Şu kesin. Tayyip Erdoğan gibi siyasetçiler, bizim gibi sıradan vatandaşların en az 6 ay önünden gidiyor, gündem olarak!

Ne demek istediğimi biraz daha açayım. Zira kapalı bir cümle oldu yukarıdaki farkındayım.

Geçtiğimiz yıl 7 Şubat'ta patlak veren MİT krizi ve öncesindeki Uludere vahim hatası, hemen önünde yaşanan Oslo sızmasının nedenlerini ancak bugünlerde görebiliyoruz sıradan vatandaşlar olarak farkında mısınız?

Başbakan Erdoğan'ın hastalığı döneminde birinci ameliyatta “şike” krizi, ikinci ameliyatta “MİT” krizi düşünüldüğünde o dönem için simsiyah bir perde dururken karşımızda, bugün o perdenin bir kısmını aralama şansımız oldu!

Ve bütün bu yaşananların ardından Başbakan Erdoğan ve Ak Parti'nin peş peşe hamleler yapmasının anlamı da bugünlerde anlaşılır oldu.

Hatırlayın, “yasadışı dinleme yoluyla elde edilen ses veya video görüntülerinin internette yayınlanması” yapılan düzenleme ile yasaklandı!

“Neden şimdi?” sorusunun sorulduğu o günlerde bunun anlamı tam anlaşılamamıştı oysa..!

Yine hatırlayın, “Özel Yetkili Mahkemeler” yasal düzenleme ile tarih oldu!

Köşk'ten dönen Şike yasasının bir daha Meclis gündemine gelmeyeceğini kesin bir dille söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kehanetinin aksine düzenlemenin Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Meclis'ten bir çırpıda geçmesi de cabası..!

Ve şimdi öğreniyoruz ki perde gerisinde öyle bir savaş yaşanmış ki (yaşanmaya devam ettiğini de siz ekleyin)  Tayyip Erdoğan ve misyonuna karşı yapılan hamleler, karşı hamlelerle bir bir bertaraf edilmiş!

Böcek meselesinden benim anladığım bu!

MİT krizi ve ardından yapılanlardan anladığım da, şike meselesinden de hatta 9'ncu Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın otopsi sonuçlarının “karmaşası”ndan da anladığım bu!

Bir şey daha anladım böcek meselesi vesilesiyle!

Başbakan Tayyip Erdoğan siyaset satrancını “körleme” yöntemiyle oynarken sabrını sonuna kadar zorluyormuş meğer.

Ama satrancı usulüne göre oynuyor, hamleleri hep tek tek yapıyor zira!

Sizden şimdi aşağıdaki kupüre bakmanızı rica ediyorum.

Dikkatli bakın lütfen.

Göreceğiniz tek şey vardır!

Tayyip Erdoğan'ın, “istikamet” konusundaki sebatı!

Yasaklı olduğu halde, partisini birinci yapması. Hazırladığı Bakanlar Kurulu listesinin başına Abdullah Gül'ü koyarken, programın tamamına “benim günahım ve sevabım” diye sahip çıkması filan.

Hürriyet gazetesinin 16 Kasım 2002'deki bu kupürü bile gösteriyor ki bize, Tayyip Erdoğan bizim en az 6 ay öncemizden gündemini belirleyerek yürüyor istikametine..!

Şimdi arkanıza yaslanın ve düşünün.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, neden “arabanın nereye gittiği belli” diye bir çıkış yaptı?

Meclis Başkanı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanı Cemil Çiçek 2012'in son günlerinde niye “Yeni Anayasa” turuna çıktı?

Başbakan Erdoğan, neden şimdi “böcek” dedi?

Cevap:

Bütün kurulan tuzak ve yapılan hamlelere rağmen, istikamet sorunu yaşamayanın menzil için hamleleri tek tek yaptığını görmüyor musunuz?

Kalın sağlıcakla.

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr

twitter: @hasanozturke