İhtiras, hüzün, bozgun ve göç!
Yüzüncü yılında Balkan trajedisi, ya da bozgunu saygın dergilerin bu ayki kapaklarıyla ve saygın birkaç köşe yazarının yazılarıyla gündeme geldi.
100 yıl önce Osmanlı, “anayurdu” Balkanlar'dan bir koyun yapağıdan pıtırak hangi zorluk ve acıyla sökülürse öyle söküldü!
100 yıl önce sayısı hala bilinemeyen milyonlar, çetelerin elinde, göç yollarında, geçitlerde, nehir yataklarında, dağ eteklerinde yitip gitti!
Bir 100 yıl önce Osmanlı “ata yurdu” Balkanlar'dan “İhtiras” dolu subaylar yüzünden, “hüzün” yüklü katarların “bozgun”a uğradığı göç sonucunda sökülüp atıldı..!
Samiha Ayverdi'nin romanında bahsettiği gibi Mesih Ali Paşa Camii'ne, İstanbul'un dar sokaklarına, Sultanahmet'in etrafına sığınan binlerce Balkan müslümanının acıları hala yüreklerdeyken; size kitaplarda yazılmamış lakin, bizzat tarafların anlatımıyla bir hikaye anlatmak istiyorum.
TOROS ÖMER'İN* ANISINA
1913'ün Ekim ayında Balkan Harbi başlayınca terhis edilmiş askerler dahil yeniden “seferberlik” ilan edilir.
Bu seferberliğe Çankırı'nın Çerkeş ilçesi Saçak nahiyesindeki gençler de katılır.
Bu gençlerden biri de Ahmet'tir.
Ahmet evlidir, bir çocuğu vardır… Oğlunun ismi Ömer'dir.
Ömer'nin babası, Devleti Aliye'nin çağırısına tereddütsüz “evet” demiştir..!
İlçeye gider askerlik şubesi önünde sıraya girer ve orduya katılır.
Ahmet, Birinci Balkan Harbi boyunca cepheden cepheye koşar; bozgunların en ağırını yaşar..!
Ahmet'in eşi yani ki Ömer'in annesi Saçak'ta yol gözler...
Savaş biter, hatta daha sonra İkinci Balkan Harbi başlar; o da biter..!
İlk zamanlar gelenden gidenden haber alınırken, sonraları Ahmet'ten artık haber gelmez olur.
Ahmet bozguna uğrayan Osmanlı ordusunun bir neferi olarak Bulgarların elinde esir düşer. Bu esirliğin ardından Vidin'e götürülür.
Vidin'de göç yolunda arkada kalan bir Müslüman kız ile evlendirilir.
Balkan Harbi biter..!
Osmanlı, Çanakkale'den, Sarıkamış'a, Kanal'dan, Trablus'a kadar birçok cephede savaşa tutuşur.
Ardından Kurtuluş savaşı başlar…
O da biter..!
Osmanlı'nın bakiyesi Anadolu'da Türkiye Cumhuriyeti kurulur..!
Aradan 11 yıl geçer..!
Ahmet'in karısı ve çocukları çoktan ondan umudu keser..!
Umut kesilir kesilmesine ancak, Ahmet'in karısı ne anasının evine döner; ne çocuğu Ömer'den yüz çevirir.
Hayat Ahmetsiz de olsa devam eder!
Güz zamanı, hasat mevsimi tarlaya gidilir..!
Vakit akşamüstüdür.
Uzaktan 3 kişi tarlaya doğru ilerlemektedir.
Yaklaştıkça gelenlerin birinin erkek, birinin kadın diğerinin de bir erkek çocuk olduğu anlaşılır.
Yüzler seçilemez, yaklaştıkça gelenlere dikkat kesilinir.
Ömer'in annesi yani ki Ahmet'in karısı, bir anda gelen erkeği tanır, “Ahmet” der oracığa yığılır!
Konu komşu yetişir, kadın eve kaldırılır.
Ahmet ve yanındakiler de eve seyirtir…
Ömer'in annesi, Ahmet'in Saçaklı karısı o günden sonra bir daha dünya gözüyle ne Ahmet'i, ne Ömer'i ne taşı, ne toprağı görür.
Zira gözlerinin ikisine de perde iner..!
Ahmet, Bulgaristan'ın Vidin'inden alıp geldiği karısı ve oğlunu Saçak'takilerle buluşturur.
Soyadı kanunu çıkınca soyadını Vidinli kor..!
“Binlerce hatta yüz binlerce insanın ölümü istatistiktir; bir kişinin ölümü ise trajedi” diye anlamlı bir söz vardır.
Ben size bir kişinin trajedisini anlatmayı tercih ettim.
Ahmet'in hikayesine benzer binlerce hikaye var 100 yıl önce Balkan Harbi, ya da diğer harplerde çarpışan Anadolu evlatlarının..!
Ahmet niye evlenmiş, ilk karısı onu niye onca yıl beklemiş gibi konular bir yana, olup biten budur!
100'ncü yılında Balkan Harbi'nin her yönüyle bir kez daha tartışılıp konuşulmasına katkı vermektir derdim.
Kalın sağlıcakla.
NOT: TOROS ÖMER, TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN İLK MAKİNİSTLERİNDENDİR. BABASI AHMET BALKAN HARBİ'NDE ESİR DÜŞMÜŞ ANADOLU EVLATLARINDANDIR. TOROS ÖMER, EŞİM NEŞE'NİN DEDESİ, AHMET İSE KURT DEDESİDİR..!
Hasan Öztürk - Haber 7
Hasan.oztuk@ulketv.com.tr
Twitter: @hasanozturke
-
EYLÜL SONBAHAR 12 yıl önce Şikayet Etfark. vefa ya da vefasızlık....ister savaş, ister barış zamanı .....Beğen Toplam 2 beğeni
-
turgut1 12 yıl önce Şikayet Ethasan hocam,yüreğinize sağlık. anadolu da hikaye bitmez,edebiyatçılar aslında yazacak konu bulma sıkıntısına düşmez...eğer anadolu insanının kurtuluş mücadelesinde ki istatistiklerden trajediye inilirse gerek okullarda okutulucak güzel hikayer çıkar gerekse okul harici okumalar için hikayesi gerçeğe dayanan romanlar çıkar..rabbim barış ortamımızı bozmasın..savaşlarda ölen yiğitler,geride boynu bükük kalan kadın ve çocuklar evine dönmek nasib ise eli ayağı kopmuş gaziler ve geride ekonomisi çökmüş bir ülke ve kıtlık dönemi...akifin dediği gibi rabbim bu ülkeye yeniden istiklal marşı yazdırmasın..onların azmi vesilesi ile bizler rahatız....istiklalleri,istikballeri (ahiretleri),eşleri ve evlatları uğruna canlarını koymuş anadolu halkına dünya ve ahirette selam olsun..Beğen Toplam 9 beğeni