Lakin  son dönemdeki terör artışıyla ilgili bir çok iddia ortalıkta dolaşıyor.

Şimdi size iddiaları, yalanlamalarını ve fakat yalanlamaya rağmen yine de hesaba katılması gerekenleri aktarmak istiyorum.

İddia: Terör örgütünün son dönemdeki fütursuzca saldırması ve her gün yeni şehitlerin verilmesinin ardında, Ankara'da yeniden kurulan müzakere masasıdır..!

Yalanlama: Böyle bir müzakere süreci yoktur!

Marj: Lakin hiç olmayacak değildir!

İddia: Terör örgütünün son dönemdeki fütursuzca alan hakimiyeti sağlamak için çatışmayı göze almasının nedeni, kesilen müzakerelerin başlaması ve Apo'nun tekrar muhatap kabul edilmesi içindir..!

Yalanlama: 2011'in Ağustos'undaki Silvan saldırısından sonra bu kapı kapanmıştır..!

Marj: “Abdullah Öcalan, akıllı adamdır” onun içinde yer almadığı çözüm Kürt sorununu çözmeye yetmez..!

İddia: BDP lideri Selahattin Demirtaş, “400 km kare PKK'nın kontrolünde” derken, yeniden müzakerelerin başlamasını umarken terör örgütünün elinin güçlenmesini istemiştir..!

Yalanlama: Türkiye toprakları içinde hiçbir zaman belli bir yerleşim yerinin kontrolü terör örgütünün kontrolüne geçmemiştir..!

Marj: Terör örgütü PKK'nın sınır içinde Kavaklı gibi kamplarda sorgulama bile yaptığı bilindiğine göre, kırsalda bazı bölgelerde hala etkindir..!

İddia: BDP lideri Selahattin Demirtaş, şehit düşen askerlerin ailelerine baş sağlığı dilerken, aynı zamanda “Kanın durması için acilen müzakereler başlamalı” demiştir.  Tek muhatabın Apo ve PKK olduğunu deklare etmiştir.

Yalanlama: Abdullah  Öcalan ve terör örgütü PKK hiç olmadığı kadar sıkışmıştır, bu sıkışmışlıktan kurtulmak için taşeronluk yapmaktadır..!

Marj: Terör örgütü, yıllar içerisinde konjonktür gereği, taşeronluğu her zaman yapmıştır!

İddia: Dağa çıkışlar hala devam etmektedir!

Yalanlama: Terör örgütünün şu anda Türkiye'deki teröristlerinin çoğu Suriye ve İran üzerinden gelmiştir.

Marj: Kavaklı operasyonundan sonra sivillerin oralarda terörist cesedi aramasını bir yere not etmek gerekir!

Xxx

Gün geçmiyor ki terörle mücadelede yeni şehitler verilmesin.

En son verilen şehitlerden birinin babasının kağıt toplayıcısı olduğu yansıdı gazete sayfalarına..!

İnsan, “Şehidimiz fakirdendir” sözünü iç geçirerek söylerken, kağıt toplayarak evine ekmek götüren o babanın hangi meşakkatlerle o evladını askere gönderdiğini de düşünmeden edemiyor!

Xxx

Tam böyle bir haletiruhiyede Balyoz davasının sonuçları üzerine kalem oynatanları okuyorum.

Balyoz davası kararlarıyla ilgili sadece şu kadar söz söylemekle yetinelim: Daha dün internet sitelerine ve twitter'e düşen ses kayıtlarında bile fütursuzluk dikkat çekiciydi..!

Kağıt toplayan Samsunlu baba evladını askere, ne bir kör kurşun ile şehit olsun diye, ne de namaz kılmak için Fatih Camii'ne toplanan inan insanların üzerine bomba atsın diye göndermedi!

Yıllarca bize makbul, muteber, güvenilir diye “yutturulan” fenomen tiplerin de suç işleyebileceğinin bir göstergesidir Balyoz davası kararları!

İç hukuk yolları kapanmamıştır!

Lakin kapanan, “Darbe yap, sonra da darbenin haklı olduğuna milleti inandır” dönemidir.

Sonuç: Terör örgütü taşeronlaşmakta sınır tanımamıştır. Türkiye'nin dostu olmayanlarla kol kola girmiştir. Kandil ile İmralı'nın savaşında 15 Ağustos 2011 tarihinden bu yana Apo devre dışıdır..! Devlet İmralı'nın “onursal liderlik” bile yapamadığının artık farkındadır!

Lakin, Türkiye'nin içine dönmesi için her yolu deneyen terör örgütü fakir aile çocuklarını şehit edip, Türkiye'nin canını yakmaktadır!

Bu can yakıcı duruma rağmen, Türkiye'de hala darbe hesabı yapanlar “Balyoz” ile bir hülyadan uyandırılmıştır!

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr