Paris'in orta yerinde, “şifreli kapılar” ardında, 3 kadını öldüren güç, Ankara'ya, Diyarbakır'a, İstanbul'a ve İmralı'ya ne mesaj verdi dersiniz?

Terör örgütü PKK'nın kuruluşunda “lise” kontenjanından listeye giren kadın kurucu Sakine Cansız ve iki kadın yöneticinin profesyonel bir suikasta kurban gitmesi kimi ne şekilde memnun, kimi ne şekilde tedirgin edecek dersiniz?

Xxx

Önce olay:

Fransa'nın başkenti Paris'in 10. bölgesinde Rue Lafayette üzerinde bulunan Kürt Topluluğu Enstitüsü'nde Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez isimli 3 kadın silahla vurulmuş halde bulundu. İlk bilgilere göre kadınlardan ikisi enselerinden biri göğüsünden vurulmuş.

Şimdi spekülasyon:

3 kadının Paris'te infaz edilmesi ve sonuçları neden çok önemli? Bu sorunun cevabı dün gün boyu gelen dikkat çekici açıklamalarda gizli aslında.

BDP eş Başkanı Gültan Kışanak'ın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e cevap vereyim derken, kullandığı o muazzam “tehditkar” sözleri bir yana...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın “üzüntü” içeren açıklamaları öbür yana...

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “provokasyon” vurgusu bir yana, Selahattin Demirtaş'ın “keskin dili” diğer yana..!

İnfazın yapıldığı bina öyle kıyıda köşede kalmış bir bina değil. Cadde üzerinde bir bina. Kürt Topluluğu  Enstitüsü'nun bulunduğu daire de şifreli kapı kilidine sahip bir daire.

Hal böyle olunca spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor elbette!

3 ihtimal:

İlk görünüşte ya da kolaycı bir çıkarımla, olay “örgütü içi” bir hesaplaşma!

İkinci ihtimal, terör örgütü PKK'nın Avrupa kanadında yer alan bu 3 kadın terörist derin devlet tarafından süreci “baltalamak” için öldürüldü..!

Ve üçüncü ihtimal, ne devlet ne PKK bu 3 cinayeti işledi. Cinayetin tetikçisi PKK içinden birisi olsa dahi emri veren üçüncü bir ülke!

Bir ihtimal daha var ki diğerlerinden çok daha önemli: Birinci ve üçüncü ihtimalin birleşimi.

Yani, örgüt içindeki çekişmeyi körükleyen üçüncü bir ülke, 3 kurşunla sadece 3 can almadı aynı zamanda 3 de kuş vurmak istiyor..!

Birinci kuş, “İmralı-devlet” temasını yürüten MİT Müsteşarı Hakan Fidan!

İkinci kuş, “Siyasal irade” gösterip büyük risk alan Başbakan Tayyip Erdoğan!

Üçüncü kuş, “Örgüte silah bıraktırmayı” hesap eden terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan!

 Öldürülen kadınlardan Sakine Cansız'ın örgüt içindeki serüvenine iyi bakmak lazım.

İnfazların neden Paris'te yapıldığına iyi bakmak lazım.

100 teröristi bir araya getirip, Çukurca'da karakol basmaya gönderen “güç”, “odak” ya da irade ne ise bu 3 infazı gerçekleştirenin de o olduğunu bilmek lazım!

3 ocak'ta bu köşede “Apo'ya sözlerini hatırlatma zamanı” başlıklı yazıda şunları söylemiştim:

“Hızla ilerleyen bir süreç var farkındaysanız.

Hızla ilerlemek, virajlarda savrulmayı da getirir bilinmeli..!

Bu nedenle, tam da bugünlerde olası bir provokasyon…

Hadi adını da koyalım, bir siyasi suikast hızla ilerleyen arabayı virajda tepe taklak getirir.

Ya da Allah korusun bir Dağlıca, bir Aktütün benzeri…”

3 Ocak'tan bugüne kaç gün geçti Allah aşkına!

Hamdolsun Dağlıca ve Aktütün gibi bir facia güvenlik güçlerimizin dikkati sayesinde 1 şehit verilerek önlendi.

Lakin Paris'ten gelen pis suikast devam eden süreci en azından bir süreliğine sekteye uğratır; göreceksiniz!

Hasan Öztürk - Haber 7

hasan.ozturk@ulketv.com.tr

twitter: @hasanozturke