Satrançta tarafların hamlelerini kestirmek için biraz da “kuşbaşı”na ihtiyaç vardır!
Hepimize ortak çağrımdır!
Gelin biraz “kuşbakışı” ile olaylara bakalım ki lokmayı kolay yutmayalım!
Kalın sağlıcakla.
-
mehmet bulut 12 yıl önce Şikayet Etkendi gitti. gezdi geldi pkk=chpBeğen Toplam 3 beğeni
-
cemal tatar 12 yıl önce Şikayet Etkaçırılmamıştır.. hem chp hem bdp şemdinli'de pkk'nın sıkıştırılmasından rahatsız. bence o milletvekili kendi isteğiyle örgüte gitmiştir. böylece gündemi değiştirip örgütü içine düştüğü bataktan çıkarmaya yardımcı olacaktır. kendisi de zaten kürt ve....Beğen Toplam 3 beğeni