Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Bir Necip Hablemitoğlu suikastı vardı!

GİRİŞ 30.11.2012 GÜNCELLEME 30.11.2012 YAZARLAR

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlenerek hayatını kaybettiği neredeyse “kesinleştiğine” göre!

12 Eylül darbecileri mahkemede yargılandığına göre..!

Bombalı suikast sonucu hayatını kaybeden gazeteci Uğur Mumcu'nun eşi CHP Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu'nun, eşinin katillerinin “kimler olduğu” konusunda bir düşünceye sahip olduğuna göre..!

Türkiye'de bir dönem içinde işlenen cinayetlerin neredeyse tamamını İran'a yakın İslamcı örgütler tarafından işlendiği “yalanı”nı uyduranların, bu yalana kendilerinin bile inanmadığını bugünlerde itiraf etmeye başladığına göre..!

Bahriye Üçok, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu suikastlarından sonra güdüledikleri kalabalıkları sokaklara dökenlerin o kalabalıklara İslam'a, Allah'a ve inanç değerlerine histerik bir şekilde hakaret ettirmesinin “aslında ne olduğu”nu görmeye başladığımıza göre..!

HABLEMİTOĞLU VAK'ASI

İşte böyle bir günde, “Bir Necip Hablemitoğlu vak'ası vardı, onu ne yapacağız?” diye sormanın zamanıdır!

Hatırlayın, Alman vakıfları üzerine araştırmalar yapan…

Doktor unvanıyla 20 yıla yakın Ankara Üniversitesi'nde İnkılap Tarihi dersleri veren…

Ve suikast öncesinde “Yakında MİT Müsteşarı olacağım” diyerek kendi reklamını yapan Necip Hablemitoğlu isimli üniversite hocası 18 Aralık 2002'de evinin önünde öldürülmüştü.

Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden hemen sonra yine kamuoyu yönlendirilmiş ve bu işi “İslamcılar”ın yaptığı izlenimi oluşturulmuştu.

Zira Ak Parti'nin iktidara gelmesinin hemen akabinde yaşanan bu olay, daha sonra yaşanacak bir dizi saldırının da ilkiydi.

 Hrant Dink suikastı, Danıştay Saldırısı, Rahip Santora ve Malatya Zirve Kitabevi saldırılarını hatırlayın..!  

Oysa yıllar sonra Ergenekon tutuklu sanığı Osman Yıldırım verdiği ifadede, Hablemitoğlu'nun Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'in talimatıyla bir başka sanık Osman Gürbüz tarafından öldürdüğünü söylemişti.

Yine eski bir MİT mensubu Mehmet Eymür ise, Hablemitoğlu'nun askeri ihalelerdeki yolsuzlukları bir internet sitesine sızdırdığı için öldürülmüş olabileceğini söylemişti.

 

Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül tarafından yazılan önemli bir tespit daha vardı, hatırlayın. Türkiye'deki Ergenekon soruşturmaları başlamasından hemen sonra Almanya'daki Türklerin yaşadığı evlere yönelik kundaklamalar oldu. Karagül bunu  “Alman Ergenekonu” olarak niteledi.

Konuya dönüyorum..!

Necip Hablemitoğlu cinayeti, yakın tarihin üzerinden en az durulan fakat en karanlık ve aydınlatılması halinde bugünümüze ışık tutacak cinayetlerindendir.

Ne yazık ki o dönemin İçişleri Bakanlığı konuyu önemsememiş ve aile tarafından açılan davada 40 bin lira tazminata mahkum edilmiştir.

ŞAŞIRDIĞIMIZ İLİŞKİLER

Şimdi diyorum ki;

Ulusalcı  Doğu Perinçek'in bir dönem Bekaa Vadisi'nde PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ı nasıl yönlendirdiği ortaya çıkmışsa..!

Cumhuriyet gazetesi başyazarı (toprağı bol olsu) İlhan Selçuk'un kendi gazetesini bombalayanlarla aynı davada nasıl yargılanmışsa.

Yalçın Küçük gibi bir “kuvvacı” nasıl olup da terör örgütü PKK üyelerine “Kürt başı” nutuklarıyla ayar vermişse..!

Yakın tarihimizde “at izi it izine” karışmıştır!

Bu nedenle Necip Hablemitoğlu suikastını da “yakın halka”da aramak gerek!

Ceyhan Mumcu ve Güldal Mumcu'nun Uğur Mumcu suikastında “İslamcılar”ın değil, “olağan şüpheliler”in doğrudan yer aldığını biliyor olmaları

Bana, Hablemitoğlu'nun eşinin o gün olay yerine gelen görevli ve “görevsiz” kişiler hakkında ne düşündüğünü merak ettiriyor!

Siz merak etmiyor musunuz?

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@kanal7.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL