Haşmet Babaoğlu
Haşmet Babaoğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Terör eylemi deyip geçelim mi?

GİRİŞ 09.01.2015 GÜNCELLEME 09.01.2015 YAZARLAR

İşini iyi bildiği her hallerinden belli birtakım adamlar yüksek güvenlikli kargo ambarında devreye girip özel bir kargoyu uçağa aktarıyorlar.
Yolcular yerlerine oturuyor, kapılar kapanıyor.

Kabin güvenlik görevlisi first class'taki bilgisayarı açık çalışmayı sürdüren şık giyimli Doğulu yolcuyu artık aygıtını kapatması için uyarıyor.
Yolcu gülümseyerek özür diliyor ve ekranını kapatmadan önce son kez "enter" tuşuna basıyor.
Böylece paketteki bombanın çalışmaya başladığını uçak kalkıştan hemen sonra düştüğünde anlıyoruz.
Anlattığım sahne bir BBC dizisinden...

ABD'yle İngiltere gibi çok yakın müttefiklerin bile arasının açılmasına yol açacak olaylar zincirinin fitilinin nasıl bir terör olayıyla ateşlendiğini hikâye eden "The State Within" (Derin Devlet) adlı 2006 yapımı çok ilginç bir diziden. 

Peki niye bu diziyi ve sahneyi hatırlayıp anlattım? 
Birincisi...

Terör kavramı bir olayın yalın ve güncel sonuçlarını karakterize ediyor. Nedir o? Açık şiddet ve yıldırma. Fakat bu kavram bazı eylemlerin hedefini ve niteliğini anlatmakta yetersiz kalıyor.

Mesela "11 Eylül terör saldırısı" deyip geçtiğimizde ne kadar çok şey açıkta kalıyor, düşünün!
Geniş çerçeveden baktığımızda Charlie Hebdo saldırısı da farklı değil.
Bunlar her şeyden önce "derin operasyonlar"dır.

Elbette apaçık katliamdırlar ama sadece "terör" lafıyla tanımlanamaz ve dünyanın herhangi bir sokağındaki militan şiddet eylemleriyle asla benzeştirilemezler. 

yazının devamı için tıklayınız

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL