Hasan Öztürk
Hasan Öztürk
HABER7 YAZARI

Tezat: Terörle empati kurulur mu

GİRİŞ 18.12.2012 GÜNCELLEME 18.12.2012 YAZARLAR

Evin iki delikanlısından biri uslu, diğeri biraz haylaz, huysuz…

İyi de o huysuza, "çık git mi" diyeceğiz veya "evlattır" deyip onu öylece mi kabul edeceğiz?

Benim cevabım, "Onu öylece kabul etmek, sırtını sıvazlamak ve sakinleşmesini beklemek. Evin hepimizin olduğuna onu ikna etmektir."

Bir başka dostumsa, "Devlet tarih boyu, Kürt isyanlarını kendisi bastırmamıştır. İsyana kalkışanı bir başka Kürt ile bastırmıştır" diye anlatmıştı.

Ve bir gün Adıyaman Gerger'de bir damın üzerinden Fırat'ı o güzelim haliyle izlerken, Gergerli bir baba, "Allah Fırat'tan razı olsun, ne PKK'yı ne Bucak'ı buraya geçirdi" diyerek çok daha anlamlı bir söz söylemişti..!

3 yıl kadar önceyse, Abant Platformu'nda sonuç bildirgesi hazırlanırken, "terör, PKK, Kürt sorunu" tartışmaları sırasında, o zaman Akşam gazetesinde yazan dostum Atılgan Bayar söz alıp, "Benden teröristlerle empati kurmam istenmesin" demişti..!

Bugünse, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, isim vermeden BDP'li Gültan Kışanak ile empati yolunu seçerek, "Ben de olsaydım dağa çıkardım" deyiverdi!

Benim gibi sıradan vatandaşlar bu durumda ne yapmalı sizce?

Bir yanım kara boran..!

"Devlet yıllarca Kemalizm eliyle Batı'yı sekülerleştirdi; PKK ile de Doğu'yu" diyerek top yekun olup bitene isyan mı etmeli?

TEZAT
Bir yanım sarı hazan
Yaprak döker art arda
Bir yanım taze bahar
Çiçekler açar dallarda

Bir yanım deli boran
Yıkıp savuran kara kışta
Bir yanım beklenen meltem
Serinletir yazın temmuzda

Bir yanım uslanmaz firari
Vurur kendini hep yollara
Bir yanım demir atmış
Yıllardır hep aynı limanda

Bir yanım savaş başlatır
Kafa tutmuş tüm dünyaya
Bir yanım herkesle kuçaklaşır
Girmiş barışla kol kola

Ayşe Okur

 

Yoksa, "PKK bir realitedir. Bir sonuçtur" diyerek pozisyon mu almalı?

"Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkence ve kötü muamele gibi devletin yanlış politikaları yüzünden doğmuş bir sorundur Kürt sorunu" deyip, dağdaki ile empati kurma yoluna mı gitmeli?

"12 Eylül diktası Diyarbakır Cezaevi'nde Kürtlere işkence yaparken, Mamak Cezaevi'nde Türk milliyetçilerine aynı muameleyi uygulamadı mı" diye sorup durum mu belirlemeli?

"Kürtler dağa çıktı, Türk milliyetçileri ise ‘devlete küslük olmaz' deyip sineye çekti"  yorumunda bulunup geçmişe sünger mi çekmeli?


Veya, "30 yılımıza mal oldu. 40 bin insan hayatını kaybetti. Her ilde, her ilçede neredeyse her köyden şehit var. Şehit ailelerinin yerinde olsam teröristin iki dünyada da yakasına yapışırım" diyerek ateşe körükle mi gitmeli?Yoksa, "Bir insana pislik yedirilmişse… Annesiyle, yavuklusuyla, çocuğuyla anadilde konuşmasına müsaade edilmemişse dağa çıkması çok normal. Ben de olsam dağa çıkardım" diyerek "vicdan" mı yapmalı?

Cevap versem:

Bir yanım taze bahar..!


Lakin, mayası da kuvvetli; hani!Bu memleketin hamurunda acı var; kabul!

Şehit cenazelerinde annelerin babaların "bu acı bitsin" feryadı, bu memleketin vicdanı!

Diyeceğim o ki bir yanım "Arınç" diyor, diğer yanım sukut!

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR 1
  • Tezel Yorumluyor 11 yıl önce Şikayet Et
    hz ibrahim kendisini ateşe atanlara karşı terör mü uyguladı? isyan mı etti?. bizim rehberimiz asırlardır kuran olmuştur, yolumuz ALLAH yolu olmuştur. bizler eğer akılcı, kuran ışığında hayatımızı şekillendiremezsek ne bölge ne ortadoğu ne de dünya huzura kavuşamaz. eğer her işkence gören soluğu dağda alırsa, herkesin dağa çıktığı bir dünyada dağı işaret edenler asla huzuru, mutluluğu bulamaz. eğer biz yüzde 50de kaldık, dağa da çıkılabilir dersek, işkence gören herkes dağa çıkmaya başlarsa dünya karmaşadan, kavgdan, terörden kurtulamaz. bizim akılcı yaklaşımımız konuları kökten çözmek olmalı. geçmişin işkenceleri, geçmişin adaletsizlikleri üzerinden geçmişe yönelik kısas arayışları dünyada en az 2 dünya savaşına neden olacaktır. bunu kimse arzulamaz, istemez. yapılması gereken yeni sistemi barış, adalet, demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk kuralları ve kurani bakış açısı altında kurmaktır.
    Cevapla